Enerjisel Çağrı ve Duanın Boyutları

 

           Bedenin ve ruhun sana ait olan dua ile titreşiyor. Sanma ki “dua” bazı özel anlarda yapılan niyettir. Bedenin ve ruhun bir “kod” taşır. Tüm itilimlerin, mücadelelerin, hissettiklerin ve sen olduğun her şey, duanın farkı bir boyutu olarak evrendeki yolculuğunda, sırası geldiğinde var olmak için olasılık potansiyelleri olarak kayıt halindedir. Yaptıkların ve söylediklerin de duadır. Dua, sana ait olan “bütünün” dür. Bunlar her daim kayıtları doğrultusunda yayılım yapar. İşte bu yüzden, sana ait olan bütünün, “enerjisel çağrı” dır ve duadır.

 

           Bir şeyi çok istediğinde bil ki bu Tanrı’dandır, senin duandandır. Ve dua kendini var etmek ister. İşte bu yüzden içinde itilimler hissedersin. Ve şimdi hiç birimiz benzer olmak zorunda değiliz. Tanrı’nın bilgisini bilmeyen herkes de yüzeylerinde “bilmemeye” dair dua kodunu taşıyor. İşte bu yüzden belki de hata yok. İşte bu yüzden belki de yanış yok. Zıtlılıkların çeşitliliğinde var olan insanlık, kodlarını yaşamakta… Tanrı bizi seviyor. Öyle olmalı. Ruhunda seni seviyor. Başka bir açıklaması yok. Tanrı tüm zıtlıkları yaradansa, zıtlıkları da seviyor. Tüm zıtlıkları da varlığındaki duasal koddan dolayı zıtlar. Ve işte ruhun bildiği ve insanlığın sadece bilmeye yakınlaştığı çoğu gerçekler…

 

           Gezegenlerin sana özel açılımları, yazgının sürekliliği içindeki “olasılık dalgaları” olarak kayıtlı olan bilginin kilidini açıyor. Buradaki bilgiyi, olasılıkları barındıran bir yazılım programı gibi düşün. Kayıtlı bir sistem ve kayıtlar doğrultusunda sebep yaratacak etkisel güçler… Ve insan, kodları dahilinde varolan “açılımlarından ve itilimlerinden” bilincin açılım düzeyinin farkındalığı yönünde etkilenir. Etkiyi değiştiremez ancak etkiyi değerlendirme bilinçli ve bilinçsiz düzeyde insana aittir. Ve işte bu kadarız… İşte bu yüzden, en derinlerinde bir şey istiyorsan, hissediyorsan bilmelisin ki bu ruhsal kodunun fark edilme çağrısıdır. İlahidir. İstemek Yaradan’dan geldiği için istemendir. Bu nedenle yol zor olsa da bazen, yolunun üzerinde ol. Ve sonra bir gün, niyetlerin gerçekleşmekte olduğunda, gözlerin başka türlü bakıyor olacak.

 

           Yorgunluğunun, mücadelenin ve “biliyor” oluşunun bilgeliği… Bitişe yakın olan yolumuzda, bize ait olan tüm açılımlarımızdan niyetlerimizin gerçek olması dileğiyle…

 

Kaynak: www.indigodergisi.com

Burçin İvren, Genç Gelişim Dergisi, Mart 2008

 

24.03.2008 *ruhsalboyut.com*