HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Ruhsal Yolcuğumuzda Birbirimizi
Nasıl Motive Edebiliriz?
Aslında bu yolda farkına varsak da varmasak da birbirimizi motive etmekteyiz. Ancak alabilmek tekâmüldeki aşamalar sonucundaki bilgi, bilinç ve farkındalık nispetinde oluşur. Onun için hakikatler görenin önünde, görmeyenin de önündedir. İnsan ancak alabilecek duruma gelmeden anlayamaz. Anlayacak duruma gelmek, fark edebilmek içinde tekâmül şarttır. Nitekim ruhsallıkla ilgili öylesine evrensel kitap ve öğretiler vardır ki, alt yapımız yoksa gözlerimizle okurda hiçbir şey anlayamayız. Şayet inat edip defalarca okusak da yine bir şey fark etmez. Ancak anlamak için sabır, değişim ve zamana ihtiyaç bulunmaktadır.
Ruhsal öğretilerde bir kademeleşme vardır. Ruhsal kavramlar buz dağına benzer. Görünen yüzünden ziyade derinliği vardır. Ruhsallık birçok konuyu her kademede, her kesimdeki insanın anlayacağı şekilde açar, ortaya koyar ve yansıtır. Bizler ancak zaman içinde bilincine vardıkça neyin ne olduğunu anlarız. Bu durum yavaşça yükselen bir balonun sepetinde etrafı seyretmek gibidir. Yükseklere çıktığımızda her şey görüş alanımız içine girer ve seyrettiğimiz bütün hakkında bir bilgi, bilinç ve düşünceye sahip oluruz…
Ruhsal öğretileri anlamakta hâlihazır kültürler felsefi olarak eksik kaldığından yetersizdir. Bunun yanında birçok kesim, akademik kültür sahibi olmakla ruhsal konularda söz, fikir ve düşünce sahibi olduklarını sanmaktadırlar. Ama ne yazık ki yanılgı içinde kısır ve verimsiz kıyaslarla, inkâr ve karalama yolunu seçmişlerdir. Ve bu anlayış ve düşünce kademesinde olan insanlarla ruhsal iletişim, bilgi, bilinç ve farkındalık kısır ve eksik kalmaktadır. Maalesef ferdi olarak yapılacak bir şey yoktur. Şayet bir empoze olursa bu özgür iradeye müdahale olur ki, ruhsal bilinç öğreti ve felsefesine ters bir manzara ortaya çıkar. Ancak ruhsallık yolunda karşılıklı iletişim ve motivasyon, ileri kademede ruhsal bilgi ve bilinç kazanmış kişiler arasında gerçekleşebilir. Dünyanın her yerinde toplumlarının üzerinde insani değerleri yansıtmaları, saf ve yalın hal ve duruşları ile ruhsal bütünlükler bir kazançtır. Çünkü meydana getirdikleri farkındalık sonucu etki ve tesirleri inansın inanmasın herkesi kapsar ve etkiler. Onun için daima bilenler sorumlu olmuşlardır. Bundan dolayı ruhsal bütünlüklerin meydana getirdikleri topluluklar her şeyleri ile bir yansıma ve etki merkezleridirler.
Orhan Yarat - 5.7.2010 *ruhsalboyut.com*
Ruhsal Yolculuk, insanın en çok zorlandığı yolculuktur. Ben Kutsal Yolculuk demeyi tercih ediyorum. Bu soru belki “ruhsal yolculukta birbirimize karşı nelerden sakınmalıyız” olmalıydı. Çükü her insan doğal olarak ruhsal yolculuğun çekimi içindedir. Ama biz çok defa birbirimizi engelliyoruz. Atatürk’ümüzün çok güzel bir sözü var. Diyor ki: “Ben bir şey yapmak istediğimde ona engel olan şeyleri ortadan kaldırırım, istediğim şey artık kendiliğinden olur.” Yolumuzda da herkes kendi engellerini görüp ortadan kaldırırsa yol arkadaşlarını gereken şekilde motive etmiş olur.
Kutsal Yolculuk ancak sevgiyle birlik olan bir grupla mümkündür. Ne tek başımıza ne de sevginin olmadığı bir grupta yola devam edemeyiz. Ruhsal Yolculuk bir okuldur. Herkes önce kendini yetiştirmek zorundadır. Ruhsal Yolun yolcularının birbirlerine verecekleri gerçek armağan, gerçek hizmet sevgidir.
