TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 28 Mart 2024 Perşembe

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


HAFTANIN SORUSU

 

Ruhsal bilgideki "ateş" ve "yanmak"

deyimleri ile anlatılmak istenen nedir?


 

Hepimiz çeşitli nedenlerle içimize düşen bir ateşin bizi nasıl yaktığını ve bunun ne kadar zor bir durum olduğunu deneyimlemişizdir. Bu kimi zaman hazır olmadığımız bir kaybın sınavıdır, kimi zaman bir yanlışımızdan doğan acı bir pişmanlıktır. Dünya yaşamında bu yanmaların süresi ve etkisi çoğu kere günlük olayların içinde azalıyor ve kısmen "unutmak" gibi çok hayırlı bir zihin durumu ile korunuyoruz. Korunuyoruz çünkü bu "yanma"ya saplanır kalırsak intihara kadar giden bir yola gireriz. Yanma iz bıraksa da bizden uzaklaşsın ki yaşam okulunun derslerine devam edebilelim ve yeni yanmalara karşı daha hazır ve daha tedbirli olalım. Yaşam bu yanma ve unutma olayları ile geçiyor gibi görünse de içimizde yanlışlarımızı unutmayan ve doğruya dönmedikçe bağışlamayan bir yer var. İşte o yer, unutmanın ve telafinin olmadığı fizik ötesi âleme geçtiğimizde bize yanlışlarımızın ateşini ve kendimizle birlikte pek çok varlığı da o ateşe attığımızı gösterecektir. İnsan için daha büyük acı, daha büyük yanma ne olabilir ki?

Günümüzde insanlık üzerinde onu bir yanlışın ateşinden diğerine sürükleyen muazzam bir etki var. İnsanlar bu etkiden kurtulmak istedikçe daha beter batağa saplanıyor. Çünkü onları yanlışların ateşine sürükleyen düşünce biçimlerini değiştirmiyorlar. Bunun nasıl olacağının bilgisine ve bilgiyi uygulayacak donanım ve güce sahibiz. Ancak içinde bulunduğumuz zihin yapısı ile bu mümkün olmuyor. Ateşi söndüremiyoruz, yanmanın acısı içindeyiz ve bu durumu kendimizden uzak tutmak için daha çok eğlence, gezip tozma, daha çok tüketme gibi yeni yeni ateşlere gömülüyoruz.

İnsanlar kurtuluş için zaman zaman "Tanrım beni yeniden yarat" diyorlar. Evet, bu bir çözüm ama bu yeniden yaratma işi insana ait. Bilgi var, akıl, mantık, irade, sabır, düşünce ve en önemlisi iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayıran gönül gibi mekanizmalar var. O'nun sevgisi ve yardımı sonsuz, bir adım atana on adım geliniyor. Burada bizlerin görmesi gereken kendimizin, yine kendi elimize verilmiş olduğudur. Kendimizi kendimiz yeniden yaratacak bir güce sahibiz. Bu çok muazzam ve muhteşem bir güç. Dünyaya dönük bağlantılarla çalışan enerji santralımızı yıkıp, yoksa O'na olan gerçek aşkın ateşi ile yakarak mı demeliyim,  onun yerine yaratılış kaynağımızın gücüne bağlı yeni bir santral kurmak zorundayız. Dünyada bulunuş nedenimiz bu; projesi elimizde, gücü ve aletleri verilmiş, yardımcılar hazır bekliyor. Zihnimiz dediğimiz enerji santralımızı tamamen yıkıp yeni enerji ile yeni zaman bilgisine göre yeniden kurmak, yeniden inşa etmek ve insanlığın hizmetine sunmak! Bunu biz yapmazsak yeni enerji eskide kalan ne varsa sahipleri ile birlikte yakacak bunu da unutmayalım.

Yoksa biz "Tanrım beni yeniden yarat" derken, ben olduğum gibi kalayım, ama sen bana her şeyin benim isteklerime uygun olduğu bir yaşam ver mi diyoruz?

O büyük ateşten O' hepimizi korusun!

Güney Haştemoğlu  7.9.2015
*ruhsalboyut.com*

 

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.