HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI
Sizce İbadet Nedir?
İbadet Yaratan’ın insandan beklediğinin yerine getirilmesidir. Yaratan insandan ne bekliyor? Tüm dinler, spritüel tebliğler aynı şeyi söylüyor: O’, insanın tüm diğer yaratılmışlarla tek bir bütün olduğunu anlamasını, kendindeki değerleri ve gücü onlarla paylaşmasını ve onları sevmesini istiyor. O halde değil diğer insanları, bir küçük otu, bir küçük karıncayı dahi kendimizden ayrı görmemek ve herkese, her şeye şuurla hizmet etmek ibadettir.
Şuurlu hizmet bilgiyle, doğrulukla ve sevgiyle yapılan hizmettir. Şuurlu hizmet insanın sevgiyi daha derinden yaşamasını sağlar. Bu ise insanın yeni yeni güçlerle ve değerlerle zenginleşmesine, gelişmesine zemin hazırlar; göze alış büyür, sorumluluklar anlaşılır. Her yeni güç, her yeni ufuk, insanın Yaratan karşısındaki yerini yani kul oluşunu görmesini sağlar. Bu her gün artan bir alçak gönüllülük, teslimiyet ve şükürdür. Böyle bir yaşam süren kişi zaman karşısındaki sorumluluğunu bilir ve zamanın gereğini şuurla yerine getirir. Bu Yaratan’ın insandan beklediğidir ve kişinin artık çeşitli ibadet biçimlerine gereksinimi kalmamıştır. Çünkü o her an ibadet halindedir.
Güney Haştemoğlu - 26.4.2010 *ruhsalboyut.com*
Hizmettir. Her birimiz gerçeğin hizmetinde olduğumuz takdirde gerçek ibadet edenler oluyoruz. Bunu anlamak için etrafımıza, doğaya bakmamız yeterli.
Her şey doğalından, yasasına uygun bir çalışma sergilediğinde, çalıştığı yerden ibadetini de yapmış oluyor. İbadetin devamı ise bu çalışmaların sürdürülerek daha ileriye götürülmesi ile mümkün olmaktadır. Bizlerden istenen, bilincimizin sorumluluğu doğrultusunda çevremize olan hizmetimizin tam olarak yerine getirilmesidir. Hizmetinde bulunduğumuz her nokta sistemin işleyişi içinde yer bularak, önümüze hak ediş kapılarını açacaktır. Hak ettiğimiz her konu hizmetimizin karşılığında bulunduğumuz noktayı belirlemektedir.
İbadet, O’nun yasalarını işleten olarak hizmetimizi sürdürebilmektir.
Tarık Öztürk - 26.4.2010 *ruhsalboyut.com*
Yavru büyüyüp bilinçlenene kadar anne sütüne ve anne şefkatine ihtiyaç duyar. Yavru kendi ihtiyaçlarını giderecek duruma geldiğinde ise bu sefer annenin varlığına ihtiyaç duyar. Somut olan bu iletişim sürecinde olduğu gibi bizlerinde soyut olarak evrensel olan ilahi sistemle her şekilde bağlantımız bulunmaktadır. Aklımız, mantığımız ve şuurumuza rağmen bildiklerimiz yanında bilmediğimiz ama sezinlediklerimiz vardır. Bütün bu olgularla birlikte somut ve soyut olarak sürekli gelişmekte olan insan için tekâmül süreci devam etmektedir. Bu evrensel yolda somut ve soyut olarak henüz insanın kaldıramayacağı, anlayamayacağı ve taşıyamayacağı gerçekler vardır. Ancak ileride bileceği, bilincinde olacağı bu gerçekleri henüz anlamasa da onlara kanca atmak, düşünsel ve enerji olarak sürekli bağlantı halinde olmak çok önemlidir. Çünkü kancanın atıldığı yere tutunarak ulaşma imkân ve olanağı mevcuttur. Somut ve soyut olarak bu yönelişin, kanca atmanın yerine getirilmesi ibadettir.”Allah’a giden yollar mahlûkatın nefesi kadardır” cümlesinden de anlaşılacağı üzere yukarıya kanca atmak, bağlantı halinde olmak, ibadet halinde olmaktır. İbadet ilahi sistemden çekilen yüksek enerjiler ile yıkanmaktır. İç huzur ve dengeyi yoluna koymaktır. Eksiklik ve noksanlıkların meydana getirdiği veya getireceği olumsuzlukları telafi etmek, yeniden başlamaya olanak sağlamaktır. Bilmediklerine karşı korunmak, O’nun güç alanında kendini emniyette hissetmektir.
Orhan Yarat - 26.4.2010 *ruhsalboyut.com*
İbadet, insan olmak, güzel ahlaklı olmak yolunda yürümektir, kendini ruhsal alanda geliştirmektir. Bugün insanlar kalbin önemini umursamaz gibi görünüyorlar ve kalbi sadece kan pompası gibi niteliyorlar. Kalbin fiziksel işlevi yanında evrenle aynı ritimle attığını, ağaçlarla, kuşlarla, kayalarla ve şüphesiz Yüce Yaratanla bir anlamda konuştuğunu hem biliyorlar, hem bilmiyorlar. Kalbin derinliklerinden gelen evrenle bir ve bütün olma hissi ibadettir. Bu anlatım sözcüklere dökülemez, sadece yaşanır. Bir çiçeğin sevgiye karşılık verdiğini, bir gülü koklarken onun da bizi kokladığını hissetmek ibadettir. Yaşamın anlamını düşünen, nasıl bir yaşam sürmesi gerektiğini anlayan kişinin çalışması, yemek yemesi, uyuması ibadettir.
Günal Gölhan –1.5.2010 *ruhsalboyut.com*
İbadet, kutsallık anlayışımıza göre biçimlenir. Kutsallık, muhteşemliği ve muazzamlığı ne kadar düşünebildiğimiz ve hissedebildiğimize bağlı olarak yaşanır. Değerleri yaşamak genel olarak ibadettir. Örneğin, bir iyilik yapmak ya da bir varlığa sevgi göstermek O'nunla birlikteliktir. Özel anlamda ise ibadet kişiye özgüdür. Yüceliğe yönelişi sırasında yaşadığı şükür, dua, dilek, halden anlatma, af dileme, tövbe etme, soru sorma, derin düşünme gibi daha direkt ilişkilerden oluşur.
Evvele ait anlatımlarda, iman sahibi kişiler için "tüm gününü ibadetle geçirirdi" gibi ifadeler yer alır. Bütün gün dua etmesi gibi anlaşılır. İbadet böyle pasif bir durum değildir. Doğru bir biçimde ibadet eden kişinin içinde faydalı, üretken, eyleme ve paylaşıma yönelik birçok fikirler doğar. İman eden kişinin yapacağı işler çoktur. Sadece dua ederek her şeyi Allah'tan beklemek, oturduğu yerden işleri havale etmektir. Bir kimsenin şifası için veya dünyanın iyiliği için yapılan dua ve meditasyonlarla vazifemiz bitmemektedir.
İbadetin özü yaratılmış olmaktan ve yaşamaktan duyulan mutluluğun Yaratıcı'ya pek çok biçimlerde ifade edilmesi; sonsuz rahmetine ve sevgisine karşılık verme niyeti ıle üzerine düşen her türlü vazifeyi gücünün en sonuna kadar, Yaratan'ın insanı yaratmaktaki muradı doğrultusunda, sadece o yüce amaç için, saflık içinde yapmasıdır.