HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI

Yanlışlardan Doğrulara
Varılabilir mi?

           İnsan eylemle tecrübe ve bilgi kazanır. Tecrübesizlik ve buna bağlı bilgisizlik içindeki insan için yanlış yapmamak olanaksızdır. Yanlışlar eğitimimizin, olgunlaşmamızın aracıdır.  Yanlışlar bilgi kaynağıdır, yanlışlar şuurlanmamıza hizmet eder, meğerki yanlışın bize gösterdiği doğruyu farkedebilelim. Aslında her yanlış bir doğruya işaret eder. Bunu anlamayıp yanlıştan çıkmak için yeni yanlışlar yapmak, bataklığa saplanmaktır. Çünkü iki yanlış bir doğru etmiyor. Belki bilmeden iyi niyetle yapılan yanlışların sonuçları, iyi niyetin yüzü suyu ...

O' Bizi Seviyor mu?

Adamın biri ölmek üzereymiş. Papaz gelmiş, "korkma evladım, Tanrı seni seviyor" demiş. Adam " Tanrı beni tanımıyor ki, nasıl sevsin?" diye itiraz etmiş. Papazın cevabı hazırmış: "işte onun için seviyor ya, bizim gibi seni tanısaydı O' da sevmezdi" 

Hayalini Söyle

Kim Olduğunu Söyleyeyim!

         Sağır ve kör olmasına rağmen büyük başarılara imza atan Helen Keller ’e bir gün “Kör olmaktan daha kötüsü nedir?” diye sorulmuş. Helen ‘in cevabı, “Kör olmamak ama yine de hiçbir şey görememek.” olmuş.

         Her birimiz hayata değişik bir noktadan başlarız. Kimileri daha doğuştan zirvede başlarlar hayata. Ailesi, çevresi ve içinde yaşadığı sosyal çevre her şekliyle yükseklerdedir. Kimileri ise zirveye çok uzakta başlarlar hayata.  Ancak çok önemli bir gerçek vardır ki, sadece bu gerçeği bilenler galip ayrılırlar sahadan.

HAFTANIN SORUSU

OKUYUCU YAZILARI
 

Kayıplarımızın Ne Kadar Farkındayız?

Öğrenilmiş Çaresizlik

         Bilim adamları köpekbalıkları üzerinde deneyler yapmışlar. Köpekbalıklarını büyük bir akvaryuma koymuşlar. Akvaryumun içine köpekbalıklarının yemeyi çok sevdikleri küçük balıklardan atmışlar. Tahmin edeceğiniz gibi köpekbalıkları, o küçük balıkları büyük bir iştahla yiyip bitirmişler. 

Enkarnasyon

           Enkarne olmak, Dünya’ya bir bebek olarak doğmakla tamamlanan bir durum değildir. Enkarnasyon bir bilince doğmaktır. Dünya’ya enkarne olmak,  doğumdan ölüme kadar devam eden bir fırsatlar sürecidir. Eğer 30-40 yaşımızdaki bilincimizle 80 yaşımıza gelip fizik alemi terk etmişsek, aradaki zamanlar boşa geçmiştir. İki günü aynı olmamak, her gün daha üst bir bilince enkarne olmak demektir. İnsanın böyle bir gücü vardır ve bu sebeple ondan iki gününün aynı olmaması istenmiştir. Hedef, ölmeden önce sevgi ve birlik realitesine enkarne olarak ölümsüzleşmektir.

        Relaksoloji tekniği oldukça çeşitli alanlarda kullanılıyor. Relaksolojiyi yaşamının bir parçası yapanlar; korkular, kin, pişmanlıklar, kızgınlıklar gibi yaşamlarını zehirleyen duyguların kendilerine zarar vermesinin (bedensel-zihinsel-duygusal) önüne geçebiliyorlar. Sorunlarla baş edebilecek güce ulaşıyorlar. 
         Relaksoloji teknikleri; sınava, doğuma hazırlanmada, psikolojik sorunların aşılmasında, spor yarışmaları ve başka yarışmalara hazırlanma, dil öğrenmede, sanatçıların sahne ...