TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 29 Nisan 2024 Pazartesi

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


Ruh-Tecrübe-Akıl-Ruh

           Ruh, akıl ve beden üçlüsüyle dünya hayatını sürdürürken davranışlarımızı yönlendiren, tecrübeleri başlatan kısa­cası olayları başlatan irademiz, ruhu­muza ait bir özelliktir. Bedenimizi dolduran ve madde ötesi özünden do­layı aletlerimizle farkına varamadığı­mız ruhumuz, tüm geçmiş yaşamlarımızın olgunluğunu ve eriştiği temel doğruları içinde barındırır. Eğer o doğ­rulara aykırı ise, yerine göre en yakın­ları dâhil, dışarıdan kimsenin telkin ve baskıları kâr etmez, o yanlışı yaptır­maya hiçbirinin gücü yetmez. Duygu­larımızın ve bizim iç sesimizin temel kaynağı olan ruhumuz, eğer özgürce karar alıp uygulama imkânlarına sa­hipse, dünya olaylarını başlatan ve bedenini terkettikten sonra da akılla birlikte başka ortamlarda yaşamını sürdüren bizim en etkin yönümüzdür.

 

           Ruhun iradesini şu veya bu yönde kullanıp, bedeni aracılığıyla bir eyle­mi, bir tecrübeyi, gerçekleştirmesin­den sonra, sıra akıl cevherinin çalış­masına gelir. Evdeki hesap, çarşıya uymuş mudur, eylemimiz istediğimiz sonucu mu, yoksa tam tersini mi bize getirmiştir. Kendimize ve çevremize yarar veya zararı ne ölçüde olmuştur; işte bu ölçüp tartmalar, yerine göre derin düşüncelere dalmalar akıl tera­zimizin yapıp ettikleridir. Aklın, tecrübenin ve bilginin ışığında düşüne taşına ulaştığı sonuçları kendisinde tutmayıp, gönlüne dönerek, yani iç dünyasına, duygu dünyasına yönele­rek ruhuna benimsetmesi, daha doğru dürüst davranışlar sergilemesi için onu terbiye etmesi en büyük görevidir. Bu, her insanın kendisiyle başba­şa kaldığında yapması gereken öyle bir iç söyleşisi, yerine göre öyle bir amansız özeleştirisidir ki; ruhun terbi­yesi, olgunlaşması ve daha yüce ger­çekleri benimsemesi için vazgeçeme­yeceğimiz çok önemli bir aşamadır.

 

           Tecrübelerin ve bilgilerin ışığında çalışan aklımızın ruhumuzu terbiye et­mesi, onu kurallara ve koşullara daha uygun davranışlara yönlendirmesiyle, yeni kararlara varıp, uygulayıp, ol­gunlaşma basamaklarında yukarılara tırmanabiliyoruz. Kısacası Ruh-Tecrü­be-Akıl-Ruh zincirinin, dairesel dön­güsünün yeterli hız ve ölçüde çalış­masıdır bizleri geliştiren, yeni gerçek­lere ulaştıran.

 

           Ne var ki kolayca sıralayıverdiğimiz bu zincirin çalışması otomatiğe bağlı değildir. Kendimizden ve dışımızdaki toplumdan gelen engeller, yetersizlik­ler ve kısıtlamalar sebebiyle yavaşla­yabilir, hatta zaman zaman tam anla­mıyla donup durabilir bile. Mükem­mel bir elektrik motorunu prize tak­mamış veya başlama düğmesine bas­mamışken kim çalıştırabilir ki?

 

25.11.2007

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.