|
Elma
Franklin bir çocuğa bir elma vermiş. Çocuk çok sevinmiş. Bir elma daha vermiş. Çocuk daha çok sevinmiş. Bir elma daha verince çocuk sevinçten deliye dönmüş. Ve bir elma daha verince, çocuk dört elmayı elinde zapt edememiş, sonuncusunu düşürmüş yere... Bu sefer ağlamaya başlamış çocuk.
Hayat böyledir işte... Hayal etmediğimiz bir saadete eriştikten sonra, onun bir lokmasını dahi kaybetmek bizi perişan eder. "Keyifler değildir yaşamı değerli yapan. Yaşamdır, keyif almayı değerli kılan''.
20.07.2008 *ruhsalboyut.com*
| | | |
|
|
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Empatinin Ruhsal Yaşamdaki Önemi Nedir?
Empati yoksa sevgi de olmaz. Empati, karşımızdakini anlamak ve sevmek için tek yoldur. Her insanın başlı başına bir âlem, bir ilim olduğunu kabul ediyorsak, o âlemi tanımak, dışa vurulan kimi davranışlara bakılarak mümkün değildir. İnsanın dünya kişiliği pek çok etkinin altında oluşmaktadır. Kendimizin ve çevremizin veya sadece çevremizin öğrenmesi gereken pek çok ders için düzenlenmiş bir yaşam planı ve daha önceki yaşam deneyimlerimizden kazandığımız bir bilinçle ile dünyaya geliyoruz. Anne rahmine düştüğümüz andan itibaren annemizin ruhsal koşullarının etkisindeyiz; doğduğumuz...
| | | devamı... | |
|
|
Korku ve Stres
Korku günlük yaşamımızda her zaman hissettiğimiz bir şeydir. Sık sık stres, kaygı, endişe ve çeşitli boş, olumsuz düşünceler biçiminde ortaya çıkar. Örneğin stres 21.yüzyılın en büyük rahatsızlıklarından birisidir. Başlangıçta stres terimi sadece aşırı çalıştırılan makineler için kullanılıyordu. Giderek insanlar için de kullanılır oldu. Stresi tanımlamayı düşündüğümüzde aklımıza itme, çekme, baskı, şimdi, daha fazla, son teslim tarihi vb. şeyler gelir. Daha daha fazlasına sahip olma, daha fazlasını üretme, daha fazla yapma ve istenen sonuca zamanında ulaşamama korkusundan kaynaklanan büyük bir gerilim yaratır.
Stresin sebebi hırs, rekabet, mevki gibi biçimleriyle alma, sahip...
| | | devamı... | |
|
|
Gizeme Bakış
Bir rüyadayız biz... Evrende bunca yer dururken neden buralara geldik dersiniz? Sınavların daha kolay olduğu, sabrın sıfat olmadığı, ruhun bedenden uzak tutulmadığı, aşkın böylesine kolay harcanmadığı başka yerlerde doğamaz mıydık sanki?
Elbette. Ama nedense, bu mekânda yakalanan mananın bambaşka bir tadı var ruhumuz için. Bir yaşam diğerini takip ederken, zorluğun ve sınırlılığın içine saklanmış gizemleri keşfetmeye alışan ruh, aştığı her yeni etapta Tanrıya bir adım daha yaklaşmanın zevkini, şevkini, sevincini yaşıyor. Neyin neden olduğunu... | | | devamı... | |
|
|
|
|
Özsaygı Armağanı
Kendine saygı duymak, kendini sevmeye açılan kapıdır. Yani, kendimize saygı duyduğumuz zaman, kendimizi severiz. Ama özsaygıyı nasıl kazanırız? Kolay ya da bizi daha iyi gösteren şey yerine, doğru olanı yaptığımız zaman. Bu şekilde davranmadığımızda, gerçek anlamda kendimize olan sevgimiz azalır.
Her birimizin içinde, üç içsel güç, birbiriyle zıtlaşır: beden, ego (zayıf ruh) ve (güçlü) ruh. Beden, uyku, eğlence ve sonsuz meşguliyetlerle yaşamdan kaçmak ister; ego dikkat ve kontrol peşinde koşar; ruh, doğru olanı yapmak ister. Kolay ya da rahat olanı yapmak...
| | | devamı... | |
|
|
Bilgisayarlar Düşünebilir mi?
Ne yazık ki önümüzdeki bu bin yılı kendimiz çalışarak geliştirmeliyiz. Çünkü dediklerimiz doğruysa, bilgisayarlar hiçbir zaman düşünemeyecekler. En azından, bugün bir bilgisayar deyince anladığımız şey, hiçbir zaman düşünemeyecek. Hesaplama yeteneği ve kaydetme kapasitesi çok yükseltilse bile bu olmayacak. Çünkü bilgisayarlar kurt koşturması örneğiyle uyumlu değiller. Bilgisayar, dışarıdan istediği kadar enerji alır, karşılığında enerji vererek istediği kadar soğur. Bilgisayar için ikinci yasa rafa kalkmış gibidir.
| | | devamı... | |
|
|
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Tekrarların Yaşamımızdaki Rolü Nedir?
Bulunduğumuz üç boyutun etki, tesir ve özellikleri ile iç içe şekillenen sayısız yaşam tarzlarımız olup, hangi yaşam tarzını seçmiş olursak olalım bu boyut sınırları içinde evrim yapmaktayız. Bir icap olarak bu boyutun kendine özgü şartları bulunmaktadır. Ve bu boyutta her şeyin mükemmel olmadığı, eksik ve yetersiz olduğu aşikârdır. Bu durumda üçüncü boyuta ait olan dünya maddesi eksik ve yetersiz olunca, ona ait olan bedenlerde eksik ve noksandır.
Yüksek benlik maddeye gömülmüş olan diğer parçası ile tam bir iletişim halinde değildir. Yani yüksek benlik bu durumda yüzde yüz dünya... | | | devamı... | |
|
|
İsteğinizi Yaratmanın
3 Güçlü Yolu
Harekete geçin: İstediğiniz şeye sahip olmanın ne kadar güzel olacağını sadece hayal eder ve hiçbir şekilde eyleme geçmezseniz, kendinizi "sihirli düşünce"ye kaptırmışsınızdır. Hedeflerinize ulaşmak için fanteziyi bırakır, eyleme geçerseniz, şu anda burada olan şeyle ilgilenir ve istediğiniz şeyin size ulaşması için uygun bir biçimde hareket edersiniz. Ayrıca kendinizi, başarıyı çekmenin beklenmedik yollarına hazır hale getirirsiniz.
Karşılık beklemeden verin:
| | | devamı... | |
|
|