Ufolar ve Manevî Varlıklar

          Dünya dışı varlıklar melekler ve cinlerden ta başlangıçtan beri insanlar sürekli haberdar edilmiştir. Bu günlerde ve yakın geleceğimizde ise dünya dışından ziyaretler adeta güncel, aktüel bir olay görünümündedir. Neredeyse bir Ufo haberi almadığımız gün geçmiyor. Geçmiş yıllarda Vietnam Savaşı sırasında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri U’Thant’ın: “Vietnam Savaşından sonra dünyanın karşı karşıya bulunduğu en önemli problem UFO’lardır” sözü bu gerçeğin altını kalın hatlarla çizmektedir.

          Science Diegest gibi bilimsel dergilerde bile önemle ele alınan Ufoloji (Uçan Daireler Bilimi) konusunda, onların “Dünya Dışı” hatta daha ötesi “Dünya Üstü” (manevî) varlıklar olabileceği varsayımları üzerinde ciddiyetle durulmaktadır. Konu hayatî bir önem taşımaktadır. Bu nedenle 1989’dan beri ABD California-San Diego’daki orta yaşlı bir medyumun ağzından bilgiler veren ve bu arada Birleşmiş Milletler de bile üç celse yapan KRYON isimli rehber varlık, neredeyse bir celsesini “Ekin Çemberleri”ne ayırmıştı. Verdiği ip uçları daha sonra çemberler üzerinde derin geometrik araştırma yapan Prof.Gerald S.Hawkins’in bulduğu teoremle doğrulamıştı. Kryon celselerinin bir bölümünde “Ekin Çemberleri”yle ilgili sözleri önemlidir.

          Dünya dışı ziyaret olayları bütün dünyada güncelleştiğinden doğaldır ki Kryon’a bu konuda pek çok soru yöneltilmiştir. Cevapları oldukça kapsamlı ve aydınlatıcı olmuştur. Kutsal metinler ve parapsikoloji’yle ilgili ön bilgisi olmayan kişilerce bu cevapların çok şaşırtıcı ve belki de spekülâtif diye değerlendirilmesinden kaçınılamaz. Ancak anlattığımız kutsal metinlerdeki bilgiler ve parapsikolojik imkanların ışığında okunur ve bunlarla bağlar kurulursa Kryon’un cevapları anlam kazanır. Akaşa Yayınlarınca türkçeleştirilmiş 8 kitaptan bu konuda Kryon’un verdiği bilgilerin bir kısmını ele alıyoruz.

          En çok sorulan soru UFO’lar hakkındadır. Sizin gördüğünüz ve bildiğiniz iki tür UFO vardır. İkisinin arasındaki farkı kontrol etmek kolaydır. Birinci tür perdenin benim bulunduğum tarafından gelir, diğer tür de sizin bulunduğunuz taraftan. Sizin taraftan olan tür sert, belirgin kenarlara sahip olduğu için kolayca fotoğraflanabilir. Onlar madenden yapılmış gibi, metalik görünürler. Sizin taraftan olan bu tür iki gruba aittir; aydınlanmış olanlar ve negatif olanlar. Bunlardan korkmayın, çünkü siz onlardan daha güçlüsünüz. Onlar dünyanın manyetik alanındaki değişimden ötürü zaten burada daha fazla kalamayacaklar. Benim çalışmam onları kovalayıp buradan uzaklaştıracaktır. Perdenin benim bulunduğum tarafından olan UFO’lara yumuşak kenarlı bir görünüme sahip oldukları için kolayca fotoğraflanamazlar. Onların çoğu parlar, bazen sesler de çıkarırlar. Onlar gökyüzündeki yıldızlar gibi algılanır, ancak çok düzensiz olarak hareket eder. Görünürler… Benim tarafımdan olan UFO’ların pek çok türü vardır. Sizin fark etmediğiniz şeylerden biri, gördüğünüz şeylerin çoğunlukla bir UFO değil, gerçek bir VARLIK olduğudur… Siz aslında UFO’ları değil, varlıkları görüyorsunuz. Sizin gördüğünüz uzay taşıtlarının çoğu materyalize olmuş gerçek ruh varlıklarıdır… Şunun da farkında olun ki dünya’da, perdenin benim bulunduğum tarafından olan negatif varlıklar da vardır. Yeni enerjide sizin gücünüz artık nötr değildir. O pozitife doğru eğilimlidir, dolayısıyla siz negetif varlıklar üzerinde kontrola sahipsiniz. (1.kitap S: 95-97)

