HAFTANIN SORUSU OKUYUCU YAZILARI
Beraberlikte Huzur Nedir?
Toplumsal yaşamak, toplumsallaşmak bir evrimsel aşamadır. Bu durum birçok maddi zaruret ve ihtiyaçlardan kaynaklanıyor gibi görünse de, toplumlar, evrim için gerekli olan ruhsal bilgi ve kozmik enerji çekim merkezleridir. Biz insanlar fıtratımız gereği toplumsal varlıklarız. Tarihin derinliklerinden bu yana topluluklar halinde yaşamış ve yaşamaktayız. Maddi zaruret ve ihtiyaçlarımızın çok ötesinde kozmik enerjiler evrimlerimiz için çok önemlidir. Gelişme, ilerleme ve aşamalar yapabilmemiz için bireysel takat ve gücümüz olmadığından, toplumsal olarak çekebildiğimiz kozmik enerjilere ihtiyacımız bulunmaktadır.
Onun için pozitif enerjilerin odaklanıp güçlendiği çekim mekânların da bulunmaya çalışmak, imkân ve fırsattır. Bu mekânlar toplu ibadetlerin yapıldığı kutsal yerlerdir. Bu mekânlar Pozitif bir konser alanıdır. Bu mekânlar pozitif gaye ve amaçla toplanılan yerlerdir. Yüksek kozmik enerjiler, fayda ve imkânları ile birlikte kişileri için sevgi ve huzurda bu ortamlara hâkimdir. Uyum, ahenk, yüksek hal ve duyguların mekân bulduğu bu ortamlar yüksek enerjileri çekebilecek evrim düzeyinde olan kişiler, huzur içinde iken etraflarında olanlar bu enerjilerden faydalanırlar.
Orhan Yarat
21.01.2008
Ruhsal anlamdaki beraberliğin huzuru, güçlü bir ortam yaratılmasından başlar. Ortam bulunulan zaman bilincinin açılmasına müsait bulunduğunda içlerdeki bulunuşun tatmini, beraberlikteki huzuru sağlar. Güçlü ortamlar zihinlerde, amaçlanan müşterekliğe katkıyla oluşur. Beraberlikteki huzur ancak ekimle sağlanacağından hedef gözetilerek yapılacak ciddî çalışmalar sonucunda meydana gelir. Mevcut sistemin anlaşılması ve uygunluk, peşinden gelen önemli bir koşuldur.
Ruhsal çalışmalarda, özellikle kişisel bakışın değerlendirilmesi terk edilerek bireylerin müşterekliğinden oluşan birlikteki huzuru hissedişlerine yer verilmesi bir kazanç olacaktır. Böyle beraberlikler için kılavuz veya rehber sistem uyumlarının da yeri önemlidir. Yine beraberliklerde, belirli arınma prensipleri de uygulandığı kadar bütünün gücüne katkı oluşturacağından yeri tartışılmaz. Egosal davranışlar üzerindeki terkler de beraberliğe olumlu bir katkıdır.
Bu konu uzun açılımlarla bir çalışma sonucu olabildiğinde görülecektir ki, yüksek bir amaç hizmetinde gerçek olgunlaşmanın, yalnızca beraberlik içinde kazanılmasının mümkün olduğudur. Bu da kişisel olgunlaşmanın, beraberlik başarısı oranında yer bulacağının görülmesini zorunlu kılacaktır. İnsanlar toplumdaki başarılarını ancak ortama uygunluk ve hizmet anlamıyla kazanırlar. İnsan sevgisi ve yüksek amaç hizmetini kendilerine baş tacı eden insanlar, belki de bilemeyeceğimiz gerçek huzura o zaman kavuşacaklardır. Gerçek olan, kişisel amaç ve çabalarla huzur bulamayacağımızdır.
