|
Nasıl Soru?
Osho'dan
Bir gün bir Zen üstadı, öğrencilerinin sorularını kabul etti. Bir öğrenci sordu: Derslerine çalışkan bir biçimde gayret gösterenle rden, gelecekte ne gibi karşılıklar beklenebilir.
Usta cevap verdi: Eve yakın bir soru sor. Bir ikinci öğrenci bilmek istedi: Geçmiş aptallıklarımın, büyüyüp beni suçlamalarını nasıl önleyebilirim. Usta tekrarladı: Eve yakın bir soru sor. Bir üçüncü öğrenci, şunu belirtmek için elini kaldırdı: Efendim, eve yakın bir soru sormakla neyin kastedildiğini ...
| | | devamı... | |
|
|
Uyuyamamak Bir Belirtidir
Eğer uyuyamıyorsanız bu iyidir. Çünkü yaşam tarzınızda yanlış bir şeyler olduğunu gösterir. A nlamaya çalışın bu bir belirtidir, düşman değildir. Bu gösteriyor ki bilinçaltınızda uyumanızı engelleyen bazı akımlar var. Onları anlayın araştırın. Onlara üstün gelmeye çalışın, belirtiyi yeraltına itmeyin. Bunu yaparsanız rahat uyursunuz ve bu uyku halinde farklı bir bilinç çıkar ortaya. O zaman derin uykuda bile tetikte olursunuz.
Osho’dan (12/11/2006)
| | | |
|
|
Sevgiden Uzaklık Cinnet mi Yaratıyor?
İnsanlık sevgiyi ve ruhsal gerçekleri inkar ediyor. Bu basit bir reddediş değil, sonuçları hem ki şisel ve toplumsal değerleri, hem doğayı onarılmaz bir biçimde tahrip ediyor. Sevgiden ve ruhsal gerçekleri hissetmekten uzak nevrotik karakterler, popüler kültürün örnek insanları oldular. Gençler ve çocuklar bunların yalnızca bir illüzyon olduğundan habersiz, bu kişileri model alıyor. Gazeteleri, televizyonları izlerseniz, insanlığın cinnet geçirdiğine ve derhal tedbirler alınmadığında bu felâket boyutunun hergü biraz daha artacağına inanmaya başlarsınız.
| | | devamı... | |
|
|
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Olumsuz Gelişmelerin Etkilerini, Nasıl Önleriz?
Olumsuz gelişme nedir, neye göre onun hükmüne varırız? Bu öncelikle cevabını baştan vermemiz gerekendir. Çok net gördüğümüzü zannettiğimiz -bize göre- olumsuz gelişmeler bile içlerinde fark edemediğimiz hayırları taşıyor olabilirler. Bunu anlayamadığımız ve önünü kestiğimizde de fonksiyonunu yerine getirmesini engellemiş oluruz.
İnsan kendini bir biçimde istediği dışında etkileyen, yönlendiren, hayatına biçim veren her şeye olumsuz gözüyle bakar. Çünkü onun için olumlu olan ona hizmet edendir.
| | | devamı... | |
|
|
|
|
İzleme Deneyleri
İnsanlar sadece başkalarını izliyorlar, hiç kendilerini izle me zahmetine girmezler. Herkes ki, bu en yüzeysel izlemedir başkasının ne yaptığını izliyor, ne giydiğini nasıl göründüğünü. Herkes izliyor, izlemek hayatında tanıştırılman gereken yeni bir şey değil. Sadece derinleştirilmesi, başkalarından alınması ve kendi duygularına, düşüncelerine, ruh hallerine ve en sonunda da izleyenin kendisine yöneltilmesi gerek.
Osho'dan (Güncelleme: 06/11/2006)
| | | |
|
|
Yaralı Zihin
"Üzerindeki herkesin bir deri hastalığına tutulmuş olduğu bir gezegende yaşadığınızı hayal etmenizi istiyorum. İki üç bin yıl boyunca gezegeninizdeki insanlar aynı rahatsızlığı çekmiş olsun. Bu insanların bedenleri iltihaplanmış, dokunulduğunda çok acıyan yaralarla kaplı. Onlar elbette derinin doğal yapısının bu olduğuna inanacaklardır. Tıp kitapları bile bu hastalığı bedenin doğal durumu olarak tanımlar. Bu gezegenin insanları sağlıklı ciltlerle doğar. Ama üç dört yaş sırasında ilk yaralar belirmeye başlar. Yetişkinliğe adım attıklarında yaralar bedenlerini baştan aşağı kaplamıştır.
| | | devamı... | |
|
|
Daima Bağlı Fakat
Bağımsız Olmak
Belirli bir şeyin sizin için yararlı oluşu, iç huzurunuzun bu şeye daima bağlı olmasını gerektirmemelidir. İç yaşamınızın dış dünyadan bağımsız olmasına çalışmalısınız. Bu kolay olmamakla beraber, iyi bir eğitim biçimidir. Dünyada bulunmakla birlikte, iç yaşamınızı bir dereceye kadar geliştirip, günlük dünyevî sıkıntılardan bağımsız olmayı ve bunları ihmal etmemekle beraber, iç huzurunuzdan ayrı tutmayı öğrenebilirsiniz.
A Guide Book to the Land of Peace' den.
| | | |
|
|
Altın Çağ'da Kristal Çocuklar
Berrak kristal auralarıyla neşe dolu ve güç saçan çocuklar onlar. Bizlere koşulsuz sevgileriyle davranmanın yolunu gösteren güç odakları. S on 10 yıl içinde şeffaf beyaz renkli auralarıyla daha doğuşlarından itibaren ailelerini etkiler. Onlar bir ayna görevi ile ailelerinin kendi yaşam amaçlarını gözden geçirmelerine imkân hazırlar. Çeşitli endişe, korku ve gelecek kaygısı gibi duygulardan aranmalarına yardımcıdırlar. Onlara duygusal toksinlerinden arınmaları için yardımcı bir program işletirler.
| | | devamı... | |
|
|