          Her bir galaksi yaratıcı bir yönetime, bir ismi olan gruba sahiptir… Siz galaksinizin merkezindeki sizden sorumlu olan grubun ismini henüz bilmiyorsunuz, böylece bu gece onlara “Sagitlariuslular” diyeceğiz… Sıradaki bir sonraki grup size Sagitlariuslular’dan daha yakın olan ve sizinle direkt yüzyüze gelen, halen bu gezegende medyumlar kanalıyla bilgi veren bir gruptur. Siz onlara “Arkturuslular” diyorsunuz. Onlar sizin bölgenizde yönetici konumundadırlar. Onlar “Ashtar Kumandası” denen varalıklarla yakın ilişki ve yardımlaşma içindedirler ki aralarındaki farkı ayırt edebilmeniz zordur. Onların amacı açıktır ve onların medyumik mesajlarında Kryon’unkilere karşılık gelecek sözleri arayın. “Şimdi zamanı” olduğunu unutmayın. Gücünüzü kuşanmayı unutmayın. Işık Savaşçıları olduğunuzu unutmayın. Onların görevi genç insanlarla, çocuklarla çalışmaktır…

          Ashtar grubu ve Arkturuslular sizin hükümetlerinizle konuşanlardır. Bunları galaksinizin diğer bölgelerinden gelmiş olup da, burada düşüp parçalanan gemilerle, ölüleri hükümetleriniz tarafından bulunan, hattâ canlı olarak ele geçirilen o varlıklarla karıştırmayın. Bunlar Ashtar grubu ya da Arkturuslular değildir. Ashtar grubu üçüncü boyut ile onun üzerindeki boyut arasında hareket edebilir; yani onlar size görünme ve görünmeme yeteneğine sahiptirler. Onlar size büyük sevgi mesajları getirirler. Onların ana işleri gezegenin gençlerine yöneliktir ve onlar serbestçe olağanüstü yararlı bilgiler aktarırlar. (2.kitap S; 181-182)

          Kryon’un verdiği bu önemli bilgilerle yaşanmış UFO olayları ve her ülkede boy gösteren medyumik bilgi bombardımanı arasında kısa bağlar kurmamız yararlı olacak. Manevî kökenli olmakla beraber dünyamızda materyalize olup maddî bedenlere bürünebilen ve insanlığa yardımcı eylemlerde bulunan; yerine göre medyumlar aracılığıyla aydınlatıcı bilgiler veren bizim bölgemizin yönetiminden sorumlu ruhsal varlıkları Kryon isimlerini belirterek açıklamaktadır. 8 Temmuz 1947’de ABD Roswell şehri yakınında Yeni Meksiko çölüne düşen ve hükümet yetkililerince cesetleri üzerinde otopsi yapıldığı ve hattâ canlı olarak da ele geçirildikleri söylenegelen ünlü UFO gemisinden dolaylı olarak söz etmektedir Kryon. Ashtar grubu ile Akturusluların bu düşüp parçalanan UFO gemisiyle hiçbir ilgisinin olmadığını, onların bu tür kazalara meydan vermeyecek ileri teknoloji ve ruhsal yeteneklere sahip olduklarını önemle belirtmektedir. Fakat sanki gelişigüzel söylenivermiş hissini veren bir cümle ile evvelce medyadan ve değişik medyumik kanallardan kulağımıza gelmiş bir bilgi doğrulanmaktadır; hükümetler uyarıldı. ABD ile Sovyet Rusya arasında, nükleer silahların kısıtlanması ve “Barış içinde birlikte yaşama” görüşmelerinin sıklaştığı 1980’lerin sonunda, demirperdenin yıkılmasına yakın bir tarihte, üst düzeydeki UFO’lu varlıklarca her iki hükümet ileri gelenlerine açık mesajlar ve uyarılar verildiği söylentileri kulaktan kulağa fısıldanmıştı. Hattâ Moskova’daki bir parka güpegündüz herkesin gözü önünde bir UFO aracının sessizce inip, sessizce kalktığı söylentisiyle bunun arasında bağlar kurulmuştu. Bu söylentiler yetkililerce doğrulanmamakla beraber Kryon açıkça; “Ashtra grubu ve Akturuslular sizin hükümetlerinizle konuşanlardır” diyerek bu söylentilerde hakikat payı bulunduğunu ima etmektedir.

          Her şeyin ortaya döküldüğü internet çağındayız. Hiçbir gerçek, hiçbir sır artık ebediyen gizli kalamaz. Yakın zamanlarda ilgili hükümetlerce bu görüşmelerin kelimesi kelimesine apaçık ortaya konacağı günlerin kesinlikle geleceğine inanabiliriz. Kryon’a 1994’de yöneltilen şu çarpıcı soruya verdiği yanıt bu inancımızı onaylamaktadır.