Nedim Sarıgül
21.01.2008
En Yüce Olan, insan mekanizmasına en yakın olandır aynı zamanda. İnsan sürekli o huzurda olmasına rağmen bunu ya hiç bilememekte ya da belli zamanlarla sınırlamaktadır. O zamanlarda da kalpten davranamadığı kadar uzak kalmaktadır. Beraberlikler yakınlaşmaya yardımcı olacak ortamlardır. Hayır için bir araya gelenlerin birbirlerine karşı güzel bakışı ve ince davranışları beraberlik ahengini oluşturur. Hayır enerjileri böyle bir nadide ortama çekilirler. Yüceliğin refakat ve yardımını kazanırlar. Kişiler bunun farkındalığı içinde olabildikleri kadar yüksek tesirlere girerler.
Bir beraberlikte kişiler arasında her zaman değişik anlayışlar ve ihtiyaçlar vardır. Huzurlu kalabilmenin tek yolu farklı olanı kabuldür. İki kişinin bile aynı şekilde düşündüğü görülmemişken, daha fazla kişiden oluşan bir grupta anlama ve anlaşılma beklentisi sürtüşmelere neden olur. İletişimin amacı aynı düşüncelerde birleşmek değil, farklı düşünceleri birleyecek üst düşüncelere açılmaktır. Başarılması gerekenler, amaçta birleşmek ve bireylerin fonksiyonel olmalarıdır. İletişimin esası fonksiyondur. O olmadan iletişim neticesiz kalır ve boşa gider.
Fizik ortamların kaçınılmaz bir özelliği olarak, beraberliklerde rahatsız edici bazı davranışlar bulunur. Birlik aynası doğru kullanıldığında bunlar azalır. Normal olarak kimse verdiği rahatsızlığın farkında olduğu halde onu sürdürmez. Beraberliklerde sürekli hale gelen rahatsızlıklar hem kendimize karşı gereksiz bir zorlamadır, hem de beraberlik aurasını giderek daha fazla bozar. Rahatsız olmak doğru değildir. Çünkü adı üstünde “rahatsız” eder. Çoğu zaman küçük şeyler huzuru bozduklarından büyük hayırlar kaybedilir. Ayrıca başkasının hatası yüzünden kendi dengemizin bozulması mantık dışı olabilmektedir. Sadece ilgimizi o noktada yoğunlaştırmayarak kontrol edebileceğimiz durumlardır çoğu. Bu o kişiye uzak davranmadan, hoşgörü içinde kalabilir.
Altan Gürol
21.01.2008
Beraberlik içindeki huzur, kişilerin sisteme olan inançları ile oluşmaya başlar. Öncelikle birlikteliği oluşturacak kişilerin egolarından arınmış, sevgiyi, mutluluğu ve huzuru yüreklerinin her bir köşesinde hisseden kişilerden oluşması gerekmektedir. Bu şekilde huzuru bulmuş insanların birliktelikleri çok daha verimli olacaktır. Huzur olan ortamda kötü düşüncelere, yargılara, yanlış değerlendirmelere, kişisel hislere yer yoktur.
Beraberlikte, sevgi, anlayış, güven gibi duygulara yer verilmelidir. Bütün bunların yer aldığı bir beraberlikte huzur kendiliğinden yanı başımızda olacaktır. Ortamdaki kişilerin birbirlerine olan dünyevi duyguları ise (olumlu veya olumsuz) düzeni etkileyecektir. Bu yüzden içimizdeki güzel duyguları ortaya çıkararak beraberliğin içine güzel enerjiler katarak huzuru elde edebilir ve ortama yayabiliriz.
Zeynep Ebru Güçnar
21.01.2008
Beraberlikte huzur, insanların derviş kaşıklarıyla birbirlerine ikramlarıdır. Bu nedenle kendi kendilerine yeten veya yettiklerinin sananlar, sonunda eksiklerinin başkaları tarafından tamamlandığını görürler. Çünkü yalnızlık sadece ve sadece O Yüce’ye mahsustur. Bu en mutlak bir gerçektir. Huzursa, varlığın en büyük ihtiyacıdır ve onu tamamlayarak ya da tamamlanarak ancak beraberlik ve birlikteliklerde bulabilir. Yalnız başına olduğu halde huzuru bulduğunu duyanların o duyuşunda mutlaka kendi dışındaki oluşumların katkısı vardır. Kendi dışında olanlar, yani beraberlikleriyle ona huzur verenler illa kendisi gibi bedenli-maddi varlıklar olmayabilirler. Fakat onlar vardırlar ve icabında bedenlilerden çok daha etkindirler.
