Altın Çağ bilincine bakış 

         Birlik bütünlük doğrultusunda evrensel şuurun gelişmesi bu dönemde hızlanmıştır. İnsanoğlunun varoluşundan bu yana pek çok çağ yaşanmış ve gelişimini bugün de sürdürmektedir. İçinde bulunduğumuz Altın Çağ da kişinin ve toplumun ruhsal gelişimlerini tamamlaması en önemli özeliklerden biridir. Zaten yaşamımızda yüksek realitelere varabilmemiz için ruhsal yanımızın gelişmeye açık olması gerekmektedir.

         Ruhsal yönlerin gelişimi, yaşadığımız son yıllar içinde daha fazla önem kazanmıştır. Hastalıklara karşı, alternatif tıp konusunda yeni çalışmalar yapılmaktadır. İnsanlık varolalı beri hastalıklara, yaşlanmaya çare bulabilmek, daha genç ve güzel olmak adına bir takım çareler aramışlardır. Bu noktada bio-enerji, reiki, meditasyon ve grup terapileri gibi ruhsal bağlantısı olan alanlar devreye girmiştir. Bitkiler ve doğanın bizlere verdiği tabiî sağlık yöntemleri kullanılmaya ve oldukça hızlı bir biçimde yayılmaya başlamıştır. Doğal kaynaklı ilaçlar hemen hemen herkes tarafından artık kabul görmektedir.

         Altın Çağ’ın insanlar üzerinde yarattığı en büyük etkenlerden biri de mistik özelliklerin harekete geçmesi ve buna bağlantılı pek çok konuda bilinçlenmeye, bir olmaya ihtiyaç duyulmasıdır. Bu bilinçlenmenin temelinde ise sevgi ve bilgi yatmaktadır. Kişinin bilgi sahibi olması, önce kendini sonra da herkesi sevmesi ve bir olmak istemesi çok önemlidir. Ruhsal yaşamımızın gelişiminde bize düşen pek çok görev vardır. Bunların başında bilgi açılımı ve paylaşımı gelmektedir. Çevremizde olup biten olaylara karşı her zaman açık olmalıyız. Olaylardan doğru ve üst sonuçları çıkarabilmeliyiz. Asıl görevimizde bunu yapabilmektir. Ruhsallığımızı bilinçli bir biçimde yaşamamıza sokabilmeliyiz. Aynı zamanda olumlu etkileşimlere açık olmalıyız. Önemli olan, yaşamımızı, ruhsal yaşamla birleştirmek ve doğru yaşam tarzını bulmaktır.

         Bizler ne kadar bilinçlenir ve görevimizi yerine getirirsek, bizden sonra gelecek nesiller yani çocuklarımız ve öğrencilerimiz de daha farklı bir ruhsal yaşamı gözleyecektir.

Zeynep Ebru Güçnar

(Güncelleme : 03/05/2006)