HAFTANIN SORUSU

 

 

Birlik ve hayır anlamları arasındaki

ilişki nasıl açıklanabilir?

 

Birlik ve hayır yükselen şuur ışığındaki renklerden ikisidir.  Şüphesiz diğer renklerle tamamlanarak sevginin aydınlığı ortaya çıkacaktır.

O'nun yolunda yürümemizi, kendi özümüze dönmemizi sağlayan ruhsal esaslar aslında tek olan bir halin yine tek olan esası yani sevgidir. Biz içinde bulunduğumuz şuur seviyesi dolayısıyla çokluktan tekliğe giden varlıklar olarak tek bir Büyük Esası, pek çok esasa ayırarak anlamaya çalışıyoruz.

Ulaşmaya çalıştığımız Sevgi ve Birlik Esası hayrın ta kendisidir. Bunları bilgilenerek, düşünerek, yazılar yazarak yaşayamaz, anlayamayız. Çünkü sevgi, birlik ve hayır sadece eylemdedir, eylemde yaşanır. Ancak hemen bir anda kazanılacak bir şuur da söz konusu değildir. Aynen yeni öğrenim yılına başlayan öğrencinin günü birlik üzerine düşeni yapmasıyla yıl sonunda kazanacağı ehliyet gibi, şuurlanma yolu da sevginin, birliğin düşünebildiğimiz her eylemini gün be gün yerine getirmekle hayırda oluyoruz. Bu Zaman'a tutunmaktır. Hayır bulunuşu bizim Zaman'da kalmamızı sağlıyor, Zaman'la aynı frekansa yükseltiyor ki bu Zaman'la bir olmak, O'nun Rızasında olmak, O'nun İstediği ve Beklediği ile bir olmaktır.

Birlik olmak çok geniş bir eylemler yelpazesidir. Zaman'la, O'nun İstediği ve Beklediği ile birleşmek; bilgilerle, iyilik ve doğrulukla birleşmek, hayırda ve rızada olmak gerçekte tek eylemin sürekli halleridir. Eğer eylem hepsini içermiyorsa birlik ve hayır ortaya çıkmıyor. Bütün amaç şu anda düşünebildiğimiz, öğrendiğimiz gerçekleri tek bir halde birleştirmektir. Bunu başardığımızda ortaya çıkan yeni bir güç, yeni bir ufuk, yeni bir aydınlık vardır. Bize düşen daha yüksek bir anlayışla daha çok ve yüksek anlamı tek'e indiren eylemin sürekliğini sağlamaktır.

Bizim tüm başarısızlığımız yaptığımız pek çok güzel işte fark edilmez zannettiğimiz küçük ihmaller, küçük yanlışlar, nefsimize hak gördüğümüz küçük kurnazlıklardır. Unutmayalım ki nefsin olduğu yerde ne birlik ne de hayır olmayacaktır. Bile bile yaptığımız bu yanlışların anlaşılmadığını veya hoş görüleceğini zannetmek bizim inancımızın zayıflığından ileri geliyor. Doğru ve tam yaptığımız eylemlerde kazanacağımız güç aynı zamanda inancımızın gücüdür. Eğer inançta yeteri kadar güçlü değilsek, birlik veya hayır adına olan eylemlerimizdeki yanlışlar, farkında olunmasına rağmen tekrarlanmaktadır.

İnsan güzellikler için yaratılmıştır. Hayra ve birliğe hizmetimiz, elimiz ve gözümüzün aynası, elimiz ve gözümüz ise gönlümüzün aynasıdır. Büyük Makam bizi o aynada izliyor. Ama biz de o aynada kendimizi pek ala görüyoruz. İşte bizi yakacak olan kendimiz gördüğümüz halde fark edilmiyor zannederek yanlışları sürdürmektir. Halimiz bu iken o sözü edilen günde hayrı karşılamak mümkün değildir. Bilmeliyiz ki sevginin birliğine ulaşanlar O'na daha yakındır ve daha çok korunurlar.

Güney Haştemoğlu  14.6.2016  *ruhsalboyut.com*