Ramazan Geldi, Hoşgeldi!

           Yanlışlardan sakınma, daha iyi, daha doğru olanı yapma ayı Ramazan’ı sevgiyle karşıladık. Dünyadaki tüm Müslümanların saat farkıyla da olsa (ki saat farkı belki de bizim bir yanılsamamızdan ibarettir) yüksek bir ahlaka kavuşmak için aynı saatte oruçlarına niyet etmeleri, aynı saatlerde oruç açmaları, hep birlikte kılınan teravih namazında insanlık için dua etmeleri ne muhteşem bir olaydır. Eğer bu dualarda gerçek birlik oluşabilseydi yeryüzü cennet olurdu. İbadetin Yaratan için olduğunu zannediyoruz. İbadet kendimiz içindir ve en büyük ibadet Yaratan’ın Emri olan yüksek bir ahlaki yaşamdır. Hz. Muhammet bir soru üzerine Müslümanlık yüksek ahlaktır, bir başka soru üzerine de Müslümanlık öfkelenmemektir, buyurmuşlardır. Düşünün bir kez, öfkelenmemek için hangi nitelikleri taşımak gerekir? İbadetin anlamı bilinebilseydi, bütün aylar Ramazan olurdu, inanan kişiler gerçek birliği oluşturur, duaları anında tecelli ederdi.

           Eğer yanlışlardan sakınma, daha iyi, daha doğru bir insan olma gayreti Ramazan ayı ile sınırlı ve diğer on bir ay nefsimiz bize hükmediyorsa, hiç kuşkusuz o nefis bize Ramazanda da gizli veya açık hükmeder. Her işte niyet çok önemlidir, eğer bu Ramazan, sadece yemeğe karşı değil, yanlışlara, doğru ve iyi olmayana karşı da ciddi bir biçimde niyet eder ve bu ciddi niyetimizi önümüzdeki yıla ve yıllara teşmil edersek, muhakkak ki  Yaratan’ın Rızasını ve gerçek bir kul olmanın yardımını kazanırız.

           Hepimiz için, dualarımızın kabul edileceği, Yaratan’ın Rızasını kazandıran bir ömre başlangıç olacak, ilahi sevgi ve sevinç içinde bir Ramazan ayı diliyoruz.

Ayşe Turhan

13.09.2007