Sevgi kolaylıkla yaşanmıyor. Önce sevgiye engel olanları ortadan kaldırmak gerekiyor. Birbirimize karşı gerçekten sabırlı, birbirimizden rızalı olmak gerekiyor. Sabırlı ve rızalı olmak, her şeye rağmen doğru davranabilmektir. Bu davranış kimi zaman tevekküldür. Tevekkül yanlışlar karşısında Ruhsal Sistemi vekil etmektir.
Yolcuların birbirini anlaması, empatik yaklaşım pek çok yanlış anlamayı ortadan kaldırabilir.
Örnek davranış herkesi etkiler ve yanlışları ortadan kaldırır. Çünkü örnek davranışın enerjisi, yanlışların enerjisinden çok daha yüksektir. Ve örnek davranışta Ruhsal Sistem’in gücü vardır.
Güney Haştemoğlu - 6.7.2010 *ruhsalboyut.com*
Bizler birbirimizin katalizörüyüz. Açılımlarımız birbirimiz üzerinden işletildikçe varoluşumuzun derinlerine inip güzelliklerin açığa çıkmasında oynadığımız rolün keşfi bizleri motive edecektir.
Ruhsallığımız gerçek ile olan birlikteliğimizdir. Ruhsal anlamda motivasyon sağlayabilmemiz ruhsal birlikteliğimizin korunması ile mümkün olacaktır. Her var oluş bir bulunuş, her bulunuş bir var oluşun hissedilmesi demektir. Her ortamda ruhsal olarak bulunuşumuz o ortamda neden bulunduğumuzun da açıklayıcısı olacaktır. Ruhsal yolda adım atıyor olmamız çevremizin, çehremizin değişmesi anlamına gelir. Bu değişiklik bizde olduğu kadar etrafımızda da değişime neden olur, değişiklik fark edildiği oranda artar, ruhsal yolda oluşumuz kadar da yükselen bir yol izler.
Ruhsal motivasyonumuz O’na olan dönüklüğümüz kadardır. Birbirimizi bu yönde motive etmemiz, herkesin O’na dönük olduğunu kabul ettiğimiz an’da başlar. Herkes istese de istemese de, bilse de bilmese de O’na dönük, yasaları içinde yaşamaktadır. Bunu biliyor olmamız birbirimize olan saygıyı arttıracaktır. Duyduğumuz saygı birbirimize ne kadar ihtiyacımız olduğunun önünü açıp, ruhsal yolda yapacaklarımız için birbirimizi motive etmemize neden olacaktır.
Tarık Öztürk - 11.7.2010 *ruhsalboyut.com*
Motive etmek, birbirimizi bilinçlenme yolunda isteklendirmek ve ilerlemeye teşvik etmektir. Durağanlıktan ve sıradanlıktan çıkarıp, canlanmasına ve aktifleşmesine yardımcı olmaktır. Bu birlik bilinci içinde hareket etmekle mümkündür. Birimizin kazancı hepimizin kazancı olacağı için yardımcı olmak esastır ve bütünün hayrına çalışmaktır.
Birbirimizi motive etmek güzel örnek olmakla başlar. Güler yüz, içten davranış ve özgün düşüncelerin yükseliş halindeki sürekliliğini temin edecek çalışma temposunu mümkün eden bir yaşam biçimi içinde kalmak etrafımıza yapacağımız en etkili teşviklerdir.
Moral vermek, heveslendirmek, değer vermek, takdir etmek, beğenmek, övmek gibi etkiler de karşımızdaki kişiyi motive eder. Yalnız bunları doğru biçimde yapabilmek bir bilinç işidir. Yerince yapılmadığı zaman tam tersi etki yapar. Kişide ilerleme yerine durmaya ve gerilemeye yol açar. Kişi bir amaç yönünde gayret içindeyse teşvik edilmelidir; durmakta ve kendini tekrarlamakta ise görünüşteki değerleri övmek yerine uyarı yoluyla dürtmek gerekir.
Altan Gürol -13.7.2010 *ruhsalboyut.com*