Hayat Bakışını Genişletmek
Hayata bakışı genişletmenin aklın gelişime doğrudan etkisi vardır. Akıl, hayat alanında kendini gerçekleştirir. Akıl sadece hayata bakış ile sınırlı değildir. Fakat hayat alanı pratiği de kapsadığı için aklın iskeleti bu alanda oluşur. Hayata bakış, aklın doğrudan karşıtı olduğu varlık ve olayları sınırları içinde topladığı için akılla ilişkisi daima canlıdır. Aklın uyum özelliği bu alanda kendini gösterir. Aklın intibak edeceği alanın genişliği aklın bünyesinin hacmine doğrudan etkilidir.
Hayat alanı aynı zamanda pratiği de kapsadığı için yaşanılan olayların idrak edilmesi daha derinliğine olacaktır. Teorik idrak faaliyetlerinin bir sınırının olduğu ve akıl ile eylemin her zaman aynı çerçeve içine yerleşemeyebileceği bilinir. Hayat alanının genişletilmesi, aklî olan ile eylem arasındaki çatışma veya çelişme durumlarını ortadan kaldıracaktır. Bu zıtlıkları giderme görevi mecburen akla düşecek ve aklın idrak faaliyeti geniş ve daha derin olacaktır. Hayat alanını genişletmek, aynı zamanda hayatı iş hayatı ve sosyal hayata mahkûm etmekten kurtarır. Akıl, iş hayatı ve sosyal hayata sıkışmış bir hayat alanında verimsizleşir ve imkânlarını kaybeder. Özellikle iş hayatındaki yoğunluktan kaynaklanan ve o yoğunluğun zorunlu bıraktığı "alan kilitlenmesi" meydana gelebilir ki, bu durum akıl için çok önemlidir.
‘Ruhsal Arşiv’
03.01.2009 *ruhsalboyut.com*