Pozitif  Düşünce Nasıl Oluşur?

         Pozitif düşüncenin oluşması için, her şeyden önce insanda varlık sevgisinin olması lazımdır.  Her şeye karşı bir sevgi ve saygı duymak; bir varlığa baktığınız zaman onun şeklini değil, onun arkasında yatan büyük maksadı, büyük emeği, büyük sebebi görebilmektir. Varlık sevgisi budur.

         Bir şeye baktığınız, bir şeyi tetkik ettiğiniz, biriyle konuştuğunuz, bir tabiat manzarasını, hatta bir kavgayı, bir döğüşü, bir mitingi bile seyrettiğinizde onun arkasındaki yüksek gücü görebilmektir. Ama bu, beşerî güç değildir. Tüm bunları yapıcısının gücüdür. Bu işin nereye gittiğinin, niçin olduğunun farkına vardığınızda, sizde varlık sevgisi doğmuş demektir. Ve bu sevgiden dolayı da baktığınız her yerde pozitif çeşitlenmeler, şekillenmeler önünüze çıkmaya başlar.

         Pozitif düşünce demek; düşünce yaratmak, tesir yaratmak, enerji yaratmak demektir. Enerji yaratan her düşünce, her zihnî faaliyet; pozitif yönde çalışır ve enerji yiyen, sürekli enerji yutan bir halde bulunmadığından dolayı temiz kalır. Mantal temizlik anlamı budur.

         İnsan mantalitesinin veya düşüncesinin, insan varlığının fizik bedeniyle ilişkisinde sürekli bir şekilde enerji alması ve vermesi olağan bir süreçtir. Bu alış-veriş her zaman vardır. Enerjiyi alırız ve veririz. Enerjiyi elbette bizden daha yüksek olan yerlerden alırız. Çünkü enerjinin akışı, hiyerarşi gereği yukarıdan aşağı doğrudur.

         Yüksek titreşimli düşünce dalgaları varlığımız içerisinde sürekli bir şekilde yer tutmaya başlarsa bizler mantal bir temizlik içerisinde oluruz. Ancak zaman zaman dış etkiler, mantal alanımızı kendilerine benzetecek bir duruma sokmaya çalışırlar. Yani bir takım parazit düşünceler varlığımıza girerler. Mantal temizlik bir bakıma şuuraltımızın temizliği anlamına gelir.

         Günümüzde toplulukların ve özellikle toplum liderlerinin en çok ihtiyaç duyduğu şey, mantal alanlarının temizliği konusudur. Toplumla ilgili olarak gerek yazı yazan, gerek konuşan ve gerekse bir takım yükümlülüklerle emir veren ve yönlendiren insanların şuuraltlarındaki bozuk formasyonlar, zihinsel süreçlerine dolmuş olan düşük enerjiler; zaman zaman hiç umulmadık anlarda şuura çıkarak büyük yanlışlıklara, büyük kapris, skandallara ve zorluklara sebebiyet verirler. O ana dek doğru giden süreçlerin darmadağın olmasına neden olurlar.

         Bilen insan daima pozitiftir. Hayat akışının ve oluşmakta olan her şeyin bilgisiyle, ilkelerinin ne olduğunu, nelere bağlı meydana geldiklerini bilen bir insanın düşünceleri daima pozitif bir niteliktedir. Çünkü o bilginin dışında, başka türlü hareket etmek mümkün değildir.

         Eğer his insanı isek, ki çoğumuz öyleyiz, duygusal sevginin kolayca nefrete dönüşmesi gibi pozitifin negatife, negatifin de pozitife iki kutup arasında gidiş gelişi tarzında hareketleri olabilir. Bazen olumsuz düşünceler arasında kalabiliriz. Bizi yeni bir bilgiye, işin bilgisine yaklaştırdığı için negatif ve pozitif etkiyi her zaman aynı anda kullanmak zorunda kalırız.

         Pozitif olarak gördüğümüz şey, belki de bilgi eksikliğimizden gelen bir durumdur, aslında o negatif bir iştir. Negatif olarak gördüğümüz şey de yine bilgi eksikliğimizden doğan pozitif bir durum olabilir.□

(Güncelleme: 31/07/2006)