Bu düşünce dünyevi beraberliklerin gereksiz olduğu noktasına getirmemelidir bizi. Dünyada yaşayanlar olarak madde varlılarımızın baskın olduğu konumlardayız. Öyleyse madde yolundan alıp vereceklerimiz bizim için önemlidir. Burada söylenmek istenen, çoğunluğun zannettiği gibi, olan biten her şeyin madde çerçevesinde dönmediğini ifade etmektir. Zira varlıksal gerçek boyutlarda asıl olan madde değildir. Asıl olan, maddeye de hükmeden ve yön veren manadır. Madde, yalnızca asıl olanın aracıdır, hizmetçisidir. O zaman bütün her şey gibi huzurun kökeni de manadadır. Fiziksel beraberlik ortamları ise kökenden neşrolunan huzurun, en fazla sönük yansımalarının vurduğu aynalardır. Onun için, maddenin kısıtlamalarına tâbi olan bizlerin gerçek huzura erişmesi zordur. Buna rağmen, varmış oldukları şuur ve idrak seviyelerine göre sorumluluklarını bilenler, çevrelerine huzuru sunmakla da yükümlüdürler. Bunu nasıl yapacaklarını ise müktesebatlarıyla kendileri bileceklerdir.
Osman Türkmenler
21.01.2008
Beraberlikte huzur; paylaşabilmektir, sizde olanı verebilmek demektir. Beraberlik; birlik anlamı taşır, birlikte; bir olmak, tek olmak demektir. Demek ki, beraberlikteki huzur da, tek olmaktan geçer. Tek bir vücut olup; vücudun sağlıklı bir şekilde işlemesi için beraber verilen çabadan geçer. Beraberlikteki Huzura; ancak, birlik bilinciyle, sağlıklı bir vücudun oluşturulmasıyla kavuşuruz. Burada bahsedilen vücut anlamı, sadece dünyevi anlaşılan bir örnektir, önemli olan ise; Kâinat sistemiyle birlenerek, O’nun verdiği mutlak beraberlik huzuruna kavuşmaktır.
Tarık Öztürk
22.01.2008
Beraberlikler, şu dünyaya tek başına olmadığımızın sevincine ulaştıran büyük fırsatlardır. İnsanın kendisini tanıması çevresindeki diğer insanlarla olur, fikirler beraberliklerde oluşur, sevgi beraberlikte hüküm sürer ve hatta ego bile beraberlikler yolundan güçlenir. Hayata bakış, olaylardan ders çıkarma ve sevgiyi olumlu kullanma beraberlikler yoluyla anlaşılır hale gelir. Bizi biz yapan değerler doğumumuzdan itibaren beraberliklerle oluşmaya başlar. Tüm ruhsal ve maddi sistemimiz beraberlikler ile yürür ve tasarımımız beraberlikler üzerine kuruludur. Beraberlik gizli ortaklıklar gibidir ulaşılması başarılması zorunlu olan durumlara birer vasıtadır.
Huzur ise insanoğlunun doğruda olması için gerekli bir ilaç olduğu gibi olmadığı zamanlarda en büyük derslerden biridir ve ancak yokluğunda asıl değeri farkedilmektedir ve bu fark bunu farkeden insan için çölde susuz kalmak gibidir. Beraberlikteki huzur için benzer deneyimlere sahip olmak büyük bir avantajdır ama bunun olmadığı durumlarda açıklık, dürüstlük ve iyi niyet ile kolayca sağlanabilir. Beraberliğinde olduğumuz insanlara ne kadar açık ne kadar dürüst ve sevgili olduğumuzu belirleyen ise bütünlüğe olan inancımız ve saygımızdan geçer, içten pazarlıksızlığımızdan geçer. Varoluş ve birliktelik ayrılmaz kavramlardır çünki dünya bulunuşlarımızın asıl amacı beraberlikte bulunulan huzur, keyif ve sevgiyi büyüterek birlikte gelişmektir birliktelikler içinde huzurun farkında olmak ve bunun için şükretmektir. Bütün bunları yapabilmek ise bizler için hayat yolundaki en büyük başarılardan birisi ve beraberce ulaşılacak yüce amaçlara açılan kocaman bir kapıdır.
