TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 5 Mayıs 2024 Pazar

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


Birliği Hissederek Yaşamak

 

           Birlikten anladığımız ne olursa olsun, sübjektif olacaktır. Çünkü herkesin zihninde aynı düzeyde, aynı güçte ve aynı nitelikleri taşıyan bir birlik kavramı yakalamak çok zor­dur ve hatta mümkün değildir. Her varlık, diğer bir varlığın tamamlayıcısı olduğuna, o varlığı tamamladığına, kendisiyle çevre­nin bir bütün teşkil ettiğine dair kendine has bir bilgiye ve duyuşa sahiptir. "Ben ve o", "onlar ve biz" ayırımını yani düaliteyi hepimiz biliriz. Acaba birlik dediğimizde, aslında ben derken onu, onlar derken bizi kastetmiş olmuyor muyuz?

 

           Hepimiz, birtakım bencil ya da egoist düşüncelerimizin bize her zaman hayır getirmediğini fark ederiz. Bu derecedeki bencilce düşünceler bizi mutlu etmiyorlar. Bize gelişmemiz için herhangi bir yol, her hangi bir ışık tutmuyorlar. Vicdanımız bu konuda ra­hat olmuyor, hep bir burukluk ve sıkıntı içerisinde oluyoruz. Ama birlik olduğumuzda ki, bu bizim kapasitemize kal­mıştır, kendi kendimize bir bütünlük oluşturabiliriz. Kendi içimizdeki açmazlardan ve çelişkilerden kurtulmamız mümkündür. Ya da etrafımızda bulunan, bize en yakın olan insan­larla, gerçek, samimi bir ilişki içerisinde bulunabiliriz. Elbet­te, gerçek ve samimi ilişkiyi, zihinden zihne, vicdandan vicdana uzanan bir ilişki tarzında ele almakta yarar vardır. Bunu zamanımızın yozlaşmış ilişkileri tarzında düşünmemeliyiz.

 

           Acaba bize en yakın olan insanlarla aramızdaki ilişkiler­de bunu nasıl halledebiliriz? İkili, üçlü veya çoklu ilişki­ler içerisinde pozitif düşüncemizin, pozitif bir ayıklama ve ayrışma içerisinde olmasından başka çare yoktur. Yani insan­ları iyi niyetle ele alır, onlara karşı yıkıcı, tahrip edi­ci, eleştirel ve kötüleyici davranmazsak egosallıktan uzaklaşırız. Onlara daima şefkat, merhamet, anlayış, affedicilikle, sevgi dolu ya­pıcı ve pozitif dediğimiz insancıl yaklaştığı­mızda, egomuzun sivrilmesine engel olabiliriz. Çevremizdekilerle bu türden ilgi bağları kurmaya çalıştığımızda, egomu­zun çeşitli kalıplar içerisine girerek türlü biçimde maskeler altına gizlenerek ortaya çıkmasına ancak pozitif bir enerji ala­nı yaratmak yoluyla dur diyebiliriz.

 

           Pozitif bir enerji alanı yaratma ve o alanın içinde bulun­ma uygulaması, esneklik gösterebilmekle mümkündür. Eğer her insana karşı, elbette yerinde ve dozunda olmak kaydıyla, hoşgörülü ve sınavlarını da düşünerek esneye­bilen bir şekilde kalabildiğimiz sürece, biz pozitif bir uygula­ma yapıyoruz, demektir. "İnsanlarla uyum sağlamayı baştan kabul edeceksiniz," dediğimizde, bu uyumun; şuursuzca bir uyum sağlama olduğu düşünülemez. Sözü edilen uyumun, karşı tarafın da hayat içinde imtihanları olduğunu hesaba katarak ortaya çıkması gerekir; bu asla kendimizi körleştirmek tarzında bir uyum sağlama da değildir. Bunları makul vicdanımız yoluyla halletmemiz gerekir.

 

           Birliği hissetmek ve yaşama geçirmek için ihtiyacımız olan pozitif enerjetik alanımızı genişletme imkânlarına, an­cak pozitif isteklerde bulunup, pozitif yönde esneklik gösterip uyum sağlama kapasitemizi arttırdığımız sürece sahip olabiliriz.

 

‘Ruhsal Arşiv’

 

05.01.2009 *ruhsalboyut.com*

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.