HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Yüksek Benlik Nedir, Nasıl Ulaşılır?
Yüksek Benlik ile ilgili olarak SADIKLAR PLANI kitabındaki açıklamaların tarih ve sayfa olarak sadeleştirilmiş şeklidir:
21.04.1972……. Sayfa 700
Yüksek benliğiniz hakiki varlığınızdır. Yüksek benlik çok kapsamlı bir varlık olmak dolaysıyla, ancak vasıflarının ve güçlerinin bir kısmı ile kaba maddeye tesir etmiş olarak, bir insan tarzında, bir bedenli varlık tarzında tezahür edebilir. Bu 360 derecelik bir şuur alanının ancak 25-30 derecelik dilimine tekabül eder. Böylece bütün kuvvet ve kudretiyle yüksek benliğiniz, kâinatın seyyal maddeleri içerisinde yüksek melekeleriyle beraber mevcudiyetini sürdürür. Fakat bedene bağlanmış yüksek benliğin bir kısmı, kendinden öyle bir şahsiyet ayrımı içinde bulunur ki, bu ayrılmış şahsiyet, asıl bağlı bulunduğu şahsiyetten bihaber kalır. O zaman sanki varlık, ikiye ayrılmış gibidir. Bir bendendeki, bir de onun dışındaki.
21.04.1972……..Sayfa 700
Yüksek benliğiniz bir kâinat varlığıdır. Hâlbuki bedenli siz, bir dünya varlığısınız. Yüksek benliğiniz bir kâinat varlığı olmakla, büyük hareket serbesiyetine sahiptir. Dünya varlığı olarak siz, hareket serbesiyeti olarak mahdut bir hürriyete sahipsiniz. Yüksek benliğiniz, hür düşünceye, hür vicdana ve buna paralel olarak öz bilgiye sahip varlıktır. Hâlbuki sizin yeryüzündeki durumunuz malum. Bir kimse, bedenli varlık, daima kendi yüksek benliğinin kontrolü altındadır ama bu kontrolün nasıl, hangi şartlarda ve nereden yapıldığı hiç bilinmez. Mamafih insanlığın bugünkü seviyesinde(insanlık),gayri şuur olarak ifade ettiğiniz özel bir halin, derin bir ruhiyatın; insanın fiziki ve psişik bütün fonksiyonlarına müessir olduğunu keşfetmiştir. Şimdiki halde bu gayri şuur vasıtayı; yüksek benliğinizin irtibat noktası, giriş noktası olarak kabul edebilirsiniz.
21.04.1972….. Sayfa 701
Yüksek varlığınız, beden içerisinde sadece tecrübesini yapmakla kalmıyor, belki daha ziyade madenin tekâmülünü temin ediyor. Ve özellikle madde sistemlerinin idaresini öğreniyor. Ve işte bu derecede madde sistemini idare ediyor ve ona öyle bir seyyaliyet tembih ediyor ki, yeryüzündeki bir varlık, mesela insan varlığı, bu seyyaliyet, bu inceliğin, saflığı temizliği olarak belirtisi, zekice, şuurluca, duyguluca hareket etmeye başlıyor. Bunlar yüksek madde organizasyonunun gitgide katılık, sağlamlık kazanması, gitgide yüksek seviyeli madde toplulukları haline gelmesinden ötürüdür. İnsan bedenini teşkil eden madde sistemi şuuraldırılıyor. Beyin, bir şuurlandırılmış sistemdir. Vücut içerisinde ruh yoktur. Vücut, yüksek beninizin bir yüksek şuası altında büyüme, çoğalma bulmakta, gelişmekte ve şuurlaşma yolunda olan bir madde sistemidir. O derece ilerleme, yükselme göstermektedir ki, bugün insan, kendinden başka herhangi bir şeyin, realiteye sahip olmadığını savunmaktadır. Yüksek benler için bu maddeyi yönetmek ve maddeyi ilerletmek, yükseltmek bakımından elde edilmiş olan epey yüksek bir realidetir.
