İçsel Özgürlük

 

          İnsanın kendisini kontrol edip, bedenine hakim olmasının gerekliliğini işleyen Patanjali'nin "Yoga-Sutra" adlı eserinden küçük bölümler aldığımız bu yazıda, bazı kişilerin insan üstü güçleri kazanmasına ve kimi marifetleri elde etmesine yer veriliyor.

 

         Bu duruma gelmiş kişinin aydınlanması anlamında; başka bir bedene geçebilmesi, kalbinin atışlarını durdurabilmesi, çivilerin üzerinde yatabilmesi, ıslanmadan denizin içinden yürüyebilmesi ya da bedenini görünmez kılabilmesi gibi durumların tuhaf ve saçma gibi görünse de, maddenin özelliklerini bilip onları etkileyecek zihin gücüne nasıl varacağını anlatıyor.

 

         Burada amaç ve hedef, bu marifetleri elde etmek ya da bu güçlere sahip olmak değildir. İnsanın ve yaşam denen olgunun var olması, tek bir amaç içindir. Bireylerin Tanrısal olanla, ilk başlangıçtaki "bozulmamış" ve "farklılaştırılmamış" biçimdeki "süreklilik" ve "bütünsellik" durumlarına, "yeniden" ve "kendi istekleriyle" yönelmeleri ve ulaşmalarıdır. Aşağıda Yoga-Sutranın, bazı konulara kısa bakışlarını sunuyoruz:

 

Hatırlama

         Unutulan şeylerin yeniden algılanması, bilince geri gelmesidir. Hatırlama, geçmişe ait bir düşünce akımının ikinci kez zihinde uyandırılması ve tekrar edilmesidir. Bu yolla algılanan bir akım, zihninde daha küçük bir dalgaya veya dalgalanmalara neden olur. Uyku hali dediğimiz düşünce akımı da, düş adını verdiğimiz daha küçük dalgalanmalara yol açar. Düş görme, uyku halindeki hatırlama işlemidir.

 

Uyku

         Dış dünyayı algılamanın kesildiği, yoklukla ilgili olan bir düşünce akımıdır. Düş görülmeyen uyku durumunda, zihinde düşünce akımları yoktur ama olumlu bir yokluk deneyimi vardır. Ancak bu deneyim, düşünce akımlarının olmadığı yoga durumları ile karıştırılmamalıdır. Çünkü şayet uyku sürecinde, zihinde gerçekten herhangi bir düşünce akımı yoksa, uyandığımız zaman yokluğu tanıdığımızı (yani, düş görmediğimizi) ileri süremeyiz.

 

         S.Radhakrishnan'ın Hint felsefesi adlı kitabında işaret ettiği gibi, kişi uyanık durumda bulunduğu zaman edindiği yaşam deneyimlerini, uykuya dalarken bünyesinde varolan bir sisteme bağladığı için, iyi bir uyku sonrasında yine aynı kişi olarak uyanır. Yaşam deneyimleri o kişinin düşüncelerine bağlı kalırlar ve başka bir yere uçmazlar. Deneyimlerin bu şekilde sürekliliği, bilincin (tüm içeriğinin) temelini oluşturan sürekli bir benliğin varolduğunu kabul etmemizi gerektirir.

 

Yanlış Bilgi

         Ters anlam vermedir. Söz konusu olan şeyin gerçek öz yapısına uymayan, sahte bilgidir. Böyle bir bilgi, bir karara varmak için zihnin gösterdiği aceleciliğin sonunda oluşur. Onun bu telaşı, hatalara düşmesine neden olur. Yoga edebiyatında bu konuyla ilgili olarak verilen örnek; kıvrılmış bir ipin, canlı bir yılana benzetilmesidir. Bu, yanlış bir bilgidir. Buna benzer pek çok olay, sanırız hemen herbirimizin başından geçmiştir. Loş bir köşede gördüğümüz kıvrılmış bir ip parçasını canlı bir yılana benzettiğimiz, ürkerek kaçtığımız ve hatta onu öldürmeye kalktığımız olmuştur.

 

Bhakti Yoga

         Tanrı'ya sevgi yoluyla yönelerek uygulanan bir ibadet yöntemidir. Bu yöntem; dinsel tören, dua, tesbih ve zikir uygulamalarını kapsar. İbadet eden kişi ile ibadet edilen Tanrı arasında kuvvetli, kişisel bir ilişkinin kurulması gerekir. Bhakti Yoga uygulamasında, ibadet eden kişinin sevgisini daha kolaylıkla konsantre edebilmesi için, Tanrı'nın özel bir yönü veya yaşayan canlı bir modeli seçilmiştir.

 

         Doğal olarak bu yaklaşımı kabul eden kişiler için, belki de bu yol diğerlerine göre, en basit ve en kolay olanıdır. Dünyanın bütün büyük dinlerinde, inananların büyük çoğunluğunun Bhakti Yoga olduklarına hiçbir kuşku yoktur.

 

Patanjali, İçsel Özgürlüğün Yolu.

 

(Güncelleme : 09/11/2006)