Kararlılık ve Çekici Güç
Karar verebilme yeteneğinden yoksunluk, pek çok başarısızlıkların sebebidir. Kendinize ve aklınıza ne derece güveniyorsunuz? Üzerinde bir karara varmanız gereken önemli konularda kararsız, tereddütlü ve kuşkulu musunuz? Böyle hallerde, doğru veya yanlış hareketi yapıp yapmadığınıza dair bir merak içinizi kemirip durur mu? Hayat, sizi her gün bazı şeyler hakkında karar vermeye zorlar. Bazı kararların sonucu küçüktür. Diğerleri ise bütün hayatınızın akış yönünü kolaylıkla değiştirebilir. Fakat belirli bir durum üzerinde düşünerek karar verme yeteneğinden yoksun oluşunuz, hiç karar vermemenizden daha kötüdür.
İçinizdeki yaratıcı kudret, siz düşünüp bir karara varmadıkça harekete geçemez. Bilinçli zihniniz kararsız bir haldeyken, bu kararsız durumu zihnen canlandırır. Bu kararsız zihni hayale karşı tepki gösteren bilinçaltınız da, bu durumun gerçek hayatınızda da devam etmesini sağlar. Ne tahayyül ederseniz ancak onu elde edersiniz; kararsız bir zihni davranış ise, kararsız durumlar ve sonuçlar doğurur.
Birçok kimsenin "Ne yaptığımı bilmiyorum" dediğini duymuşunuzdur; bu kişiler, doğruyu söylüyorlardı. Yanlış düşünce tarzı, onları şaşkınlık içine düşürmüştü. Onlar da farkına varmadan kendilerini daha büyük bir şaşkınlık içinde tahayyül ediyorlardı. Kendi kendinize, "ne yaptığınızı bilmediğinizi" söylemeniz, çevrenizdeki şartlar üzerinde bulunan kontrolünüzü kaybetmenizin en kestirme yoludur.
Bilinçaltı zihniniz, tahayyül ettiğiniz şeyleri kendine doğru çeken bir mıknatıs gibidir. Ama karar verebilme yeteneğinden yoksun kaldığınız, zihninizi belirli bir hedefe yönlendiremediğinizde, kararsızlık içinde bir olasılıktan diğerine doğru yer değiştirirsiniz. O zaman, bu harikulâde yaratıcı kudretin çekici gücünü yok edersiniz.
Bilinçaltı zihni bir iş tamamlanıncaya kadar bizi yalnız bırakmamakta, onu bitirmek üzere bizi dürtükleyip durmaktadır. Hangi engelle karşılaşırsak karşılaşalım, o iş ne kadar ümitsiz görünürse görünsün, önümüzde onu bitirmek için ne kadar az zaman kalmış olursa olsun, durum değişmemektedir. Kendi kendimize, "Başladığım şeyi bitirmem için bana yardım etmelisin" diye diye içimdeki bu yaratıcı kudreti o kadar derin bir tesir altında bırakırız. Ne zaman zihnimizi belli bir gaye yönünde çalıştırmağa başlarsak, kendimizi bir dinamoya bağlanmış gibi hissederiz.
Kararsızlık huyu olanlarınız, olaylar karşısında düşünüp bir karar verememe gibi kötü bir alışkanlığın esiri bulunanlarınız, basit bir egzersizi uygulamaya başlarsa çok değişirler. İmza atarken isimlerinin son harfini tam olarak yazmağa dikkat ederlerse, bu gibilerin tüm zihni davranışlarını ve hayatlarına hâkim olan şartları değiştirmeleri uzun sürmez. İçinizde belki imzalarını atarken isimlerinin son harfini tam olarak yazanlarınız vardır; ama bu, durumu değiştirmez. Önemli olan, böyle bir fikri veya kararı imzanızı atma hareketine bağlamanız, böylece başladığınız şeyi bitirme azminizi bilinçaltı zihniniz üzerine devamlı olarak nakşetmeniz, perçinlemenizdir. Bundan böyle, imzanızı her atışınızda kendinize şuna benzer sözler söyleyin: "Yapılacak en iyi şeyin ne olduğunu düşünüp bulacağını ve onu yapacağım. Bundan böyle ne zaman bir işe başlarsam, onu mutlaka bitireceğim!"
Verdiğiniz bu kararı tekrarlamak suretiyle kazanacağınız kuvvet, zihninizin kararsızlık alışkanlığını ortadan kaldıracak ve benliğiniz üzerinde yeni, sağlam ve güvenli bir egemenlik kurmanıza yol açacaktır. Ne tarzda hareket edeceğinizi kararlaştırın ve bu kararınızda sebat edin. Muhakkak ki doğru bir karar, zihninizde sağlam bir muhakemeye, bir incelemeye dayanmalıdır. Bu sebeple bazı hatalar yapabilirsiniz. Ama siz iyi niyetle yapılmış bu hatalardan gereken faydalı dersleri çıkarmasını öğrenecek ve gelecekte onlardan yararlanacaksınız. Karar verebilme yeteneğine sahip olanlar, çevrelerindeki koşulları manyetize ederler ve olayları kendilerine doğru çekerler. Kendi hayatınızı düzenlemek ve ona bir şekil vermek gerçekten size düşen bir iştir. Öyleyse bu işi kendi kararlarınızla yapmaya koyulun.
‘Ruhsal Arşiv’
25.10.2008 *ruhsalboyut.com*