Yeniyılınız Kutlu Olsun

           Hiç düşündünüz mü, her yeni yıla hep aynı düşünceler aynı istek ve dilekler ile girdiğimizi ve böylece bütün yılları birbirinin kopyası olarak yaşadığımızı; yaşlanınca da ömür ne kadar kısa, yıllar ne çabuk geçti dediğimizi; hatta gençlerin bile “ay bir yıl ne çabuk geçmiş” diye şaştığını?

           Biz birbirinin fotokopisi olan yılları yaşarken ve belki de bunun için bu kadar şaşırırken, acaba sırrını bilemediğimiz gerçek yıllar bizi bekliyor mu, yoksa uçup gidiyor ve biz hep aynı noktada mı kalıyoruz?

           İçinde bulunduğumuz zamanı mevcut bilincimizle algılıyor ve yaşıyoruz. Zaman içinde bulunduğumuz andır, sözünü biliyoruz ve anlamıyoruz. Biz zamanın sahibi değiliz, ama aynı zamanda sahibiyiz. Ne kadar kullanabilirsek o kadar zamanın sahibiyiz. Zaman bir fabrikadaki yürüyen bir tezgâh gibi. Önümüzden geçerken, tezgâhın hızına uygun olarak bir şeyler yaparsak zaman bizim, yoksa değil. Ne var ki yürüyen zaman tezgâhında benden öncekinin yaptığına uygun bir iş yapmalıyım ve benden sonraki de beni tamamlamalı ki tezgâhın sonunda ortaya anlamlı bir iş çıksın. Kısaca zamana ancak birlikte sahip olabiliriz, zamanı ancak birlikte yaratabiliriz.

           Yeni yıl dediğimiz, gerçekte yeni zaman olan 2008 yılını hep birlikte Dünyamız için, Evrenimiz için sevgiye dönüşmüş bir zaman olarak yaratmamız dileğiyle…

29.12.2007