Kızmamak Sevginin Sonucudur
   
         Hoşgörülü olmak; kainatta var olan her şeyin, herkesin, her olayın, her sözün ve de görünen-görünmeyen her durumun Yaratıcı’nın Emri ve İzni ile oluştuğunun şuurunda olmakla mümkündür. Bu şuura varan kimse bir başkasının sözleri, hareketleri, davranışları karşısında öfkelenmez, kızmaz, kırılmaz, darılmaz, olumsuz düşüncelere girmez, hükümlere varmaz. Herkesi, her şeyi olduğu gibi kabul ederek gerekeni yapar. Olayın nedenini, niçinini sormadan nasıl olduğunu araştırıp, düşünüp ona göre bir anlayışa girerek, olanlardaki hayrı görüp gereken dersi alır. Böylece olayın şuuruna da varır.

         Şuur insana acı-tatlı yaşadıklarının anlamını açıklar. Dünya gözüyle göremediklerimizi farkına  vardırır ki, bu da tekâmülümüz için gereklidir. Çünkü acı ve ıstırap tekâmülün en önemli bazıdır. Ve bilinç kazanmanın yollarından biridir. Aksi halde kişi ilkel davranışlara girer. Pişmanlıklarının sonucunda uyandıkça ıstırabı artar. Bu ıstırap kişiyi olgunlaştırır.

         Tüm zorluklar, engeller düşünceyle çözüm bulur ve aşılır. Düşünce için bilgi ve deneyim önde gelir. Kullanılmayan, çözülmeyen, anlaşılmamış bilgiler ne işe yarar, eğer idraki ve düşünmeyi oluşturmamış ise? Bu sebeple şuurlanmak için bilgiyi anlamak ve uygulamaya sokmak şart olur.

         Dünya bilgileri dünyasal sorunlar içindir. ‘Gerçek Bilgiler’ ise bağlı oldukları sistemden yağmur gibi yağmakta. Bunlara sahip olmak için hiyerarşik esasa dayanan birlikler, beraberlikler olmalıdır. Burada gerçek dostluk çok önemlidir. Ancak dostluk hizmet ve sevgi ile kaimdir. Sevgiyle yapılan hizmet dostları birbirine bağlar. Beraberce yüksek rabıtalara girilerek dostluklar güçlenir ve sevgi artar. Bilinçli bir inançla gönle dönmek bizi özümüzle ve onu koruyan yüce mekanizmasıyla irtibatımızı sağlar. Böylece yeni ilhamlara ve sezgilere açılırız.

         Tüm varlıklar maddi yapılarını oluşturan atomları ve de ruhsal yapılarını oluşturan unsurları ile birer enerji yumaklarıdır. Ve karşılıklı etki-tepkileriyle alış-veriş içindedirler. Varlık ve  sevgi enerjilerden de oluşan insan sadece maddeye bağımlı olursa, maddi gücü içinde kalır, üst enerjilere ulaşamaz, alış-veriş kesilir, bilgi biter. Bilgi bizi düşündürüp, geliştirdiği gibi ayrıca gerçek dostlarımız, arkadaşlarımız ve yakınlarımızın da ikazları, uyarıları ve değerli düşünceleriyle bizi de düşündürürler ve gafletten uyandırırlar ki, bu sevgi denilen gücün en belirgin özelliğidir.

Fahire Öztekin

(Güncelleme: 7/02/2006)