TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 3 Mayıs 2024 Cuma

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI

 

Yüce Çekim Gücü Nasıl İşler ?

 

 

Yüce çekim gücünün nasıl ve ne şekil işlediğini üçüncü boyut ve tekâmül seviyesinde olan varlıkların kendinden bilmesi ve anlaması mümkün değildir. Ancak bizlere bildirilen kutsal metin ve tebliğler ışığında bir fikir ve bilgiye sahip olabiliriz.

          Nitekim kutsal metinlerde anlatılan yaradılış, sonsuz boşlukta hiçbir şeyin olmadığı bir zamandaki yaradılış değildir. Bizlerin varlık olarak dâhil olduğu ve içinde galaksilerin, âlemlerin, kâinatların ve evrenlerin bulunduğu bütünlük oluşmadan önce aynı şekildeki sayısız bütünlük sonsuz boşlukta bir nizam ve düzen içinde bulunuyordu. Ayrıca bahsi geçen sayısız maddi bütünlükleri içinde tutan yumurta şeklindeki ana kozmik bütünlüğün çapını ışık yılları ile hesaplasak dahi yan yana gelen rakamlar anlayış ve idrakimizi aşar. Bu devasa kozmik bütünlüğün her şeyi ile bir arada bulunmasını sağlayan çekim gücü madde sistemlerinin bir arada olmasını sağlayarak bilmediğimiz ve anlayamadığımız kozmik bütünlük dışındaki sonsuz boşluğa dağılmasını önler.

           Maddenin en küçük parçası olan atomlardaki unsurları bir arada tutan helezoni vibrasyonlar şeklindeki dönüş hareketi galaksileri de bir arada tutar. Ve galaksilerden oluşan âlemlerde yine helezoni vibrasyonlar ile bir arada hareket ederler. Yine aynı şekilde âlemlerin bir arada oluşturdukları kâinatlarda bu şekilde hareket ederler. Ve nihayet kâinatlardan oluşan evrenlerde helezoni vibrasyonlar ile aynı sistem dâhilinde hareket ederler. Her şey hareket haline olup, İçinde bulunduğumuz madde bütünlüğünde bulunan madde sistemleri mikrodan makroya oluşan bütün yapılanmalar hareket halindedir. Ve bu hız ve dönüşümün meydana getirdiği manyetik alanlar ise çekim gücünü meydana getirir.

           Madde sistemlerinin hâlihazır şekilde ki var oluşlarını sağlayan güç ve yasalar ile ilgili olarak Bilgi Kitabında şöyle denmiştir :

           “18 sistemler yasası, bilinmezliklerin tüm bilgilerini kapsayan ve bu yolda birçok yasaları bünyesinde toplayan, Var eden, Var ettiren bir güce sahip elektromanyetik bir alandır. 18 Sistemler yasası tüm Kâinatlar nizamını kuran, tüm sistemleri yöneten ve tüm güçleri elinde tutan bir Evrenler-Kâinatlar yasasıdır ki, bunu hiçbir şekilde hiç kimse asla değiştiremez. Ve asla da değişmeyecektir.”

Orhan Yarat - 6.9.2010  *ruhsalboyut.com*

 

 

 

         Yüce çekim gücü, tanrısal cazibedir. Belli arınmışlığa gelen varlıklar o etki içinde varolurlar. Karşılıklı etkileşim içine girerler. Arınmışlık doğal olarak bilinçlenmeyi ve vazifesini bilmeyi sağlar. Yoğun yaşandığında “aşk” kelimesiyle dile getirebileceğimiz bu çekim tüm varlıkları etkisi altında tutar;  insanların sonunda hep birlikte varacağı realitedir. Dünyadaki yaşamı bir benzetme ile tarif etmek gerekirse, bir nehrin üstündeki akıntı hızlı akarak denize varır ve dünyasal cazibeleri temsil eder. Alttaki gizemli akıntı ise yavaşça kaynağa doğru gider ve yüceliğe giden kısa fakat güç gerektiren yoldur.

         Çekim yasası, düşünce ve hayallerin, somut düzeyde gerçekleşmesi olarak tarif edilmektedir.  Bu yasa manevi alanda da geçerlidir; yüksek cazibeyi arayan onunla muhakkak karşılaşır. Ama onda sürekli kalmak çok az insanın başarabildiği bir durumdur. Geçici değerleri ve sıradan bir yaşamı yeterli görmeyenler gerçek mutluluğu ararlar.

         Çekim yasasının işlemesi için güçlü bir dileğin yanında gayretli bir çalışmayla hakediş yasası yer alır. Tüm yasalar bir arada işler. Dilek ve gayretin yanında dileğin bütünün yararına olması, sevgiden ayrı düşen bir yanının olmaması gerekir. Bu ve diğer tüm değerler örtüştüğünde izin ve nasipler çerçevesinde olaylar gerçekleşir. Her şeyin bu kadar ideal olması gerekiyorsa kimse hiçbir isteğine kavuşamaz diye düşünmemek gerekir. Zira insanlık hep birlikte deneyimleyerek öğrenmekte ve gelişmektedir.  Bu yüzden zorunlu olarak sevgiye aykırı gibi görünen pek çok olay yaşanmakta fakat netice itibarile alınan derslerle bütünün yararına olmaktadır.

Altan Gürol - 12.9.2010 *ruhsalboyut.com*

 

 

 

 

Her birimiz her yere göremediğimiz, fakat hissedebileceğimiz yerden bağlıyız. Bu tür bir bağlantı düşüncemizin kontrolü ile sağlanmaktadır. Çekim gücü ise, düşüncemizin bu doğrultudaki yoğunluğuna bağlıdır. 

Günlük hayatta yaşadıklarımız, yakınımızda edindirdiğimiz bağlantılar şeklinde karşımıza çıkar ve anında cevap bulacağımız, sürekli kullandıklarımız şeklini alır. Neyin üzerinde isek, işlettiğimiz yerden O’nun yasalarının gereği ile karşılaşırız. Gerçeği yaşamak, O’nun yasalarını yerince kullanmaya, uygulamaya bağlıdır. Hepimiz dünya üzerindeki hayatımızı tutunduğumuz yerden yaşamaya çalışmaktayız. Yaşadığımız hayat ne olursa olsun O’nun yasalarının işlediğini bilmemiz gerekir. Benzer benzeri çeker. Gerçekleri algılayış şeklimize göre gerek dünyasal, gerek de evrensel etkileşimlere her zaman açık bir durumdayız. Görüş farkındalığımız yaşadıklarımızın, tecrübe ettiklerimizin hayata yansıması şeklinde işler. Düşüncemiz üzerinden çektiklerimiz, teksif olduğumuz yer üzerinden ihtiyacımız olan, tecrübe edinmemiz gerekenlerdir.

O sizi sever, O sizi sevgisinden var etti. Bunun bilinecek olması yaşamakta olduğumuz her şeyin O’ndan olduğunun da bilinmesi demektir. O’ndan gelen her şey bizlerin olgunlaşması, daha iyiye, daha güzele doğru adım atması demektir. Yüce çekim gücü, bütünlüğün birbiri ile olan iletişimi demektir. Ve herkes bu iletişimi, benzer benzeri çeker şeklinde düşüncelerimiz üzerinden çektiklerinde yaşar.               

Tarık Öztürk – 14.9.2010 *ruhsalboyut.com*

  

 

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.