Yaşama Sevinci

 

           “Evet, insanın hayatta en çok ihtiyaç duyduğu şey. Yaşama sevinci, her ne olursa olsun, ne kadar kötü olursa olsun, her düşüşten sonra kalkıp kavgaya devam etmeden önce bir şekilde düze çıkıp soluklanmak, ve devam etmek asla pes etmeden. Ve zevk almak, yaptığınız her ne ise, sonuna kadar, dibine kadar yapmayı arzulamak onu. Ve yaşanan anları değerlendirebilmek, zamanı boşa harcamadan kullanabilmek ama her şeyden önce adına hayat dediğimiz bu bir kerelik verilen hediyeyi doğru kullanmaya çalışmak. Ve yaşama sevincini kaybetmemek. Küsmemek, kıymet bilmek, takdir etmek, dinlemek, anlayış göstermek. Bazen en umulmadık anlarda çıkıveren küçük sürprizleri değerlendirebilmek.

 

           Doğayı sevmek, denizi sevmek, insanları sevmek. Arkadaşların ve dostların kıymetini bilmek. Sizden sonra kalacak olan nesillere bu saydıklarımın hepsini ve daha fazlasını öğretmek. Yaşama sevincini çevrede görüp fark etmediğimiz, varlıklarına alıştığımız, kanıksadığımız güzelliklerle beslemeyi öğrenmek. En önemli şeylerden birisi de bu, çünkü çok narin bir hediye yaşama sevgisi, hemen yitip gidebiliyor, zayıflayıp rengi solmaya başladığında en sevdiğiniz işler bile zul geliyor, insanlar sıkıcı, sohbetler yavan, sevgiler tatsız tuzsuz olmaya başlıyor. Üretemiyor insan, kar körlüğü gibi çöküveriyor tepkisizlik ve zamanla yerini düpedüz sevgisizliğe terk ediyor.

 

           Sonrası çok kötü, ölüp gidiyor insan bir dikili ağacı olmadan, adını kimse bilmiyor, hatırlanacak hiç bir şey yapmamış, kendisini sevenler de göçüp gidince say ki hiç varolmamış. Bu nedenle sevdiklerine zaman ayırmalı insan, yaşama sevincini bulaştırmalı onlara, en küçük fırsatı bile değerlendirmeli gülmek için. Ayrılıklar da önemli değil, sonsuz değiller çünkü ama yaşama sevinci en önemlisi.

 

           Bu kare sualtında kendimi en mutlu hissettiğim anlardan birini gösteriyor. Kaş, Fener dalış noktasında yaklaşık 5 metre derinlikte dalış sonu emniyet beklemesi yaparken çıkıp geliveren bir deniz kaplumbağası. Resmen bir hediye oluyor bizler için, ağırbaşlı, munis, meraklı gözlerle kendisini izleyen dalgıçları süzerek ve mesafeyi koruyarak kayalıkların arasında süzülüyor. Flaşı ayarla, kadrajı yap, deklanşöre bas, içine dolan yaşama sevincini doyasıya hisset... İyice hafızana kazı bu anı, tekrarı yok maalesef ama her çektiğin fotoğraf karesi, her saniye video kaydı senin hırsızlayıp hazinene kattığın bir mücevher.” Namaste.

 

sulusepken.blogspot.com

 

10.01.2009 *ruhsalboyut.com*