Ölümsüz Bilge Mevlana
Mesnevi, Mevlana’nın en meşhur, önemli ve değerli eseridir. Aynı zamanda Mesnevi, klasik doğu edebiyatında bir şiir tarzının adıdır. Mesnevi, altı cilt olarak Fars dilinde yazılmış, 25618 beyitten oluşmuştur. Mevlana Mesnevi'sinin kendine has bir yapısı ve kurgusu vardır. Hikâye içinde hikâyelerle hayata dair birçok mevzuu ibretlik anlatımla sunar Mevlana.
Mevlana, çağının insanını, hayatı, olayları, toplumları büyük bir derinlik, incelik, feraset, anlayış ve kavrayışla zevk ve estetiği etkin dil kullanımıyla harmanlayarak çok özel bir eser oluşturmuştur. Bakışlarındaki mana zarafetinin hayatın içine işlenişi o kadar yalın, sade ve güzeldir ki; yüzyıllar sonra bile bugün o günlerde işlenmiş konuların günümüz toplumlarına ait farklılık kazanacak zenginlik sunduğu aşikârdır. Mevlana’nın Mesnevi eseri; içinde bulunan birçok hikâyenin Mevlana’ya has güzel anlatımı sonrasında hikâyeden çıkarılan derslerle çok etkileyici bir özelliğe sahiptir. Hatta Ezop'tan Masalların kaynaklarında bile bizim zengin kültürümüzün kullanıldığını biliyor muydunuz? Böyle bir güzelliği biz de sizlerle bir kez daha paylaşalım istedik.
Gönül iklimini çok güzel dokumuş gönül eri Mevlana’ya ait bu hikâyeler, okuyan herkesin 'hayatına farklı bir bakış' kazandırıyor! Mesnevi'den Hikâyeler, 'gönle düşen cemre' misali içimizde 'baharlar' açtırıyor! Bu baharlar 'hayatın yorumlanışı ve yaşanılışına dair bize ince ve manidar ipuçları veriyor. Her hikâyenin birbirinden farklı konusu ve konuğu var. Hepsinin ayrı bir hikmeti ve güzelliği var. Bütün sunuşların da ayrı tadı ve lezzeti olduğu gibi. Gönül penceremizle Mesnevi'yi ve Mevlana’yı hikâyeleriyle paylaşmaya ne dersiniz?
Yılancının Duası
Hırsızın biri bir yılan oynatıcısının yılanını çaldı. Aptallığından onu ganimet gibi görüyordu. Yılan onu soktu, adam ağlayıp inleyerek öldü. Yılancı hırsızın cesedini görüp tanıdı. — Onu benim yılanım öldürdü dedi. Bu adamı bulayım da yılanımı geri alayım diye dua edip duruyordum. Gönlüm yılanımı bulmayı istiyordu. Allah’a şükürler olsun ki, duam kabul edilmedi. Duamın kabul edilmeyişini kötü bir şey sandım ama aslında benim menfaatimeymiş. İnsanın yaptığı nice dualar vardır ki, zarar ve ziyanın, mahvolmanın ta kendisidir. Allahu Teâlâ onları kereminden kabul etmez.
Ağlayan Zahid
Bir zahide, dünya meşgalesine dalmış bir dostu: — Az ağla ki gözün bozulmasın dedi. Zahid ona şöyle cevap verdi: — İki şeyden başkası olmaz, göz o cemâli ya görür ya da görmez. Eğer Hakk’ın nurunu görürse ne gam, bunun için iki gözü feda etmeye değer. Yok, eğer göremeyecekse, böyle gözün kör olması daha iyidir. Ağaç, ağlayan bulut sayesinde yeşerir. Mum ağlamakla daha aydınlık bir hale gelir.
Genç Gelişim Dergisi, Aralık–2008.
04.12.2008 *ruhsalboyut.com*