|
HAFTANIN SORUSU OKUYUCU YAZILARI
Ciddiyet nedir, niçin gereklidir, nasıl sağlanır?
Ciddiyet, dünyasal olarak her konu ve meselede kendini hissettiren bir kavram olup, bulunduğu ilgi alanı bu yüzden bir hayli geniştir. Ve neden gerekli olduğu ile ilgili de dünyasal yeterince bilgi ve doküman vardır. Asıl ruhsal ciddiyeti bilme ve anlama, kavram olarak daha başkadır. Dünyasal olarak ciddiyette genelde bir zorunluluk, yaptırım ve uygulama izleri olsa da, ruhsal ciddiyetin oluşmasında bilgi, bilinç ve farkındalık önde gelir. Ruhsallıkta ciddiyet, anlamanın verdiği bir sorumluluk ve duruştur. Bu ciddiyet sevgi, hoşgörü ve alçakgönüllü olmayı ve aynı zamanda sorumluluğu kendiliğinden idrak etmeyi çağrıştırır. Bu bağlamda ve manada insan için olması gereken en büyük ciddiyet, Ruhsallıkla olan her şeyi bilmek, öğrenmek, anlamak ve anladığıyla yaşamaktır... | | | devamı... | |
|
|
TV 'DE NELER VAR?
TV'lerde ve Vizyonda
Konularımızla İlgili Gösterim ve Yorumlar
DİSNEY'İN YENİ YIL ŞARKISI A CHRISTMAS CAROL
DVD
Tür: 3 Boyutlu Animasyon, Aile, Dram, Fantastik
Yönetmen: Robert Zemeckis
Oyuncular: Jim Carrey, Gary Oldman, Colin Firth, Robin Wright Penn, Fionnula Flanagan, Bob Hoskins, Daryl Sabara, Cary Elwes, Tarah Paige, Fay Masterson, Molly C. Quinn, Sammi Hanratty, Beckie King, Jacquie Barnbrook, Kelly Connolly, Lesley Manville, Raymond Ochoa, Ron Bottitta, Ryan Ochoa, Sonje Fortag
Senaryo: Robert Zemeckis
Senaryo (Kitap): Charles Dickens
Yapımcı: Robert Zemeckis, Katherine C. Concepcion, Peter M. Tobyansen, Steve Starkey, Jack Rapke
Görüntü Yönetmeni: Robert Presley
Müzik: Alan Silvestri
Yapım: 2009 ~ ABD
Yeniyıla girerken bu filmi DVD olarak da olsa izlemek yerinde olur diye düşündük. Film Charles Dickens'ın her zaman güncelliğini koruyan ünlü Noel hikayesinin yeni versiyonu.
Scrooge inatçı, cimri ve huysuz bir adamdır. Çok zengin olmasına rağmen paylaşmayı bilmez. Onu mutlu etmek neredeyse imkansızdır. Noel akşamı üç hayalet onu ziyaret eder ve Scrooge'a eskiden nasıl bir insan olduğunu, bugününü ve değişmediği takdirde gelecekte onu nelerin beklediğini göstermeye başlarlar. Scrooge değişmesi gerektiğini anlar.
Filmin öyküsü kısaca böyle. Konuya ruhsal bilgiler açısından bakıldığında animasyon tekniğinin olanaklarından da yararlanarak filmde çok zengin bir anlatım var. Fizik ve fizik ötesi boyutta sevginin gerçek zenginlik olduğu, sevginin yer almadığı bir durumun her iki boyutta da teşevvüş yarattığı sembollerle çok güzel anlatılmış. Bir zamanlar insanlar böyle sembollerle masalsı anlatımları ciddiye alır, inanır, üzerinde düşünür, düşüncelerini ve davranışlarını düzeltmeye çalışırlardı. Günümüzde ise bu gibi anlatımlara gülünüp geçiliyor. Semboller anlaşılmadığı için kimse üzerinde bile durmuyor... | | | devamı... | |
|
|
Ruhsallık Dostluk Demektir
Ruhsallık önce, dostluk ve birliği gerektirir.
Dostluk ve birlik, sevgi demektir. Ruhsallık sadece bilgi ile olamaz. Bilginin eylemi gerekir. Bilginin eylemi ise sevgi yaratmıyorsa ya o bilgi yanlıştır ya da yanlış kullanılmıştır. Ruhsallık öldükten sonra lazım olacak veya ölünce bedeni terk ettiğimiz için mecburen o zaman yaşanacak bir durum değildir. Varoluş, dünya yaşamında da bir ruhsal ilişkiler ağıdır ve biz bu ilişkilerimizde ruhsallığımızla var oluruz. En basit günlük işlerde dahi ya ruhsallığımız ön plandadır ya da dünyasal zihnimiz. İster saksıdaki çiçeğimizi suluyor olalım, ister komşumuza günaydın diyor olalım, fark etmez bu bir ilişkidir ve bu ilişkide ya sevgi dostluk vardır, ya da hiçbir şey; veya daha kötüsü bıkkınlık, sıkıntı... | | | devamı... | |
|
|
HAFTANIN SORUSU OKUYUCU YAZILARI
Sahip olma ve biriktirme alışkanlığı niçin ve nasıl aşılmalıdır?