          Soru: Kryon eğer Amerika Başkanı (Clinton) tarafından görüşmeye davet edilseydin, ona öncelikle ne söylemek isterdin?
          Yanıt: Yanıtım seni şaşırtabilir. Ben nükleer atık, manyetik yerküre sorunları ve çevresel tavsiyeler hakkında konuşmuş olmama karşın, şimdiye dek en güçlü iletişimim sizin bireyler olarak ve bir gezegen olarak kendinizi keşfetmeniz hakkında olmuştur… Ben sizin Başkanınızdan gerçek UFO’lar konusunda bilinen ve belgelenmiş her şeyin hem kendisine, hem de size açıklamasını sağlamasını isterdim. Çünkü o bile bütün öyküyü bilmiyor. Ben ona kendisinin ve ulusunun gerçeği işitmeye, olumsuz bölümleri bile ele almaya hazır olduğunu söylerdim. “Tüm iletişimleri ve görüntüleri yayınlayın; bütün öyküyü, utandırıcı bölümleri bile anlatın” derdim. Ben ayrıca ona, eğer bunu yapmazsa, bunun yirmi yıl içinde insanlarla direkt olarak iletişim kurulduğunda kendiliğinden ortaya çıkacağını ve sonuçta böyle önemli bir tarihî olayın yıllardır bir avuç kişi tarafından bilinip saklanması olgusu karşısında kızgın bir kamuoyunun oluşacağını da söylerdim. (2.kitap S: 244-245)

          Kryon’un bu yanıtındaki önemli bir vurguyu ıskalamamalıyız. Esas görevimizin “Kendimizi Keşfetmemiz” olduğunu, onun da bu amaca hizmet edecek bilgiler vermek için görevlendirildiğini söylemektedir. İnsanlığımızın farkına varıp iyi, doğru, çalışkan, bilgili ve sevgi dolu olma yolunda ilerlememiz; birliği sağlayıp, kötülüğü ortadan kaldırarak çocuklarımıza, torunlarımıza mutlu bir dünyanın kapısını açmamızdır esas yapmamız gereken. Bu asıl görevi ihmal edip, aklımızı sadece UFO’lara takar, yalnızca bilinmeyenlerin abartılı bir şekilde peşinden koşarsak; benzetme yerindeyse, “gökte yıldız ararken, önümüzdeki çukuru görememe” yanılgısına düşeriz.

          Aslında UFO’ların kitlesel olarak gelmek zorunda bırakılmalarının; dünyamızda ve çevre planetlerde büyük yıkımlara neden olacak bir nükleer savaş tehlikesini önlemek olacağı rehber varlıklarca net bir şekilde ortaya konmaktadır. Şimdilik onların öncüleri, bireysel ve yerel çalışmalar için aramıza geliyorlar. İlerde ise dünyanın yaşarkalması sorununda yeryüzündeki aydınlanmış kişilerle işbirliği yapmak üzere kitlesel UFO ziyaretleri söz konusu olacaktır.

          Kryon’un aşağıdaki satırları kutsal kitaplarda adı geçen Cin ve Cin Şeytanları grubunu hatıra getirmektedir. Karanlık varlıkların birçok türü hakkında konuşmuştum ama “Zeta” dediğimiz grup hakkında daha belirgin konuşmak isterim. Birçok Zeta türü vardır, çünkü bu parçalanmış bir toplumdur. Siz onları karanlık olarak görürsünüz ama onlar sadece sevgisizdirler. Onlar tek bir amaçla buradadırlar; onlar sevgiyi merak ederler ve sizin bu kadar özgürce kullandığınız duyguları umutsuzca isterler. Bazıları sizinle iletişim kurmak için gelmişlerdir. Ve bazıları size gelir ve korku yaratırlar. Bazıları bazılarınızın bedenine girer ve dengesizlik yaratarak “kötü ruhlar” olarak algılanırlar.

          Bazıları bir başka boyuttan gelip, gerçekten ruhunuzu kaçırırlar, sizinle uğraşırlar, size sorular sorarlar ve sizi yeniden dünyaya bırakırlar. Bu sizi çok tedirgin eden ve merkezinizden çıkaran bir şeydir. Onlar bunu yaparken bazıları sizden izin alır, bazıları da almazlar. Onlar neyin uygun olduğu konusunda kendi aralarında bile anlaşamazlar. Bazıları birbirleriyle bile iletişim kurmazlar. Onlar böylesine parçalanmış bir toplumdur… Onlar sizi kaybetmekten korkuyorlar. Bundan neden korkuyorlar? Çünkü bu “Özgür Seçim” gezegenidir. Size şunu söylüyorum: Eğer içinizden biri bu varlıklarla ilişkideyse, bu ilişkiyi sürdürüp sürdürmeme seçeneğine sahiptirler. Onlar size ne söylerlerse söylesinler gerçek budur. Onların size verdikleri bilgi, medyumlar tarafından doğru olarak aktarılmasına rağmen, Zeta’lılar tarafından kasten doğru aktarılmamıştır. Çünkü onlar sizi, onlara yardım etmek zorunda olduğunuzla ilgili bir anlaşmanın varlığına inandırmak istiyorlar. Onlar sizi, başka hiçbir seçime sahip olmadığınız bir anlaşmanın varlığına inandırmak istiyorlar. Bu böyle değildir. Onlara izin verip vermemek sizin seçiminizdir; ama onların yarattıkları korku sizin bunu görmenizi engellemektedir. Şimdi onlar gerçeğe uyananlarınıza aklî bir yaklaşımı deniyorlar.

