|
Cumhuriyet En Büyük Bayramdır
Kutlu Olsun
Cumhuriyet en büyük bayramdır. Çünkü cumhuriyetin ilanı ile Çanakkale savaşları ve Kurtuluş savaşımızla, ülkemizin iç ve dış düşmanlarına karşı elde edilen zaferlerin sonuçlarının sürdürülebirliği sağlanmıştır. Cumhuriyetin ilanı ile köhne, çağdışı, hiçbir ahlaki yönü kalmamış bir zihniyet tarihe gömülmüştür.
Atatürk 14.10.1925 de İzmir Kız Öğretmen Okulunu ziyaretinde öğrencilerin sorularını cevaplandırırken cumhuriyeti şöyle anlatır:
“Cumhuriyet ahlaka dayanan bir yönetimdir. Cumhuriyet erdemdir.
| | | devamı... | |
|
|
Sevgi Sanılan Duygular
Birçok şeyi sevgi sandığımız için karmaşa yaşıyoruz. Birisine duyulan yoğun çekim, paylaşılan zevkler, özlemler, arzular... Bu özlem ve arzuların, sevgi objemiz üzerindeki yansıması, onaylanma, kabul görme, sevilme, cinsellik gibi ihtiyaçlarımızın belli bir süre birisi tarafından karşılanması... Şehvet, kıskançlık, tutku... Duygusal çıkarlar... Sevgi sanılıyor. Zaman içinde değişen, gelip giden her şeyin altında bir duygu yatar. Oysa sevgi hiçbir duygudan etkilenmez.
Gerçekten sevdiğimizde, tüm duyguları, tüm ruh hallerini yaşasak da, sevdiğimizi sevmeye ve ona saygı duymaya devam ederiz. Sevgi, öfke ve kızgınlık, utanç ve suçluluk duyguları içinde bile vardır.
| | | devamı... | |
|
|
Bir Dost
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği
bir dostu olmalı insanın, "Nereden çıktın bu vakitte" dememeli,
Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; "Gözünün dilini" bilmeli;
dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı Arka bahçede varlığını sezdirmeden,
mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi
köklenmeli hayatında; Sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin.
İhtiyaç duyduğunda gidip
müşfik gövdesine yaslanabilmeli,
kovuklarına saklanabilmelisin.
| | | devamı... | |
|
|
Bir Üst Realiteye Geçmek
Sevinç, neşe, sevginin değişik tezahürleridir. Sevgiyi yaşayarak sevinç ve neşeye ulaşabiliriz veya sevinç ve neşe ile sevgiye ulaşırız. Kuşkusuz burada egosal sevinçlerden söz etmiyoruz. Yaratışımızı veya varoluşumuzu derinden hissetmek sevinç ve neşe yaratır. Kendimizi sevgi konusunda çok yanıltıyoruz. Çoğu kişi sevgi içinde olduğunu, her şeyi ve her şeyi sevdiğini ileri sürer. Peki, o zaman bu asık yüzler, öfkeli bakışlar, korkular niyedir? O sevgiye ne kadar yaklaşmışsak o kadar sevinç ve neşe içindeyiz. Dolayısıyla mutlu ve huzurluyuz.
| | | devamı... | |
|
|
|
|
İçimizdeki Tanrı'dan - 2
Daima her şey için iyimser bir bakış acısına sahip ol ve tüm karamsarlık ve olumsuzluğu uzaklaştır. Yaşamda pek çok harika insan, harika şeyler ve harika deneyimlerle çevrelenmiş durumdasın. Neden her şeyi oluruna bırakıp, tatsız, mutsuz ve zor olan ne varsa serbest bırakıp, o harika insanlara, şeylere ve deneyimlere odaklanmayıp, onlar icin şükran duymayasın? Yaklaşımın ve bakış açınla yaşamda en iyi ya da en kötü olanı kendine çekersin. O nedenle eğer koşullarını, yasamı ya da insanları başına gelen şanssızlıklar için suçluyorsan, içine dönüp bak ve yaklaşımını değiştirmek için ne yapabileceğini gör. Sen bunu yapmaya başladıkça yavaş yavaş, değişimlerin gerçekleştiğini göreceksin ve ne...
| | | devamı... | |
|
|
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Sonsuz Zaman Kavramı Nedir?
Zamanı anımsatan ve hatırlatan birçok vasıta ve malzemeyi kullanarak üç boyutta kendi algı ve anlayışımıza göre bir zaman süreci içinde yaşamaktayız. Zamanın yavaşlaması veya hızlanması kişiye göre değişiklik göstermekte olup, belirli şartlarda zamanın hızlanmasını veya yavaşlamasını algılamakta veya yaşamaktayız. Zaten o kadar zaman kavramı içindeyiz ki yaşamımız ve doğa bir saat gibi zamanın akışına göre hareket etmektedir. Her şeyin zamana göre bir ölçümü ve hesabı vardır. Ancak güneş sistemi olarak birçok tesir ve etkiler neticesinde zaman hızlanmış olup buna paralel olarak yaşam şekillerimiz, yaşam ortamlarımız ve teknoloji...
| | | devamı... | |
|
|
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Amacınızda Sevgi Ne şekilde Yer Alıyor?
Sevginin olmadığı bir amaç olamayacağı gibi, amaçlarımızda sevgi temel olup, her an ve her zaman her yerde vardır. Onun varlığı bilgi, idrak ve anlama ile orantılı olarak yansır.
Birlik ve bütünlük kavramını mikro düzeyden makro seviyede idrak ederek anlamak, çok büyük bir bütünün küçük parçaları olarak aslında sandığımızdan daha çok birbirimize yakın olduğumuzu, birbirimize vazgeçilmez şekilde ihtiyacımız olduğunu, birbirimizi tamamlayıcı unsurlar olarak sevginin vazgeçilmez bir faktör olduğunu bilmeliyiz. Bu cihetle amaçlar bütüne veya bütünü tamamlayan bireylere...
| | | devamı... | |
|
|
Gerçek Dostluk
"Gerçek dostluğun ne olduğunu bilirim; bildiğim için de dostumu kendime çekmekten çok, kendimi ona veririm. Ona iyilik etmeyi onun bana iyilik etmesinden daha çok istemekle kalmam; kendine her edeceği iyiliğin bana da iyilik olmasını isterim. Bana en büyük iyiliği kendine iyilik ettiği zaman etmiş olur. Bir yere gitmek ona hoş geliyor yahut bir işine yarıyorsa, uzakta olması bana yanımda olmasından daha tatlı gelir. Kaldı ki haberleşmek olanağı varsa insan ayrı düşmüş de sayılmaz. Ben vaktiyle dostumdan ayrılmada yarar bile buldum. | | | devamı... | |
|
|