|
Anlamak En Zor Şeydir...
Anlamadım demek bile yakıcıdır. Çünkü anlamıyorsan sorunlusun demektir. Fonksiyonda değilsin demektir. Bizim kültürde bu yüzden anlamayanlar, her zaman anladım derler. Öğretmen anlattığı dersi anladın mı diye sorduğunda, bütün sınıf kafa sallar evet anlamında. İşte bu yüzden o kimse soru soramaz, anlayamadığından. Kişi çeşitli şekillerde anlar ya da anlamaz mı desem; 1-İsteği doğrultusunda. 2-Korkuları istikametinde. 3-Ön yargılarının gölgesinde. 4-Bilgisi nispetinde. 5-Tabii ki, aklı kadar anlar.
| | | devamı... | |
|
|
4 FANTOM SAVAŞ UÇAĞIMIZ HAVADA 'UFO' İLE KARŞILAŞTI!
İnternet haber servisi
01 Ekim 2006'de Diyarbakır'dan dönmekte olan Eskişehir 1. Ana Jet Hava Üssüne bağlı Binbaşı Hakan Erten komutasındaki 4 adet Fantom tipi askeri jetlerimiz havada bir UFO ile karşı karşıya geldiler… Olay, geçen Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan gece saat 01:00/ 01:30 sularında meydana geldi. Diyarbakır'dan dönmekte olan 4 uçaktan oluşan fantom filosu uçaklarının radarlarında tanımlanamayan bir cisim tesbit ettiler ve filoya komutalık eden Binbaşı ...
| | | devamı... | |
|
|
Sağlığımız ve Tuz
Dünya sağlık örgütü, günlük tuz tüketimini 5gr.’ ın altına düşürmeyi tavsiye ediyor. Böylelikle inmelerin %24, kalp krizlerinin %18 oranında azalacağı ve dünyada 2,4 milyon ölümün önleneceği tahmin ediliyor.
Toplum sağlığı kampanyaları ve medya aracılığı ile evlerde pişirilen besinlerdeki tuz miktarının kısıtlanması ve en az düzeye indirilmesi amaçlanıyor. Atalarımız çok fazla hareket edip bitkisel kökenli, tuzdan değil potasyumdan zengin gıdalarla besleniyorlardı, günlük tuz tüketimi 1-2 gr. düzeyindeydi. Bugün günlük tuz tüketimi artısıyla birlikte ...
| | | devamı... | |
|
|
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Huzur İçinde Olmanın Şartını Nasıl Düşünürsünüz?
Gerçek huzur kalpte duyulandır. Bir eylemi yerine getirmekle duyulan zihinsel veya duygusal huzur her zaman gerçek huzur olamaz. Ruhun onayladığı ve içinde yer aldığı düşünceler ve eylemlerdir gerçek huzuru sağlayanlar. Bu doğru yaşamın, tüm değerleriyle yaratılan huzurdur. Doğru yaşamsa yaşam bilgilerinin tam anlamıyla kullanılması ve sürekli kılınmasıyla elde edilir. Gerçek huzur o zaman kapımızı çalar. Yoksa an mertebesine kadar inebilen kısa vadeli geçici huzurlarla oyalanıp durur insan.
| | | devamı... | |
|
|
|
|
KİŞİLİK İKİLİKTİR
Kişiliğimize bize veren O’ değil. Onu dünya yaşamı içinde edindik. Bilinçsiz olarak edindiğimizi şimdi bilinçli olarak üzerimizden çıkarma zamanı. O’nunla aramızda duran bu çözülmesi imkansız kopuk kopuk ve düğümle dolu yumak ikilik yaratıyor. Önümüzde gölge oluyor. Problemler, sıkıntılar ve kompleksler içinde olan bir kimse mi, yoksa “kişilikli” bir kişilik mi daha kolay çıkarılır? Örneğin kendine güvenmeyen “kişiliksiz“ bir kişi bir yanda, güvenen kişi diğer yanda. Kendine güvenmeyen kişi zaten kişiliğini kazanma savaşı içinde. Hangi cesaretle her şeyi bir kenara koyacak?
| | | devamı... | |
|
|
Kozmik Tetikleme Ve Sonrası
Ruhsal gerçeklere inancı olanlar, kozmik tetikleme olayını çok önemsedi. Onlar, sözü edilen bir milyon kişi arasına katılmak için elinden gelen gayreti gösterdi . 17 Ekim zihnimizi sevgi frekansında tutmak ve dünya için, insanlık için dualarımızın, güzel dünyamız ve bize bağışlanan yaşamımız için şükretmemizin, yanlışlarımız için af dilememizin O'nun kabulüne sunulmasına yönelik muhteşem bir fırsattı, kendimizi tanımamız için de değerli bir deneyimdi. Kendimizi ne ölçüde sevgi frekansında tutabildik, dualarımız neydi, şükredebildik mi, af dileyebildik mi?
| | | devamı... | |
|
|
Atatürk'ü Anma Haftası
10 Kasım: Atamızın Fizik Ötesi Âleme Doğuş Günü
Atamızın fizik ötesi âleme do ğuş günü dolayısıyla, onun bizlere emanet ettiği büyük bilinç devrimi; yepyeni bir ülke, yepyeni bir devlet, yepyeni bir zihniyet, yepyeni bir yaşam, yepyeni olanaklar karşısındaki durumumuz nedir? Onun şu sözleri üzerine yeniden düşünelim. "Aziz yurdumuzun ve bahtsız ulusumuzun kurtuluşu konusunda türlü zamanlardaki derin düşüncelerimiz özeti ve sonucu olarak diyebilirim ki, ben en iyi siyasetin, her türlü anlamıyla ...
| | | devamı... | |
|
|
Birlik Bilinci
Bilim dünyası birdenbire alt üst olmuştu. 1982 yılında, Paris’teki kuramsal ve uygulamalı optik enstitüsünde, 20. yüzyılın en önemli deneylerinden biri gerçekleşmişti. Einstein-Podolsky-Rosen paradoksu üzerinde çalışan fizikçi Alain Aspect ve ekibi, kuantum fizikte ”nonlocality / mekânsızlık” olarak bilinen teoriyi ispatlayarak, Einstein’i yalancı çıkarmışlardı. Fizik evrenimizi oluşturan atomaltı parçacıkları, aralarındaki mesafe ne olursa olsun birbirleriyle iletişim halindeydiler.
| | | devamı... | |
|
|