          Eğer kendinizi onların yaşamınızda dengesizlik yarattıkları bir durumda bulursanız, sadece onlara çekip gitmelerini söyleyin!.. Buna uymak zorundadırlar. Kontrol sizdedir. Bu, özgür seçim gezegenidir. Onlar geri çekilmek zorundadırlar. Ama onlara yardım etmek isteyenleriniz için de bir uygunluk söz konusudur. Eğer arzu ediyorsanız böyle yapabilirsiniz. Siz önce Zeta’lıları sorgulamalı ve onlardan sizin izninizi istemelerini talep etmelisiniz. (2.kitap S:300-302)

          Uzaylıların bu dünyayı ziyaret ettiklerini biliyorsunuz. Evren canlılarla doludur. Nasıl başka türlü olabilirdi ki? Ancak sizin izniniz olmadan hiçbir uzaylı size dokunamaz. İnsan dördüncü boyuttadır. Onlar 5 ve belki de 6.boyut mevcudiyetine sahiptir. Fizikte bu, onların sizin yapamayacağınız şeyleri yapabildikleri anlamına gelir. Ancak bu bir aydınlanma ölçüsü değil, sadece fiziksel bir ölçüdür. Onların çerçevesi farklıdır ve realiteleri fiziksel olarak farklıdır. Birden onlar sizin, daha önce bunu yapamazken, şimdi onları görebildiğinizi fark ediyorlar!.. Birden sizin fiziğinizin onlara daha çok benzediğini keşfediyorlar. Ve bu onların işine gelmiyor, bunu biliyor muydunuz? Size şunu sorayım: Onlar neden, çoğunlukla yaşamlarını tehlikeye atarak, kendilerini insanın işleyişini keşfetmeye bu kadar adamış durumdalar? Onlar son 60 yıldır buradaki kuralların değiştiğini ve artık “karanlıkta çalışamadıklarını” görüyorlar. (7.kitap S: 107)

          Kryon, sen bizim başka varlıklarla karşılaşacağımızı söyledin. Onlar buraya ne zaman gelecekler ve bizim onlarla birlikte ne yapmamız gerekiyor? Size bu konuda daha önce başka celsede yaptığım bir benzetmeyi sunacağım. Issız toprakları geçerek bir kente ulaştığınızı, sizi bekleyen dostlarınızla buluşmak üzere kent merkezine doğru ilerlediğinizi düşünün. Bu dostlar sizin seçtiğiniz, gelişkin, bilgili ve benzer anlayışta olduğunuz kimselerdir. Ancak kent merkezine ulaşabilmek için önce kentin varoşlarından geçmeniz gerekir ve bu sırada dostlarınızdan çok farklı kişilerle karşılaşırsınız.

          Siz bir gezegen olarak şu anda orada (varoşlarda) bulunuyorsunuz. Siz bu varoşlardaki her çeşit varlık tarafından değişik nedenlerle dürtülüyor, dirsekleniyor ve gıdıklanıyorsunuz. Onlar sizin programınızdaki buluşacağınız varlıklar değildir. Çünkü sizin buluşacağınız varlıklar sizin kim olduğunuzu bilen ve sizi beklemekte olan varlıklardır. Siz uzaylıların buraya kitlesel olarak ne zaman ineceklerini soruyorsunuz. Bakın onlar sizinle, sizin titreşiminiz ve zaman çerçeveniz onlarınkine uyduğunda buluşacaklar; daha önce değil!.. (4.kitap S:220)

          Sevgili dostlar, siz henüz karşılaşmayı beklediğiniz, varlıklarla karşılaşmadınız. Gezegeniniz onlarınkine uyan bir titreşim düzeyine eriştiğinizde, o zaman bu varlıkları çağıran bir fener gibi olacak. Onlar size büyük haberler ve harika bir yardım getirecekler. Ama fener henüz yerini almamıştır. (4.kitap, Birleşmiş Milletler Celsesi, S:250)
 
Sevgi Dünyası Dergisi, Psikolog Ahmet Kayserilioğlu, Mart 2006

(Güncelleme : 12/03/2004)