21.04.2010……. Sayfa 702
İnsanın bu şekillenmiş, şekil verilmiş halini ona temin eden yüksek benliği midir, yoksa organik yapının milyarlarca seneden beri elde etmiş olduğu melekelerin bir sonucu mudur, diye bir soru akla geldiğinde, evet… Bu şekillenmiş, şekil verilmiş hal, yani formasyonu, organik yapının milyarlarca seneden beri birikmiş olduğu melekelerinin bir sonucudur. Kafa gövdenin üstünde, bacaklar gövdenin altında. Kolların, gözlerin, kulakların yeri, iç organların sıralanışı, organik yapının kendi melekelerinin kâinat ahengine uygun olarak meydana getirmiş olduğu bir sistemdir.
21.04.2010….. Sayfa 702
Bu sistemden istifade edecek olan yüksek benlik, ayrıca maddeye, kendine göre bir sitil vermeye çalışmaz. Şekillenmiş şekil verilmiş halini elde etmiş olan organizma, organik yapı, ancak melekelerini inkişaf ettirdiği sürece daha müessir bir şekilde vasıtalık etmeye amadedir. Öyleyse yüksek benliğin öncelikle yerine getirmesi icap eden husus, organizmanın melekelerini geliştirmektir. Bu da ancak yüksek benliğin organizmaya ayrı bir şahsiyet kazanmışçasına bağlanmasından meydana gelen bir tecrübe bütünü ile, bir hayat ile olur. Burnuna üflenen nefes,yüksek benliğin organizmaya verdiği enerjidir. Yüksek benlik,Tanrı'nın Kaadir-i Mutlak olan ve her yerde mevcut olan Tanrı'nın bir tohumudur. Bu tohum, tıpkı Tanrısal enerjiye benzeyen enerjiye havidir. Diriltebilir, ihya edebilir. Yeniden kurabilir. Yeniden çözebilir.
Burada varlığın yüksek benliğine ulaşma gibi bir düşünce ve eğilimi yoktur. Zaten ona bağlı, onun vasıtası olarak yaşamda işlevini yürütür. Ancak varlık tekâmül ettikçe aradaki irtibat şartları daha saydamlaşıp, seyyalleşme sonucu oluşan direkt bilgi akışı ile varlık daha şuurlu, bilinç ve idrak içinde olur…
Derleyen: Orhan YARAT – 10.5.2010 *ruhsalboyut*
"BÜTÜN, sürekli devinimiyle kendinde yeni bilinecek bilinmezler meydana getirirken, bütünleşebilenler Onun ardındaki asla bilinemeyecek olan gücün de büyüklüğünü bir kez daha yaşayacak ve anlayacaktır ki, yaratılış O’nun sonsuz tezahüründen sahnelerdir sadece enginde gösterisine devam eden. Bunun için devinmededir BÜTÜN bilmeyenlerin de bilmesine olanak yaratarak...
İnsan bu sahnenin bir kıyısında, üzerine düşen rolü oynamaya çalışırken, önce bireysel bütünlüğünü bilecek. Sonra insan denen yaratımın bu gün bilincinde olmadığı boyutsal bütünlüğünü, üzerinde deneyimlerine devam ettiği dünyası ve birlikte yaşadığı tüm mevcudatla olan bütünlüğünü, güneş sistemini, galaktik sistemini, galaktik sistemlerin var oluşla olan bütünlüğünü adım adım yaşayacak ve bütün olmanın ne demek olduğunu gerçek boyutunda, binlerce yıl olarak ifadelendirebileceğimiz çok uzun bir süreç içinde öğrenecektir. BÜTÜN’e karışmak, BÜTÜN’le BÜTÜN olmak budur. İnsan şimdi bu yolun alfabesindedir. Sizlere katılma izni verilen bütünlük de bu sınıfa ait bütünlüktür. Her insanın ulaşabileceği holografik kütüphaneniz de bu sınıfa aittir sadece.
