TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 5 Mayıs 2024 Pazar

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


İnsan Neden Hasta?

         Hiçbir insan yoktur ki hayatında bir kere bile hastalanmamış, hastalığın yıpratıcı etkisinden uzak kalmamış olsun; bilinen tarih hastalıklardan bahseder çünkü. Ama neden hastalanır insanlar, bitkiler, hayvanlar? Günümüzde bunlara verilecek cevap vardır hem bilimsel olarak hem de ruhsal bilgilerde. Ve her iki cevap da kirlilikte birleşir. Doğanın ve insanın kirliliği. Bu kirliliğin her ikisine de katkısı olmayan hayvan ve bitki dünyası ise bir anlamda insanın kurbanıdır. Ve insan yine bir anlamda kendisini de kurban etmiştir bilinçsizce kurban olduğunun farkında olamadan.

        

         İnsan için yaratılmışların en mükemmeli, akla sahip olan tek yaratılmış denir. Denir de aklın tuzaklarının egoyla derinleştirilen karanlıklarından hiç bahsedilmez. O zaman yaratılmışların en mükemmelidir savı nerede kaldı, bu büyük karanlığı yaşarken!...  

 

         İnsan dünya üzerinde yaratılmışların en mükemmeli olabilir ama evren ölçülerinde henüz bir deney varlığından başka bir şey değildir. Bu yüzden pek de böbürlenmemeli “ben yaratılmışların en mükemmeliyim” diye.

 

         Bazı kozmik bilgiler insan DNA sı üzerinde oynanarak onun pek çok yetilerinden uzak bırakıldığını ve bu zamanda onları yeniden kazanmak için büyük bir atılım içinde olduğundan bahseder. Bunun içinde hastalıklarda vardır. Denir ki insan çok uzun yaşamak için programlanmıştır; hastalanmadan zamanı geldiğinde dünyayı terk etmek üzere; tıpkı bir robot gibi ve zaman içinde bunu dış uzay güçlerinin etkisiyle yitirip,  ömrünün kısaldığını hastalandığını ve öyle boyut değiştirdiğini anlatırlar. Bu gün yaşanan gerçek, sözde yaratılmışların en mükemmeli olan insanın içinde yüzdüğü sefil durumdur. İster açlık içinde, ister bollukta değişen bir şey yoktur. Zihinsel sefalet yeryüzünde kıran kırana bir hastalık boyutunu yaşatmaktadır tüm insanlara. Bunun dışında olanlar tabii vardır her zaman olduğu gibi; milyarların içinde çok az olsa. Ve yine o çok az insanın tüm insanlığın kaderi üzerinde oynayacağı rolden bahsedilir, ruhsal gelişimlerini yüceltmek için onların sevgi titreşimlerini yükseltmeye katkıda bulunacaklarından; umut ve motivasyonlarını artırarak. Bu arada Dünya’nın Maya takvimine göre 2012 yılında son etabını aşacağı Foton Kuşağı deneyiminden sonra yeryüzünde yaşanacak çağ için yeni bir insan ırkının dünyada belireceği bilgisi de vardır, Kristal çocuklar adı altında. Bugün İndigoların açtığı yoldan insanın sefaletine son vermek üzere.  

 

Hastalıklar; sürekli değişime uğrayarak insanın ve doğanın sonunu hazırlayanlar; misyonlarını hangi bilinç düzeyinde gerçekleştiriyorlar acaba? Ve insanlık bunun karşısında ne yapıyor? Bilim hızla ilerliyor, paralelinde ilaç sanayi de. Ve aç gözlü ilaç sanayi devleri yeni hastalıklar için yatırımlar yapıyorlar neredeyse. İnsanın beynini uyuşturacak, onu sözde yaratılmışların en mükemmeli olmaktan çıkarıp biraz daha köleleştirecek hastalık tanımlarına tüm güçleriyle devam ediyorlar. Çağın popüler hastalığı Hiperaktivite ve onda kullanılan ilaçlar bunun açık örneği. Amerika’da pek çok okulda daha okula girerken çocuklara sakinleştirici adı altında verilen ilaçlar onları yaşayacakları bir geleceğin kayıp nesli yapıyor. Uyuşuk beyinleriyle ruhlarına ne kazandırabilirler ki!...    

 

Oysaki insan kendini Dünyadaki yaratılmışların gerçekten en mükemmeli yapacak olan büyük gücü varlığının derinlerinde saklamada. Her ne kadar zaman öncesi DNA sarmalları azaltılıp gücü kısıtlanmış olsa bile, o yaratılışına neden olan tanımlanamaz güç hala sahip olduğu tek değer. Bu gün tüm metafizikle uğraşanların da insanın kendi kendine yapacağı onamada ulaşmalarını bekledikleri, her ekolün kendine göre tanımladığı sır nokta.

 

İnsan bir şey hariç, hiçbir şeye ihtiyaç duymadan kendini hastalıklardan koruyabilir ve hatta mucize gibi görünse de ilaçsız iyileşebilir; o bir şeyi, yaratıcının var ederken yarattığına bağışladığı gücü devreye sokmak becerisini göstererek.  Bu güç bugün çeşitli ekollerin şifa programlarının ana noktası olarak devrededir, değişik yöntemler altında. Ve onu açığa çıkarmanın tek yolu sevgiden geçer.

 

Selay Gunon

 

(Güncelleme: 07/02/2007) 

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.