Her Sorun Bir Fırsattır!

           Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydur­muş, kendisi de pencereye oturmuştu. İnsanların bu engele karşı davranışlarını in­celemeye koyulmuştu. Ülkenin en zengin­leri, en güçlü kervanları, saray görevlileri birer birer geldiler. Vakit öğleyi bulmuştu. Gelenlerin hepsi de kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. Pek çoğu da; 'Hal­kından bu kadar vergi aldığı halde saray yollarını bile temiz tutamıyor' diye yüksek sesle kralı eleştirdi. Sonunda bir köylü çı­kageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyor­du. Yoldaki engeli görünce sırtındaki kü­feyi yere indirdi ve bütün gücüyle kayayı itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kalmış ama büyük engeli yolun kenarına çekmişti. Tam küfesini yeniden sırtına al­mak üzereydi ki kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı, kese altın doluydu. Bir de kesenin içinde kralın notu vardı: “Bu altınlar kayayı yoldan çeken ki­şiye aittir”. Köylü bugün dahi pek çoğumu­zun farkında olmadığı bir ders almıştı: "Her engel, hayat şartlarımızı daha da iyi­leştirecek bir fırsattır aslında!"

           İnsanın önünde engeller olacaktır. Hat­ta bazen “bu nasıl çözülecek” diye derin dü­şüncelere dalınan sorunlar da yaşanabilir. Farkına varılması gereken, tüm dünyanın insana yükledikleridir. İnsan, duruşunun kalitesiyle çizgisini belirleyecektir.

           Sorunlara bakışı değiştirmek için; Sorunu kabullenin. Sorunu ertelemeyin. Sorunla yüzleşin. Sorunu anlayın. Sorunu çözün. Sorundan ders alın. Sorunu fırsata dönüştürün. Sorunu sorun olmaktan çıkarın. Sorunu sonuçlandırın. Sorunu gündeminizden çıkarın.

           Sorunlara karşı duruşu değiştirmek için; Duygularınızın esiri olmayın. Sakin ve rahat olun. Soğukkanlılığınızı elden bırakmayın. Anlayış melekenizi iptal etmeyin. Cesaretinizi yok etmeyin. İradenizi kaybetmeyin. Çok yönlü düşünceler geliştirin. Farklı çözüm önerileriyle bakışınızdaki durulukla duruş sergileyin. Yargılayıcılıktan uzak durun. Kendinizle barışık olmayı başarın.

           Sonuçlara yaklaşmanız için; Sonuçlara katlanın. Sonuçları kabullenin. Sonuçlardan rahatsızlık duymayın. Sonuçların üzerinizde çok derin etkiler yapmasına izin vermeyin. Sonuçlar için çözüm önerilerinizi geliştirin. Sonuçları değerlendiren anlayışınızı da gözden geçirmeyi ihmal etmeyin. Sonuç odaklı düşünmekten ürkme­yin. Sonuçları gerektiği şekilde paylaşın. Sonuçları düzenleyin, tasnif edin. Sonuçlar için gereğini yapın.

           Yaşam tarzı haline gelen mutluluk; İş yerinde yöneticiniz tarafından ciddi derecede uyarı aldınız. Doğru yaptığınıza inandığınız bir işten kaynaklanan bu uyarı sizi çok sarstı. "Dünyanın sonu değil! Do­ğaldır, olabilir. Farklı çözümler geliştirme­liyim. Muhtemel olarak benim pazarla­mamda, işimi sunmamda veya göster­memde ciddi sorunlar olmalı ki, böyle an­laşılmışım!" diyerek 'birey olarak tanımla­ma' yapmak kişiyi işte ve özelde mutlu ve başarılı kılacaktır, şeklinde düşünmelisi­niz.

           Kişi kendisinin önündeki en büyük en­gel! Kişinin kendine verdiği zararı başka hiç kimseler veremez. Yaşamın her yeri fır­satlarla dolu! Fırsatları değerlendirmek, satır aralarını okumak, hayata ve olaylara değer verebilmek insanın kendisinden kaynaklanıyor. Kendi önünüzden çekilin ve yaşamınızı daha değerli kılın. Kim bilir, böylelikle mutluluk, sizin yaşam tarzınız haline gele­cek!

Abdüllatif Erdoğan, Genç Gelişim Dergisi, Kasım 2007.

23.12.2007