Yüksek benliğiniz bu yolculuğa sizlerden çok önce çıkmış, yaratılışın bir safhasında sizlere hiç benzemeyen varlıklar olarak deneyim kazanmış, kendi deneyimlerinden yeni deneyim alanları yaratabilmek, Yaratıcısını bir anlamda taklit edebilmek için zerre zerre bölünmüş ve sizlerde tezahür etmiş bir enerji girdabıdır. Ulaşacağınız ve katılacağınız ilk önemli bütünlük budur..."
ayseli.org / O’ndan Gelenler 2 - 3.2.2010 *ruhsalboyut*
Evvela benlik nedir, bunu ifade edelim: Benlik, kendi nefsine çok önem verenin hali, gurur, kibir, egoistlik, kendi çıkarını düşünme durumu olduğuna göre, Yüksek Benlik bu düşük titreşimli duygulardan sıyrılmış olma halidir.
Yüksek Benliğe ulaşmak için bu düşük titreşimli duygulardan sıyrılarak, arınarak ulaşılır. Şöyle ki, ruhsal melekelerimizi geliştirerek, nefsani duygulardan arınıp iç huzuru ile ilham ve sezgilere açılarak, olaylar ve durumlar karşısında hüküm vermeden, Allaha yönelip dua ederek, o bir hal içinde, ikiliğe düşmeden yüksek benliğe ulaşılır.
Fahire Öztekin – 12.5.2010 *ruhsalboyut.com*
Yüksek benlik Varlıktır, oluştur. Evrensel düzeye açık sahadır: Hudutsuz, sonsuz, belirmemiş, gerçek, değişmeyen, ebedi ve ölümsüzdür.
Varlıksal şuurun kendini ifade edişteki kullandığı vasıtalar şöyle sıralanabilinir: Bedenli varlığın, içindeki öz’ün idrakine varması, duyu organları ve algı alanı, düşünceler ve eylemleri, heyecan düzeyi ve hisler, akıl ve karar verme yeteneği. Hislerin temeli benim’likte, gönülde yatar, ilham ve sezgiler gibi.
Ego kişisel benlik, kişisel ruh’tur. Bunlar yüksek benliğe ulaşmak için, yasalar doğrultusunda çalışıp kullanacağımız değerlerdir.
Sistem mükemmeldir. Yaratılışımızda bizlere bağışlanan O Yüce Sevgi’yi yaşamak, yaşatmak yegâne anahtardır. Tüm yetenekler içlerimizde, özümüzde mevcuttur. Onları canlandırmak kendi çabalarımızla olacaktır. Kişisel gelişimler birleşip, çeşitlilikler içinde beraberliğin, birliğin teessüsü, bizleri hedefe ulaştıracaktır umarım.
Nevin İnam – 13.5.2010 *ruhsalboyut.com*
Yüksek benliğimizin yaratılış zincirindeki bir enerji girdabı olduğu bilgisi vardır. Bu enerji zerrelere bölünmüş ve insanlarda tezahür etmiştir. Aslında tek olduğu halde yeryüzündeki yedi milyar insanda çoğul olarak görünmededir.
Yüksek benliğe ulaşma yani yüksek benliğimizin şuurluluğuna ulaşma, çok uzun bir tekâmül yoludur. Yüksek benliğimiz, bugünkü dünya insanına hiç benzemeyen varlıklar olarak yaratılışın bir safhasında ortaya çıkmış, deneyim kazanmış, yeni deneyim alanları yaratarak yolculuğunu sürdürmüştür. Bu deneyim alanlarından biri de dünyamızdır.
İnsanın Yüksek Benliğinin şuuruna erişebilmesi için önce diğer insanlarla arasına koyduğu ayrılığı ortadan kaldırması gerekmektedir. İnsan ben ve diğerleri diye düşündükçe o şuura eremeyecektir. Tüm dünya yaşamı ben ve diğerleri ayrımı üzerine kurulmuştur. Ruhsal bilgiler insanın bu ayrımdan ancak sevgi ile kurtulacağını bildirmektedir. Sevgi ruhsal yolun bir aşamasıdır. İnsan diğer insanları kendi gibi kabul etmek ve herkese ve her şeye karşılıksız bir hizmetle yükümlü olduğunu idrak etmekle ruhsal yolculuğuna çıkar; ruhsal yolculuğun belli bir noktasına kadar gelebilirse sevgiyi yaşar. Sevgi yüksek benlik şuurunun kazanılmasına engel olan yanlışlıkları ortadan kaldıran bir güçtür.
