TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 2 Mayıs 2024 Perşembe

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


Şüpheniz Kalbinizin Düşmanıdır

 

         Descartes’in teorisinde başlangıç noktasıdır şüphe. O, gerçek bilgiye ulaşmak için ilk adımda her şeyden şüphe ederek yola çıkmıştır. Şüphe insanı içten içe yiyip bitiren bir kurt gibidir. Bir kez yapıştı mı insanın ruhuna, bir türlü söküp atamazsınız üzerinizden. Sevdiğimiz insandan şüphelenmeye görelim, hayat bize zehir olur artık. Ne gecelerimiz huzur içinde geçer, ne de gündüzün ışığı içimizi aydınlatır.

        Hem araştırırız şüphelendiğimiz kişiyi, hem de çekiniriz şüphelerimizin gerçek olmasından. Gittiğimiz yolun sonuna varmak istemeyiz aslında. Bizi bekleyen korkunç sondan korkarız. Hem nefret ederiz karşımızdakinden, hem de ona geçerli sebepler bulmaya çalışır, masum olmasını dileriz içten içe. ‘Evet’ ile ‘Hayır’ arasına sıkışır kalır aklımız. Emin olup olmamak arasında gidip gelir yüreğimiz. Bir tarafımız inanmak ister, diğer tarafımız kabul etmez. Aklın sınırlarını zorlayan senaryolar yazmaya başlar insan, sonra kendisi de inanır. Artık her şeye sorgulayıcı gözlerle bakar ve hayat çekilmez bir hal alır. Kendi aklımızın belki de yanlış yorumlarına yenik düşeriz.

 

         Nietzsche ise şüpheye olumlu yönden yaklaşanlardan. “Şüphe değil, kesinliktir insanı deli eden…” der. Kesinliğe giderken kat ettiğimiz yol ise hırpalar bizi, sonuca ulaştığımızda artık hiçbir şey kalmamış olur ve bundan sonra keşkeler başlar.

 

(Güncelleme: 10/03/2007)

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.