TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 29 Nisan 2024 Pazartesi

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


Bermuda Üçgeni ve Işınlama Olayları

 

           Kayıtlara göre, Üçgen'deki ilk kaybolma olayı 1800 yılında olmuş. 20 Ağustos 1800'de, Küçük Antiller Takım Adaları'nda Guadeloupe adası'ndan Dalawere'ye (ABD) giden bir gemi, için deki 90 kişi ile birlikte hiç bir iz bırakmadan yok olmuş. Son kay­bolma olayı ise Nisan 1978'de oldu ve Amerikan Hava Kuvvetle­rine ait bir bombardıman uçağı, Bermuda Üçgeni'nin hava sa­hanlığına girdikten sonra bir daha kendisinden haber almak mümkün olmadı.

 

           Üçgen'deki kaybolma olaylarına ilişkin yapılan bir istatistiğe göre, 1800 yılından bu yana irili ufaklı 110 deniz taşıtı (20'si terk edilmiş durumda bulundu ve 90'ı ise, hiç bir iz bırakmadan kay­boldu) ve 35 uçak kayboldu veya terk edilmiş olarak bulundu. Toplam 140 olayda 2014 kişi, arkalarında en ufak bir iz da­hi bırakmadan esrarengiz bir şekilde yok oldu.

 

           Bermuda Üçgeni'ndeki en büyük üç kaybolma olayı ise şunlardır:

— 1814’de, 140 kişiyle Karaibler'de kaybolan Wasp (ABD) adlı gemi.

— 1880 Ocağı'nda 290 kişiyle kaybolan Atlanta (İngiltere) okul gemisi.

— 4 Mart 1918'de 309 kişiyle kaybolan Cyclops (ABD) adlı kömür gemisi.

 

           Bermuda Üçgeni'nde terk edilmiş olarak bulunan üç gemi­nin öyküsü de şöyle: 26 Şubat 1855'de, James B. Chester gemisi, tayfasız, yel­kenleri açık, başıboş bir şekilde Sargasso Denizi'nde dolaşırken bulundu. Marathon adlı gemi Chester'i buldu. Kaptanın kamarası incelendiğinde, masa ve sandalyelerin devrilmiş olduğu, kap­tanın eşyalarının etrafa atıldığı görüldü. Geminin yüküne doku­nulmamıştı. Cankurtaran sandalları da yerindeydi. Bir saldırı ve­ya çarpışma izi görünmüyordu. Tayfalar ortada yoktu. İki olasılık vardı: Ya başka bir gemi tarafından alınıp götürülmüşlerdi ya da kendilerini denize atmış olmalıydılar. Marathon gemisindekilerin ifadelerine göre, kaptan köşkündeki kâğıtlar ve pusula da yoktu.

 

           1881 yılında, Ellen Austin isimli Amerikan gemisinin başına inanılmaz bir olay geldi. Asorlar'ın batısında ilerlerken, ileride içi boş bir gemi gördüler. Yanaştıklarında geminin sağlam olduğunu farkettiler. Rüzgârın o sırada kesilmesinden yararlanan kap­tan, bu gemiye kendi tayfalarından bir kısmını çıkardı. Fakat bi­nen tayfaların gemiyi çalıştırmasına fırsat vermeden bir bora patladı ve iki gemi birbirinden ayrılmak zorunda kaldı. Aynı ge­miye ancak iki gün sonra rastlayabildiler. Yanaştıklarında, bin­dirdikleri tayfaların gemide olmadıklarını gördüler. Ne oldukları, nereye gittikleri anlaşılamadı. Ellen Austin'in kaptanı inatçı adamdı. Adamlarını ikna etmeye çok uğraştı, sonunda zorlukla ikinci bir gönüllü ekip buldu ve bu esrarlı, tehlikeli gemiye bindir­di. Tam o sırada yeni bir bora patladı. İlişki yine kesildi. Bundan sonra ne gemiyi, ne de içine bindirilen tayfaları bir daha gören olmadı.

 

           1921 Şubatı'nda Carol Deering adlı bir başka gemi de Ku­zay Carolina sahillerinde karaya oturdu. Geminin içinde hiç kim­se yoktu. Mürettebat ya gemiyi terketmiş ya da alınıp götürülmüştü. Fakat hangisi olursa olsun, bunun tam yemek yemeye hazırlanıldığı bir sırada olduğu açıktı.

 

İnsan ve Kehanet - Kanıtlı Öngörümler, BAM Yayınları, İstanbul.

 

19.11.2007

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.