Sevginin Gücüne İnanıyor musunuz?

         14 Şubat salı günü, aşkı ve sevgiyi anlatmanın günü... 364 gün, sanki hiç aşk yokmuş gibi yaşayanlar 14 Şubat günü bir telaş, bir suçluluk yaşayacaklar. Sevenlerle sevilenler kucaklaşacaklar. Neden "seni seviyorum" diye haykırmayız göğsümüzü gere gere? Sevgi öyle kolay kolay bulunmaz, yoktan da var olmaz, tekdir. Sevgi güzelliktir, anlamaktır, anlaşılmaktır... Sevgi, dostluğun, insanca yaşamanın başlangıcıdır, sonsuz maviliği solurken "iyi ki yaşıyorum" demenin sevincidir.

         Sevgi ışıktır, güldür, bir denizdir, bir coşku, bir çakıltaşıdır. Sevgi kimi zaman çözülmesi zor bir bilmece, kimi zaman baldır. Yeter ki sevgilinize saf duygularla "seni seviyorum" diyebilin. Çünkü sevgi sözcükleri, kışın ortasında bile açan birer kasımpatıdır.

         14 Şubat gelmeden, yani tan yeri ağarmadan, henüz gün ışığı gözünüzü kamaştırmadan gizli bahçenizdeki en romantik dalı, ya da iç dünyanızda bir yerlerde "özel bir gün" için  saklı tuttuğunuız sevgiye dair tüm duygularınıza tercüman olacak sözlerinizi ve sözcüklerle bütünleştirme isteğini -varsa- bir armağanınızı avucunuzun içinde saklayarak "14 Şubat'a taşıyın. Çünkü, akıp giden zaman "14 Şubat"a el pençe duracak! Çünkü, 14 Şubat "Sevgililer Günü".

         Ancak gün ışığına "merhaba" demeden önce, eğer sözcüklerin sihirli gücüne inanıyorsanız, etrafınızdaki insanların yanı sıra, "yaşayan tüm canlılar"a da 14 Şubat'ın sevgililer günü olduğunu hatırlatın. Kim bilir belki de mavi gökyüzüne kanat çırpan kuşlar  da sevgilisine bir armağan sunmak isteyebilir.. Ya da dere kenarına su içmeye inmiş bir ceylan  sevgilisine "bir yudum su", "bir yudum sevgi" taşımak isteyebilir. Bir güvercin gagasıyla mavi gökyüzünün buzlu camına, aşka, sevgiye dair sevgilisine ilan-ı aşk edebilir. Neden olmasın? Sevgi her canlıya özgü değil mi?

Hayri Arslan / 11 Şubat 2006 günlü Cumhuriyet Gazetesinin özel eki'nden kısaltılarak alınmıştır. 

(Güncelleme: 12/02/2006)