Atatürk'ü Anma Haftası

 

10 Kasım: Atamızın Fizik Ötesi Âleme Doğuş Günü

 

         Atamızın fizik ötesi âleme doğuş günü dolayısıyla, onun bizlere emanet ettiği büyük bilinç devrimi; yepyeni bir ülke, yepyeni bir devlet, yepyeni bir zihniyet, yepyeni bir yaşam, yepyeni olanaklar karşısındaki durumumuz nedir?

 

         Onun şu sözleri üzerinde yeniden düşünelim. "Aziz yurdumuzun ve bahtsız ulusumuzun kurtuluşu konusunda türlü zamanlardaki derin düşüncelerimin özeti ve sonucu olarak diyebilirim ki, ben en iyi siyasetin, her türlü anlamıyla en çok güçlü olmakta bulunduğunu kabul ederim. En çok güçlü olmak deyiminden anladığım, yalnız silah gücü olduğunu sanmayınız. Bu bence güç toplamını oluşturan unsurların, fiillerin sonuncusudur.

 

         BENCE EN ÇOK GÜÇLÜ OLMAK, BİLİM BAKIMINDAN, TEKNİK BAKIMINDAN VE AHLAK BAKIMINDAN GÜÇLÜ OLMAKTIR.

 

         Çünkü bu saydığım değerlerden yoksun bir ulusun bütün fertlerinin en son silahlarla donatıldığını düşünsek bile, güçlü olduğunu kabul etmek doğru olmaz.

Bugünkü insanlık toplumunda insan olarak yer alabilmek için, eline silah almış olmak yetmez...

 

         ÜLKEMİ VE ULUSUMU, PEKİYİ TANIDIĞIM VE YOKSUN BULUNDUĞUMUZ İLERLEMEYE ERİŞTİREBİLMEK İÇİN, HUZUR VE SÜKÛN İLE AMA HER TÜRLÜ ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIĞI KURARAK, ÇOK ÇALIŞMAK GEREKTİĞİNE İNANMIŞ BULUNUYORUM."

 

         Bu sözleri okuyunca Atatürk'ün, ulusumuzu henüz tam olarak kurtulmuş saymadığını anlıyoruz. O evrensel büyük insan, ulusunu evlatları gibi seviyor ve evlatlarına öğüt veren bir müşfik baba gibi konuşuyordu:  Evet, savaşları kazandık, Cumhuriyetle yönetilen, bağımsız bir devlet kurduk ama gerçek anlamda henüz kurtulmuş değiliz. Savaşları kazanmak gereklidir ama yeterli değildir. Bahtsız bir ulusumuz var. Çünkü yüzyıllarca sadece savaşlara asker gerektiğinde hatırlanmış. Her türlü yoksunluk içinde, yorgun ve güçsüz. Güçlü olmalıyız. GÜÇ, BİLİMDE, TEKNİKTE, AHLAKTA VE ÇOK ÇALIŞMAKTADIR. Yoksa yalnızca silah gücü, güç değildir.

 

         Sadece 10 Kasımlar da değil her gün, her sabah yeniden düşünmeliyiz: bilimde, teknikte, her ne meslekte veya işte isek yurdumuz için gerçek anlamda çalışıyor muyuz? Kısacası her işin başı olan yüksek bir ahlaka sahip miyiz? Mustafa Kemal'e ve onun vatan için ölen askerlerine karşı 10 Kasımlarda yüzümüz yere eğik olmamalı. 10 Kasımlar, Özür dileme, mazeret beyan etme günü olmamalı. Hala 10.YIL MARŞI’ nı değil, 80. veya 90. yıl marşlarımızı 70 milyon bir arada söyleyebilmeliyiz. 10 kasımlarda Mustafa Kemal ve arkadaşları gönüllerimizde yeniden ve yeniden doğmalı. 

 

Güney Haştemoğlu

 

(Güncelleme: 06/11/2006)