TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 29 Nisan 2024 Pazartesi

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI


 

"Sevgi O'nun Aksinin Sizlerde Tezahür eden en Büyük ve

En Etkili Yeridir" İfadesini Nasıl Anlamalıyız? 


 

Anlasak da anlamasak da sevgi, şeksiz ve şüphesiz her şeyde var olan ve her şeyden akseden bir ses, bir akış, bir yansımadır. Sevgi; titreşim, enerji ve frekans olarak her türlü dünyasal anlayış ve yapılanmaların üzerindedir. Onda hiçbir zaman bir eksilme ve tükenme olmaz. Bütün âlemler o ilahi sevginin etki ve tezahürü ile hiç durmadan Mevleviler gibi O’na doğru dönerek giderler.

Sevgi kavramı, bilmek ve anlamak arasındaki fark gibidir. Maalesef insanlık olarak hala büyük bir çoğunluğumuz Sevgiyi bilmemize rağmen yeterince anlamıyoruz ve gereği gibi deneyimleyemediğimiz için de tam olarak bilincinde değiliz. Ancak tekâmül ettikçe ve Mutlak olana yaklaştıkça sevginin etki ve titreşim alanlarına girmeye başlarız. Ne kadar nüfus edersek o kadar bilgisini, bilincini ve titreşimlerini hissederiz. Böylelikle gerçek huzur ve mutluluğu tanır ve sevgiyi yaşayarak O’na daha çok yaklaşmak isterken sevgi benliğimizde yer eder, sevgi insanı oluruz.

Sevginin tezahürü inanmanın, inancın bir alametidir. Aynı zamanda inancın tezahürü ise sevginin alametidir. Bu mutlak olanın insandaki tezahürüdür. Onun için inanç sevgi olup, gerçek bir inanç varsa orada gerçek bir sevgi vardır. Orada kin ve nefret diye bir şey barınmaz, barınamaz. Umut, hoşgörü, anlayış, kabullenme ve kabul etme ise sevginin tezahürleridir.

Orhan Yarat – 28.12.2009 *ruhsalboyut.com*


 

 

Varedilenlerin taşıyabildikleri her türlü değer O’nun yansımasından ibarettir. Varlıklar o değerleri hangi sınıra kadar yansıtabiliyorlarsa o sınıra kadar var olurlar.

Sevgi en büyük ve diğer tüm değerleri de içinde toplayan bir değer olarak O’nun Muradına uygun olarak var olan her şeyi yaratmaktadır.

İnsan bir zamana kadar rahim ve rahman olan sevgi kozası içinde bulundurulmaktadır. Kabullenmekte zorlansak da bu koza bir vernal devredeki dünya yaşamıdır. Sevginin O’nun bizdeki en büyük ve etkili yansıması olduğunun fark edileceği yer dünyadır. Kozadan O’nun sevgisini yansıtan bir küçük güneş çıkması beklenmektedir. Dünya bu küçük güneşlerin rahmidir. Dünya küçük güneşler doğurmak için vardır. İnsan ya güneşe dönüşüp kozasını yakacak ve dışarı çıkacaktır ya da belli bir sürenin sonunda kozanın içinde koza tarafından yok edilecektir.

Kuşkusuz bu sadece “aman yok olma azabı yaşamayayım” meselesi değildir. Bu bizi sevene kavuşma, güzellik ve sevinç boyutlarının görevlisi olma mutluluğudur. İnsanlık için sevginin, güzelliğin ve sevincin yaratıcı rehberi olma aşkıdır.

Güney Haştemoğlu – 29.12.2009 *ruhsalboyut.com*

 

 

Sevgide olmak, sevgide kalabilmek O’nun titreşiminde kalabileceğimiz an’da olabilmek demektir.

Bizler sevgi ile var edildik ve sevgi enerjisiyle de ayakta durmaktayız. Biz kimseyi sevmesek de, bizi seven birisi mutlaka vardır, işte bu sevgi gücü de bizi ayakta tutmadadır. Her birimiz ayrı ayrı görevlerle burada bulunmaktayız. Birbirimize kızsak da sinirlensek de, her birimiz birbirimizin hizmetinde, birbirini yüceltmek için varız. Yaşamdan elimizi ayağımızı çekene kadar da bu durum böyle gidecektir. Herkes ilk önce kendini bulacak, etrafındakileri algılayacak, durum ve şartlar doğrultusunda görevleri üstlenecektir. Üstlendiği görevin sorumluluğunu giyinip, sevginin aktaranı olacaktır.

Bizlerin esas görevi, O’nun sevgisini bulunduğumuz yerden giyebilmek olmalıdır. Ancak giyinebildiğimiz sevgi kadar O’nun ışığını yansıtabiliriz.

Tarık Öztürk - 2.1.2010  *ruhsalboyut.com*

 

 

Sevgi O’nun en büyük ve en etkili esasıdır. En temel ve güçlü dürtümüzdür. Bize bir amaç verir. İsteme ve yapma gücümüzü ondan alırız. İsteksizlik ve atalet içine düşmüşsek sevgimiz gölgelenmiştir. Gölgenin başlıca nedenlerinden biri kanıksamaktır. Önceden heyecan duyduğumuz eylemler, hızla alışkanlık haline dönüşürler. Sevgiyi sürdürmek, yenilenmeyi gerektirir. Bu yaptığımızdan vazgeçmek değil, onu yaratıcı şekilde sürdürmektir. Vazgeçmek bizi başladığımız noktadan geriye düşürür. Değerli olan, artırarak sürdürmek ve asla bırakmamaktır.   

Yaşamı sevmek, onu tüm imkânlarımızı ve güçlerimizi azami ölçüde kullanarak yaşamaktır. Bu aynı zamanda varoluşa saygı duymaktır. Mutluluk budur. Erdem de budur. Mutluluk, erdemli yaşamın kazancıdır. İnsanın varoluş amacına ulaşması, yalnızca en doğru seçimleri yapması ve çeşitli tezahürlere en güzel tarzlarda vesile olmasıyla mümkün olur. Bu yolda karşısına çıkacak engeller, kendisine eksik ve yanlış taraflarını göstermek içindir. Bunları aşacak olan en büyük güç ise ona idealindeki amacı ve bağlılığı verecek olan sevgisidir.  

Altan Gürol - 2.1.2010  *ruhsalboyut.com*

 

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.