TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


HAFTANIN KONUSU

 

 Zamanın içinde bir "ikinci zaman" var 

 

         Beş duyumuz dünya realitesine aittir ve dünya zamanı ile uyumludur.

         Geçiş yapmamız beklenen sevgi ve birlik realitesinin de bir zamanı var, o zamana da uyumlu yeni duyular var. Ve o duyular bize bugün görünmeyeni, bugün bilinmeyeni gösterecektir.

         Gerçekte varlığımız sevgi ve birlik realitesi içindedir. Ancak o realitenin zamanına uyumlu olmadığımız için o gerçekliği göremiyoruz, duyamıyoruz ve o gerçekliğe ait bilgileri de anlamıyoruz.

         İnsanlığın o realitenin zamanına uyumlanması için uyması gereken beş yasa insan yeryüzünde bulunduğu ilk günden beri kendisine bildirilmiştir. Bu beş yasa insanın maddi ve ruhsal varlığına öylesine nakşedilmiştir ki kimsenin onu reddetmesi, inkâr etmesi mümkün değildir. Bu nedenle dünyada yaşayan her insan o beş yasadan sorumludur, o yasalar onun her dünya dakikasına ve her ruhsal an'ına hâkimdir. Ve bu herkesin en kolay şekilde O'na dönebileceği noktada tutulmasıdır. O beş yasa dünya realitesine ait zamanla, sevgi ve birlik realitesinin zamanı arasındaki geçiş noktalarıdır. Şöyle de diyebiliriz dünya zamanı içinde ikinci bir zaman var! Uyumlandığımızda ikinci gözümüzün, ikinci kulağımızın yeni gerçeklere açılacağı ikinci zaman! O beş yasanın birinden birine uyumlandığımızda, diyelim bilgiyi hizmete çevirdiğimizde ikinci zamana geçiş yapıyoruz, gerçek varlığımızla ilgili çok farklı duyum ve hissedişler içinde kalıyoruz ama orada kalmak için gereken süreç tamamlanmadan bir yanlışla tekrar dünya zamanına düşüyoruz.

         Zaman hangi realiteye ait olursa olsun madde olarak tüm hücrelerimizin kuantum seviyesine ve ruhsal olarak şuur durumumuza hâkimdir. O ikinci zamana sahip çıkamamak bedenimizi hasta etmekte ve ruhumuza azap vermektedir. Çünkü varlığımız maddi ve manevi olarak o beş yasaya göre iyilik, doğruluk, hizmet, bilgi ve sevgiye uyumlu olarak inşa edilmiştir. Nasıl ki ateş ormanları yakarsa, çünkü varlıklarına ateş uygun değil, beş yasaya uymamak da bizim varlığımızı yakmaktadır. Öyleyse şimdi hemen hepimiz neden yanıp yok olmuyoruz? Zaten dünya ateş içinde, kimisi farkındadır kimisi değildir. Ama yanıyor olmamıza rağmen yok olmuyoruz, çünkü bizi beklemekte olan o ikinci zaman var. Süre dolduğunda, dünya zamanı tamamen çekilip ikinci zaman mekâna hâkim olduğunda hazır değilsek korkmamız gerektiği söylenmiyor mu?

Güney Haştemoğlu  10.10.2017 *ruhsalboyut.com*

<< geri 
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi 93433525 kişi ziyaret etti, Şu anda 245 kişi sitede.