HAFTANIN SORUSU

Bir ruhsal gerçeklik olarak

"kardeşlik" anlamını nasıl açıklarız?

         Neden kardeş olmamız isteniyor? Kardeş olmamızın hangi gerçeğe dayandığını düşündüğümüzde, ilk var oluşun tek bir Emirle başladığı noktasına kadar gitmemiz gerekir. Sırrını hiçbir zaman çözemeyeceğimiz Tek Bir Güç'ün, Tek Bir Durum'un ilk varoluşu ile birlikte ortaya çıkan çokluk alemindeki her unsur ancak kardeşlik sözcüğü ile ifade edebileceğimiz bir yakınlık ve beraberlik ilişkisi içinde olmalıdır. Çünkü hem kaynak tektir, hem de çokluk zahirdir var oluş tekdir. Bunu anlamak ancak sevgi yaşandığında mümkündür.

         Dünya yaşamında her sınavın altında kardeşlik esası vardır. Kardeş kardeşine hizmet ettiğinde kardeşliğini anlayacak sevgi yaşanacaktır. Sevginin yaşanması birliktir, Birlik'te yerini görmektir.

         Kardeşliği aile içindeki kardeşlikte dahi doğru dürüst yaşayamadığımız için komşumuzla, iş arkadaşımızla, başka dinden, başka ulustan olanlarla kardeşliği anlamamız hiç mümkün olmuyor. Hatta doğa ile kardeşliğimiz açıkça bir fantastik düşünce gibi algılanıyor.

         Kardeşliği anlamadan yaptığımız her güzel iş eksik kalacaktır. Kardeşliği anlamadan dünya sınavı verilemeyecek, insan olma mertebesine erişilemeyecektir. Çünkü bizi insan yapacak olan ve halen içimizde uyuyan öz sevgi ile canlanacaktır.

         İnsanlığa hizmet eden, insanlığı koruyan gücün yardımları da bu kardeşliğin sonucudur. İnsanlığın ruhsal eğitimini üstlenmiş olan Ruhsal Sistem de aynı kardeşlik esası, kardeşe hizmet esası ile hizmet etmekte ve insana kardeşliği öğretmeye çalışmaktadır. Kardeşlik sıradan bir sözcük değildir; bu sözcük yaratılış sırrını, vahdet anlamını ifade etmektedir.

         İnsanın yaratılıştaki amacı, kardeşliğin yaşanmasından sonra anlaşılacak ve asıl yaşam, gerçek insan yaşamı o zaman başlayacaktır. O insan, şimdi tanıdığımız insandan çok farklı olan, farklı güçler ve enerjilerle donanmış kozmik alanda yerini almış bilemeyeceğimiz güzellikte bir varlıktır. Kazanılacak olan o güzelliğin yanında şu anda elimizde sıkı sıkıya tuttuğumuz ve kardeşliğe engel olan her şey ne kadar önemsiz ve hatta gülünç kalmaktadır.

Güney Haştemoğlu  2.11.2015  *ruhsalboyut.com*






         Ruhsal anlamda kardeşlik, bugün deneyimlediğimiz ve algıladığımız kardeş olmanın ötesinde bir haldir. Birlik olmak, bir olmak ile eşdeğerdir. Dünya yaşamımızda öğrendiğimiz kardeşlik kavramı belki de bize gerçek kardeşliği bir nebze olsun anlatabilmek için var edildi; ancak biz insan olarak daha en başta egomuza yenildik. Habil ile Kabil' den bu yana kardeşliği anlayabilmiş ve yaşayabilmiş değiliz. 

         Yücelik insan bilincinin sınırlı olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak bir takım değerleri dünya değerleri ile ifade etmektedir. Örneğin, sevgiyi bizi var eden güç olarak tanımlar. Kardeşliğin ise bütünün bir parçası olmak şartı ile mümkün olduğunu ifade ederler;

         "Ulaşması gereken Bütünlükten bihaber olan, kardeşini bile kendi diye tanımladığı dünyasal varlığından ayrı gören insan, hangi bütünlüğü yaşadığını söyleyebilir!"

         Ancak bu durumda dikkat etmemiz gereken nokta şudur; kardeş olarak ifade edilen şey ne biyolojik kardeşlerimiz, ne din-mezhep kardeşlerimiz ne de sadece kendi ırkımızdır. Dünyada kullandığımız kardeşlik tanımları birliğe aykırıdır, nefsimizin yarattığı tanımlardır. Aslen yaradılışımız gereği her varlık ile ortak bir hammaddeye (öze), bu sebeple de ortak bir yazgıya sahibiz.  İnsan doğa ve  doğadaki varlıklar ile, bu boyuttaki varlıklarla ve başka boyutlardaki varlıklarla kardeştir. Bu geniş ve sınırsız varlık zincirindeki yerimizi koruyabilmek diğer varlıklara hizmet edebilmek ile mümkündür. Bu zincirin mükemmel bir halkası olmak kardeş olabilmek, kardeşlerine hizmet edebilmek demektir.

         "Kim ki insan kardeşlerine ve doğaya onun gerektirdiği hizmeti taşır, o bizce de sevilendir, bildiğinden daha fazla."

Şehnaz Çalışkan Demir  3.11.2015 *ruhsalboyut.com*