Sadece güçlü ve net bir tutumu başaran kararlı olabilir. Ayrıca özsaygı sahibi olan, yaşamını varsayımlardan koruyan, belirsizliklerin heyecanını ve emsalsizliğini görüp risklerin de olabileceğini hesaplayıp onu göze alan, kazanmayı ve kaybetmeyi aynı kararlılıkla üst şuurla karşılayan, bilinçli dikkatini gerçekten ne istediğine verip karşıt ve uygunsuz düşüncelerle ve de çevre etkisiyle dağılmayan, kadere ya da şansa yer vermeyip kontrolü elinde tutan, önce niyet edip plan yapan ve bunun için zaman ayıran ve de alışkanlıklarının esiri olmayan kararlı bir kişidir. Düstur da şudur ''ne yapacağına karar ver ve yap, ne yapmayacağına karar ver ve yapma''.
Günal Gölhan – 19.03.2008 *ruhsalboyut.com*
Doğru bilgi ve eylemde olmanın azimli bir sürekliliği göstermek fiilidir. Hedef doğru seçildiğinde mutlaka başarıya götürür. Bu anlamda kararlılık, zihin gücümüzün kesintisiz bir gücü sürdürerek amaca ulaşmada yerinde hareket sağlamasıdır. Bu bir çeşit verimlilik olmaktadır.
Ruhsal anlamda kararlılık, varlıksal uyumdur. Ruhsal güç içinde bulunma halidir. İleri durumlarda ruhsal sevkin zihin ve bedeni güçlü bir şekilde yönetmesi olur. Büyük görevlilerin, dünya hayır planlarındaki başarıları bu tarzdır. Kişiselliğin kalkmasıyla birlikte evrensel hizmet görevini üstlenmeleri misyonudur.
Erdem Etiker – 20.03.2008 *ruhsalboyut.com*
Kararlılık, aldığımız kararları artan bir güçle uygulayabilme yeteneğidir. Kararların günden güne zayıflaması, ona ait duygu ve düşüncelerin unutulmasından kaynaklanır. Bu söylediklerimiz ile yaptıklarımız arasındaki açığı büyütür. Kararlar her gün tazelenmek ihtiyacındadır. Ta ki içselleşene ve üzerine yeni bir adım atılana kadar…
Bir karar aldığımızda, içimizde ve dışımızda ona direnen unsurlarla karşılaşırız. Onlara karşı güçlü olmada, kararlılık ön planda rol oynar. Kararlı isek irademizi kullanmak kolay olur. Kısa bir süre sonra direnç yok olur. Kararımızı kolaylıkla uygular hale geliriz. Kararlı değilsek yeniliriz ve irademizin zayıf olduğunu düşünürüz. Oysa kararlılık ve irade farklı hasletlerdir.
Kararlı olmanın anahtarı istektir. Örneğin, bir alışkanlıktan kurtulmak istiyorsak, kurtulmak istediğimiz işi yapmama isteği, yapma isteğinden daha güçlü olmalıdır. Durum bu değilse, karar almak veya aldığımız sözde kararı uygulamak asla mümkün olmaz.
İnsan zorlanmak istemediği için de isteksiz olur. Oysa zorlanmadan ilerlemek mümkün değildir. Hiç kimse kolay başarılı olmaz. Zamanımızda bilgilerin yağışı altında, çok hızlı bir şekilde uyumlanma şartı var ve hayatın her alanında sık sık kararlar almamız gerekiyor. Bunlar engellerden kurtulmak, mevcut sorumlulukları hakkıyla taşıyabilmek ve bir yandan da yepyeni başlangıçlar yapabilmek şeklinde çok yönlüdür.
Karar almak kendimize verdiğimiz bir sözdür. Onu tutmamak özsaygıyı ve özgüveni kaldırır. Ruhu bozar, özü zedeler. Kendini yok etmenin bir şeklidir. Karar almadan yaşamak ise zaten yaşamak değildir. İnsan hiçbir konuda kendini bırakmamalıdır. “Gerçek kararlılığı gösterenler, O’nun Lütuf ve Yardımlarını en fazla alacak olanlardır.”
Altan Gürol – 20.03.2008 *ruhsalboyut.com*