Güney Haştemoğlu - 14.5.2010 *ruhsalboyut.com*
Yüksek benliğimiz, sistemimizin yaşanmışlıkları üzerinden deneyimiyle kaim olan düşünce bütünlüğüdür. Bizlerin yüksek benliğe ulaşabilmesi, sistemce deneyimlenmiş düşünceler üzerinden teksif olduğumuz yeri çalışıp, uygulamaya geçirdiğimiz yerin deneyimini bütünün kullanımına sunmakla olacaktır.
Her birimiz düşüncelerimizden sorumluyuz. Düşüncelerimizde neyin üzerine yoğunlaşıp yaşama geçiriyorsak, yaşadığımız, gördüğümüz ve göreceğimiz hayat da o olmuş oluyor. Her birimizin bütün için önemi de burada ortaya çıkmaktadır. Düşüncelerimizi uygulamaya geçirirkenki kapsama alanımız, düşüncemizin kalitesi doğrultusunda şekil almadadır. Bu kaliteyi koruyabilmemiz, her an için yenilenip, gelişmemizle mümkün olacaktır. Geliştiremediğimiz her düşünce bizi çıkmaza sürükleyerek bir müddet yerimizde saydıktan sonra düşüşe geçmemize neden olacaktır, bu durum da yüksek benliğimiz üzerinden yaşamıyoruz anlamına gelmektedir.
Bizlerin yapması gereken; düşündüğümüzü çalışmak, çalıştığımızı anlamak, anladığımızı uygulamak, uyguladığımızı takip ederek iyiye, doğruya, güzele olan hizmetin devamını sağlamaktır.
Tarık Öztürk - 20.5.2010 *ruhsalboyut.com*
Yüksek benlik, insanın kendisine ait olan üst benliği olarak anlaşılmaktaydı. Bazı kaynaklarda ise yüksek benlik O'dur deniyordu. Son bilgilerle, onun insandan çok önce varedilmiş, farklı türlerde yaşam deneyimi yapmış ve insanın varedişi ile birlikte her insanda zerre olarak tezahür eden büyük bir enerji olduğunu, deneyimleri ile O’na benzemeye çalıştığını öğrendik. Bu yeni bilgi çok önemli ve öncekinden çok farklıdır. Buna göre, insanın çeşitli boyutlardaki erişilebilirliğinin, yüksek benlik boyutunda da var olduğu ve arayış içinde olan insanı motive eden, daha iyi ve güzele doğru özendiren bir işleve sahip olduğu anlaşılmaktadır. O halde insana bu işlevi aktive etme görevi düşmektedir. Gelişme ve şuurlanma yolunda insanın birleşeceği ilk bütünlük, yüksek benlik olarak bildirilmiştir. Onunla birleştikten sonra yolculuk daha geniş bütünlüklere doğru ilerleyecektir.
İnsanın çok boyutlu olma özelliği, onun içice katmanlardan oluştuğunu ve bu katmanların özlerinin de içiçe ahenk içinde varolduklarını düşündürmektedir. İnsan bunların farkına varıp onlara uygun titreşmeye başladıkça, onların ifade bulacağı bir vasat haline gelir. Yüksek benlik içimizden ulaşılabilir olduğuna göre, saflık içinde yönelmek ve sorular sormak, yaşantımızda cevaplara açıklık ve uygulama olanağı bulundurmak yeterli olacaktır. Bu başarılabilirse devamında atlıması gereken adımlar da bir bir açıklık kazanacaklardır. Sistemde belirsizlik yoktur. İnsanın geçeceği aşamalar bellidir ve bir plan dahilinde yürütülmektedir. Ancak bunun kendi üzerindeki hızını insan isteği ve iradesi belirlemektedir.
Altan Gürol - 22.5.2010 *ruhsalboyut.com*