" TANRI'NIN ASASI SENDE!..."

"Ve bir gün sordular: 'Tanrı'nın asası kimde?' Cevap verdi: 'Sende!', 'Nasıl olur?' Gene cevap verdi: 'Sende' ".

Tanrı'nın Asası'nı, yani ilâhi bir güç ve bilgiyi arayan ve de talip olan kişiye verilen cevap çok kısa, ama muhteşem...

"İnsana hep, sen her şeyin cevabısın, anahtarısın!" denir, ama her nedense hiçbir şey anlaşılmaz. Ya da bu büyüklük, bu küçüklüğe nasıl sığar diye ihtimal verilmez.

İnsan öyle şartlandırıldığı için hep dışarıdan bir şey beklemiş ve bu da insanın işine gelmiş. Çünkü söylenenler tatbik edilmemiş.

Sadıklar Plânı'nın da işaret ettiği gibi, aranan anahtar, soranın kendisindedir. Hiç değilse anahtarın mevcut olduğu ve bulunabileceği hep söylenegelmiştir.

Varlığın, insanın, anahtar olduğu, herşey olduğu bilgisi, örneğin Hint'te Sama Veda'nın en seçkin bölümlerini kapsayan Upanişadlar'da da mevcuttur.

"Cahalet içindeki bir insan varlığını, gerçek Ben'i (Atman'ı) kuşatan maddî kılıflar hüviyetlendirir. Bu kılıfların ötesine ulaşan kişi, saf mutluluk olan Tanrı ile bir olur." (Taıttırıya Upanişad)

"Tanrı her şeydir. Evrende varolan bütün görüntüler, duyular, arzular ve işler Tanrı'dan zuhur ederler. Fakat bütün bunlar, sadece isim ve şekillerdir. Tanrı'yı tanımak için, kişinin kendisi ile kalbinin derinliklerinde gizli olan Tanrı'nın aynı varlık olduğunu idrak etmesi gerekir. Kişi ancak bu şekilde bütün ıstıraplarından ve ölümden kurtulur, her bilginin ötesindeki cevher ile bir olur." (Chandogya Upanişad)

"İnanç, ibadet ve tefekkür yoluyla kendi gerçek Ben'ini idrak eden bilge kişi, yeniden doğuş ve ölüm çarkından, ıstırap çarkından kurtulmuştur." (Kaıvalya Upanişad)

"Sen, ölümlü gözlere görünmezsin. Ancak kalbi arınmış kişiler, Seni kalplerinde görebilirler...   ...Bütün yaratıkların özüne gizlenip, onları seyreden Sen'sin.  ...Bütün evren senin görüntün, bütün kutsal metinler de senin soluğundur." (Svetasvatara Upanişad)

Ruh ve Madde Dergisi

(Güncelleme: 12/08/2006)