TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 2 Mayıs 2024 Perşembe

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon

HAFTANIN SORUSU OKUYUCU YAZILARI

Güç bulacağınızı düşündüğünüz konular için ne yapmaktasınız?


Bu soru bir bakıma geçen haftanın sorusuna benziyor. Orada konu olumsuz gelişmelerdi, burada olumlu gelişmeler. Ben, güç vereceğine inandığım konuları canlı tutmaya, sürekli kılmaya ve hatta büyütmeye çalışıyorum. Ancak karşıt mekanizmaların üstesinden gelebilmiş değilim. İçinde bulunduğum duruma göre olumsuza yönelme daha güçlü olabiliyor. Bunlar günlük yaşam sınavlarımızla ilgili. Ne var ki insan, varlığı aşikar geri bir plan olan nefsaniyet planından kendisini kolay kurtaramıyor. Dünyada bulunuşun ağırlıklı bir faktörü ve belki de gereği olan nefsaniyet, hem genel anlamda hem de kişiler bazında fert fert gerektiği yer ve zamana kadar hükmünü sürdürecek. Güçlenmek için bencillikten sencilliğe geçmek öyle bir hamlede başarılacak basit bir iş gibi görünmüyor. Bir takım ara kademeler ve aşamalardan geçiş gereği var. Bu iş tedricen gerçekleşecek. Bunu bilmek dahi bir mesafenin alındığını, bu bilince varmadan yaşanan kaos ise sonuçsuz bir kör döğüşünün devam ettiğini gösterir. O zaman benim yapacağım, kadim bir kuralı unutmamaya ve uygulamaya çalışmak. O da şu: sana ne yapılmasını istiyorsan, başkalarına onu yap. Bu kural, kendini en ön planda tutmaktan insanı vaz geçmeye sevk edecektir. Sonuç hemen alınamasa da başlamak gerekir. Zihinsel oluşumlarda duygusallığın bozucu ve yıkıcı etkilerini fark edip, kendini ikna ederek onları kaale almamaya çalışmak, güç kazanmak için bilinçli mücadelede faydalı oluyor. Başlangıçta zor gelen bu yöntem, ısrarla üzerinde durulduğunda sonuç veriyor. Diğer yandan, müspet moral bilgilerin ve ruhsal bilgilerin belli bir düzenle öğrenilmesi ve sükûnetle benimsenmeye çalışılmasının insanı güçlü kılacağına inanıyorum. Tabii bu uzun bir yoldur. Akıl, metodlu ve programlı bir çalışma yöntemini emrediyor. Bugünden yarına değişim ancak hayal olabilir. Unutulmamalıdır ki, bir anda dediğimiz değişimlerin hepsinin arkasında uzun bir hazırlık dönemi yatmaktadır. Yaşamın fırtınalı ve karanlık şartlarında kaybolmadan yukardaki düşünceleri uygulayabilirsem, aheste fakat ahenkli bir şekilde güçlü ve başarılı noktalara erişebileceğime inanıyorum.

Osman Türkmenler

(Güncelleme: 21/07/2006)




         İnsan gerçekten güç bulacağı konuları açıkça görebiliyor mu, yoksa güç bulurum ümidiyle, dünyasal tatmin yönünde kısır isteklerinin, kendince gerekli gördüklerinin veya kendini hayatın akışına bırakmış, bir bilinmezliğin peşinde mi koşuyor. Bu baştan bilinmesi gereken bir nokta. Kanımca pek çok insan gerçek güç noktasından habersiz öylesine yaşar. Güç noktası kendilerine bir biçimde ifade edilmiş kişilerse, o açıklığı, değişmenin ve çalışmanın kendilerine zor gelen tarafları nedeniyle kullanamazlar veya kullanmaktan kaçınırlar.

         Doğalında olması gereken, şayet zihinde ve gönülde bir açıklık belirmişse, insanın güç bulacağına inandığı konuya dört elle sarılması ve icapları neyse onu yerine getirmesidir. Ama yaşama bakıldığında bunun hiç de öyle olmadığı görülür. Çünkü insan anlaşılamaz bir aymazlıkla gerçek güç noktalarına değil, aldatıcı noktalara kaymadadır,  bazen doğrunun o olmadığını bilmesine rağmen.    

Ruhsal konularda birtakım açıklığa erişmiş kişiler, gerçek açlığın ruh açlığı olduğunu ve öncelikle onun beslenmesi gerektiğini çok iyi bilirler de yine de bedenlerinin, kişiliklerinin açlığını doyurmak önde yer tutar yaşamlarında. Bu da gerçek güç noktasından uzaklaşmadır bir yerde. Maddede güç bulmak için çok cazip seçenekler vardır binlerce ve kişi güç bulacağını düşünerek sımsıkı sarılır kendince önemli olanlara. Zaman, enerji, ve hatta sağlık o uğurda feda edilebilir. Oysa ki tüm bu feda edilenler geçiciliğin tuzaklarında yitip gitmedir bir yerde.

Gönül erleri için güç, İlâhi diyebileceğimiz ruhsal bağlantılarının devamlılığında ve elde ettikleri gücün hayır yolunda kullanımındadır. Bunun için sahip oldukları en değerli şeyi, hayatlarını ortaya koyarlar ve ondan kişilik denen geçiciliği çekip çıkarırlar. Geriye kalan saflık artık hayır yolunda emre amade olan varlığın yaşamıdır. O bu safhadan sonra güç bulacağı konuları düşünmez. O güçle sürekli bağlantıdadır çünkü.

Kişi yaşamda hangi yolu seçmişse onun gücünün peşindedir. Ve zaman, pek çok bilgide ifade edildiği gibi, üst şuura geçiş zamanıdır. Bu nedenle ruh gücünü, büyük kişisel değişim için kullanmayı ister. Bedenli zihinden de bunu gerçekleştirmesini bekler.Bu doğru yöndeki çalışmadır, çalışmadır, yine çalışmadır sonsuza dek sürecek olan. 

          

Selay Gunon

 

(Güncelleme: 22/07/2006)


 

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi 94464996 kişi ziyaret etti, Şu anda 533 kişi sitede.