Sahip olma ve biriktirme alışkanlığı kitle şuurunun bizde yarattığı bir durumdur. Kitle şuuru bizde sahip olma ve biriktirmenin gerekliliği konusunda bir mantık yaratır. Sahip olunan şeylerin bizim gelecek garantimiz, gücümüz ve sosyal itibarımız olduğunu zannederiz. Bu nedenle de sahip olduklarımızı kaybettiğimizde yıkılırız. Böylece özümüzle bağımızı koparırız. Sahip olma ve biriktirme yanlışlığı bütün yaşamı etkileyen sonsuz yanlışlar zinciri yaratmaktadır. Bu zincirle egomuza kilitleniyoruz. Yanlışlar sanki hızla çoğalan enerjetik varlıklardır. Sanki iki yanlış hemen sürüyle yanlış doğurmakta, onlar da kendi aralarında birleşerek sayısız yanlışlar yaratmakta ve her biri sanki diğerinden beslenmektedir... | | | devamı... | |
|
|
|
|
HAFTANIN SORUSU OKUYUCU YAZILARI
Sır nedir, varoluştaki ve varlığımızdaki sır ne olabilir?
Sır, bilemediğimiz, anlayamadığımız ve herhangi bir yorum yapamadığımız, fikirlerimizin olmadığı olay, oluşum ve konulardır. Varoluşumuz ve varlığımız hakkındaki birçok bilgiyi, kutsal kitaplardan, tebliğlerden ve öğretilerden öğrendik ve öğrenmekteyiz. Varoluşumuz ve varlığımız ile ilgili bilgilerin şimdiye kadar anlatıldığı gibi basit ve mantık dışı olmadığını, aksine çok önemli neden ve sebeplere dayandığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu konuda her öğrendiğimiz bilgi bize varlığımızı, değerimizi ve sorumluluğumuzu hatırlatmakta ve fark ettirmektedir. Şimdiye kadar öğrendiklerimizden her şeyin hareket halinde değişim ve dönüşüme tabii olduğunu, zamansızlığın ve durgunluğun bulunduğu boyutlarda dahi hiçbir şeyin ebedi olmadığını, bir gün muhakkak değişim ve dönüşüme tabii olacağını anladık... | | | devamı... | |
|
|
HAFTANIN SORUSU OKUYUCU YAZILARI
Gönül gözü nedir, açmak için neler yapabiliriz?
Gönül gözü O’nun her bir zerremize yansıyan ışığıdır ki ona sevgi şuuru da diyebiliriz. Gönül gözünün açılması aydınlanmadır. Aydınlanan kişinin görüşünü dünya maddesi kapatamaz. Aydınlanan kişinin dünya maddesine gereksinimi de kalmamıştır. Bedeni farklı biyolojik özellikler taşır. Aydınlanan kişinin herkes gibiymiş gibi algılanması hem diğer insanları şaşırtıp korkutmaması hem de onu anlayamayan insanlardan zarar görmemesi içindir. Bu yüksekliğe ulaşabilmek için ne yapılması gerektiği, insana madde içine bir nevi hapsolduğundan beri anlatılmaktadır. Peygamberlerin, bilgelerin, gerçek sanatçıların hepsi insana yükselmenin beş basamağını anlatmaktadır. İyi ve doğru olunuz, karşılıksız hizmet ediniz, gerçek bilgisini eyleme geçiriniz ve koşulsuz seviniz... | | | devamı... | |
|
|
|
HAFTANIN SORUSU OKUYUCU YAZILARI
Meleke nedir, melekelerimiz nelerdir?
Yaşamda tekâmül ederek öğrendiklerimizi, birikimlerimizi ve tecrübelerimizi genlerimize kotlayarak dairevi bilinç bütünlüğüne ulaştığımızda melekelerimiz ortaya çıkar. Onun için meleke bir kazanç, elde edilen bir yetenek ve beceridir. Meleke sahibi olmak kolay değildir. Hangi konuya eğilim varsa, önce samimi olarak içtenlikle istemek gerekir. Yanlız öğrenmek ve okumakla da melekeler elde edilemez. Muhakkak yaşamak, hayatın zorluklarını, acılarını deneyimlemek gerekir. Sabır ve irade ise melekelerin kazanımında olmazsa olmazıdır. Ve zaman içinde çok çalışmak, çok mücadele vermek gerekir. Melekeler hayatı kolaylaştıran ve moral değerlerini güçlendiren artılardır... | | | devamı... | |
|
|