Volkan Topaloğlu
22.01.2008
Önce huzur nedir? Huzur erişebildiğimiz en yüksek frekans durumudur. O’na yöneliş halidir. Büyük Huzurda bulunuşun farkındalığıdır. Bunun sağlanması için kimliğimizin dışına çıkmak gerekir. Bu dünyasal anlamdaki kimliğimizdir ki, bizi geçmişe ve geleceğe bağlar, sevgi ve bilgi taşımayan yargılarla, tutumlarla, gerçek varlığımızdan uzak tutar, an’ı yaşamaktan alıkoyar.
Beraberlikte huzur için, işte bu dünyasal kimliğimizi bir tarafa bırakabilmek veya en azından bunun farkına vararak bizi Huzur’dan geri çekmesine izin vermemek gerekir. Beraberlik sırat köprüsü gibidir. Ortaya dökülmüş istenmeyen durumların bize sınav açtığını düşünürüz. Hâlbuki dünyasal kimliğimize bağlı düşünceler, bizi her an sınava sokmakta ve O’nun huzurundan, O’nun Şifasından, Rızasından ayrı düşürmektedir. Ne var ki kendi kendimize olduğumuz zaman da aynı ince yolun üzerindeyiz. Düşüncelerimizle, geçmişteki bağışlamadığımız, hoş görmediğimiz, suçladığımız durumlarla, gelecekle ilgili korku ve endişelerimizle, madde dünyasının değerlerine bağlanmakla ve an’ı fark etmemekle biz zaten kendimizi o ince çizginin üzerinde tutamıyoruz. Kendi kendimize bunu başaramazsak, beraberlikte sayısı ve gücü büsbütün artan bunca dünyasal uyarana karşı, huzuru nasıl başarırız? Önce her dış uyarana anında tepki vermekten kaçınmalıyız. Boğaz dokuz boğumdur, sözü bu ani tepkilerin kontrolü için söylenmiştir; bir sözü söylemeden önce dokuz kere düşün demektir. Aynı biçimde düşüncelerini, duygusal tepkilerini, daha zihinde oluşurken sevgi, bilgi ve doğruluk esaslarıyla dokuz kere ölçebilen kişi ve bunu bir huzurun farkındalığı ile her zaman, her koşulda, beraberlikte veya yalnızken yapabilen kişi huzuru başaracaktır. Burada önemli olan kişinin bunu başarmaktaki isteği, kararlılığıdır. Zoru göze almak, kolaylığı yaratır.
Güney Haştemoğlu
23.01.2008
Beraberlik, bir gaye için kurulmuş bir ortam olduğuna göre, kişilerin, bu ortamda misafir olarak bulunmadıklarının bilinci içinde, iç huzuru ve sevgi ile birbirlerini dinlemek isteğinin verdiği rahatlıktır beraberlik huzuru. Birliği oluşturan her bireyin bu rahatlığı yaşaması beraberlik huzurunu oluşturur. Yani beraber olmanın verdiği huzuru politikadan, dünya sorunlarından, aile problemlerinden, dedikodudan uzak yüksek düşüncelere hazır olmaktır beraberlik huzuru.
Kendini bilmek, kimseye hükmetmemek, herhangi bir olay veya konuda hüküm sahibi olmamak, büyük konuşmamak, sevgi ile dolu, saygili, sabırlı, uyumlu olmak, beraberlik huzurunu oluşturan yapı taşlarıdır.
Fahire Öztekin
25.01.2008