|
Her Adam Bir Nehirdir
Bir Hikâye Günlerden bir gün Buddha bir ağacın altında öğrencileriyle oturmaktadır. Bir adam gelir ve yüzüne tükürür. Buddha yüzünü siler ve adama sorar, “Başka? Başka ne söylemek istiyorsun?” Adam şaşırır, çünkü bir insanın yüzüne tükürülünce “Başka?” diye sormasını beklememiştir. Böyle bir deneyimi yoktur. Daha önce insanları hep aşağılamıştır ve onlar da kızarak tepki vermiştir. Ya da korkudan gülümsemiş ve adama yaranmaya çalışmışlardır.
| | | devamı... | |
|
|
Söylediklerinize dikkat edin
düşüncelere dönüşür… Düşüncelerinize dikkat edin
duygularınıza dönüşür … Duygularınıza dikkat edin
davranışlarınıza dönüşür… Davranışlarınıza dikkat edin
alışkanlıklarınıza dönüşür…
Alışkanlıklarınıza dikkat edin
değerlerinize dönüşür…
Değerlerinize dikkat edin
karakterinize dönüşür…
Karakterinize dikkat edin
kaderinize dönüşür…
Mahatma Ghandi (22/01/2007) | | | |
|
|
Anlamların Seyri Anlam, manadır, bir şeyin içi, iç yüzü demektir. Anlamak kökünde n gelir. Dil bilgisinde anlamak, bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak, sezmek demektir. Sezmek, açık bir kanıt olmaksızın olmuş veya olacak bir şeyi anlamak, kestirmek, hissetmektir. Bizim için anlamanın önemli yönü, yeni ve eski bilgilerin birleştirilmelerinden sonuç niteliğinde başka bilgiler çıkarabilmektir. Bu yolla yeni bilgilere ulaşabilen kişilere bir yerde, güzel bir yakıştırmayla, "birinci el insan" denilmiştir; eskilerin müstamel yani kullanılmış dedikleri fikirlerin ...
| | | devamı... | |
|
|
Enerjilerin ya da Bilginin Dansı
Bilginin ne olduğu konusu yalnızca felsefeciler arasında konuşuluyor. Hâlbuki bilgi alan, bilgilendirilen, bilgi talep eden her insanın bilginin ne olduğunu derinlemesine bilmesi gerekir.
Tohum, bir bilgi ve bir enerjidir. Toprak, hava, su ve ateş (güneş) ‘ ten aldığı enerjileri (bir anlamda bilgileri) birleştiriyor ve kendindeki bilgiyi, enerjiyi açıyor. Tohumdaki bilginin anahtarları toprak, hava, su ve ateş (güneş). Diyelim ortaya bir elma ağacı çıkıyor. Elmayı yiyen yani sistemi içine alan insan veya hayvan -ki onlar da ...
| | | devamı... | |
|
|
|
|
Hathorlardan Dünya'ya Mesaj
Bazılarınız sinirlilikte, uyku bozukluklarında, garip açıkl anamayan tükenmede, baş ağrılarında ve mide bulantısında artış hissedebilirsiniz. Daha hassas olanlarınız, bedeninizin hücresel seviyesinde sallanma veya titreme hissedebilirsiniz.
Büyük depremlerin olacağını söylemiyoruz, ama olasılık arttı. Bu ayrıca hem su altındaki hem de zemin üzerindeki volkanik etkinliği de kapsıyor. İnsanlık ve dünya üzerindeki tüm yaşam önemli bir noktada. Sayısız kez gerekli olan şeyin bu güçleri dengeye getirmek olduğunu söyledik,
| | | devamı... | |
|
|
Gökbilimciler Karanlık Maddenin Haritasını Çıkardı
10 Ocak 2007 Gözcü gazetesi. Gökbilimciler, yıldızlar ve galaksiler üzerinde bulunan karanlık maddenin kozmik iskeletini üç boyutlu haritaya döktüler. Bilim adamlarının b u öncü çalışması, evrenin yüzde 22’sini oluşturan diğer gözle görülen maddeleri nasıl bir iskelet gibi bir arada tuttuğunu gösteriyor. Bir bilim adamı “kimse karanlık maddenin ne olduğunu bilmiyor, ancak karanlık madde olmaksızın Dünya’da yaşam olmazdı” diye konuştu.
| | | |
|
|
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Çaresizliği Doğuran Şartlar Nasıl Gelişir?
Akıl, Mantık, Şuur ve ne yapma bilincinin olmadığı, yaratılan nedenlerin nedenlerinin karmaşası ve bilinçsizliğini doğru olarak kabullenme, makul bulma gibi, temelde kaderci ve teslimiyetçi zihniyetler ile şartlar bir sefer oluşturulduktan sonra o toplumda çaresizliği doğuracak ortamların gelişmesini önlemek zor olacaktır.
Hala insan akıl ve mantığının önünde, abartılı duyguların, doğmatik düşüncelerin ve töre gibi kısıtlayıcı düzenlerin bulunması, makro düzeyde çaresizliği yaratan şartların başlıca nedenleridir.
| | | devamı... | |
|
|
Mutlu Vedâlaşmanın Sırrı
Bilgeliğin sırrına ermiş bir Sufî dervişi, yaşamın son gününde yazdığı mektupları altmış kişiye postalam ası için yardımcısına verir. Sonra da fani dünyadan göçer gider. Dostları onun vefatını duyduktan sonra ellerine ulaşan mektubu gördüklerinde mutlulukla zarfı açmaya başlarlar. İçinde bir vasiyet ya da uzun vedâlaşma satırları beklerken, derviş tüm dostlarına aynı şeyi yazmıştır: “Bu yerden ayrılıyorum, son sözüm budur. ”Dervişin kaygısızlık örneği gibi görünen bu son cümlesinden dostları ne anladı bilemiyoruz. Ama bizim anlamamız gereken, dünyada ...
| | | devamı... | |
|
|