İçimiz büyüktür. Şuurlandıkça daha büyür. Düşüncenin uzanabildiği kadar genişler. İnsana “orta evren” denmesi, zihin ve kalp duyuşunun oluşturduğu büyüklüklerdendir. İnsanın esası nasıl bedeni değilse, evrenin esası da gezegenler ve yıldızlar değildir. Evren enerji katmanlarından oluşur. İnsan da böyledir. Düşünce, duygu ve ifadelerimiz iç boşluğumuzdan sesler ve renkler olarak dalga dalga yayılırlar. Sessizce düşündüğümüz bir şey, duygusunun gücü oranında evrene açılan büyük bir yayındır. İnsanların içi belirli kapılardan aynı evrene açılır. İç yolculuk edebi anlamı gibi kişisel bir psikolojik yolculuk değildir.

Sevginin çoğalmasıyla, kabuller esneklik sağlar, sezgiler artar. Anlayış ve görüş pek çok olasılıklara da açıklık sağlayınca, iç titreşim geniş ve düz bir yüzey oluşturur. Oraya çekilen ya da zaman zaman uğrayan üst frekanslar olur. Bunlar son derece tabii yaşanır ve insan kendinden ayırt edemez. Beyin bir santral gibi çeşitli sinyaller alırken, zihin bunların geldiği yeri bilemez. Bu iletişim diğer organlara da yansır. Gözle, sözle, dokunuşla, kısaca beden aracını kendisiyle birlikte kullananlar vardır. Gizemli bir çoğul varlıktır insan. İçi ve dışı ortak alandır. Ayrıca sayısız izleyicileri, gözleyicileri (sıra bekleyenleri) olan bir yaşam oyuncusudur. Kendi yaşamının herkesi alakadar eden, çok önemli başrolünde oynar.  

İnsanın iç boşluğunun bölümlerinde iç içe yer alan evrensel sistemler vardır. O’nun şah damarından yakın oluşu, yüce katlar ve melekler gibi Tanrısal titreşimlerden doğadaki ana unsurlara kadar tüm enerjilerin de içimizde yer aldığını gösterir. Çünkü her şey bir ve bütündür. Korku, öfke, stres, acı, zararlı alışkanlıklar gibi dengesiz ve düzensiz titreşimler, bu hayır enerjilerini uzaklaştırır ve sistem icabı maruz kaldıkları oranda “aynen” yaşatırlar. Aynı zamanda bu tür bozuk titreşimlerden beslenen enerjileri çeker, içeri yuvalanmalarına ve kontrolü kapmalarına sebep olurlar. İnsanın sorumluluğunun ne kadar büyük olduğu ve kendine hâkimiyetin tüm evrensel yapıyı şifalandıracağı anlaşılmaktadır.

İç yolculuk tüm bu çok boyutlu işleyişin farkına varmak ve ona göre kendini doğru konumda ve daima yükselerek büyüyen durumda bulundurmaktır. Bu yolculuğa eşlik edecek güçler gerçeğin bilgisi, arınma, doğru yaşam, içe dönüş, evrensel kardeşlik, grup çalışmaları, bize yol gösteren üst ve öncü sistemleri izleme ve tabii ki “tüm düzenleri hareket ettiren ve birbirine bağlayan güç” olan sevgiyi yaşamaktır.

Altan Gürol

13.09.2007



           İç yolculuk; Bulunduğumuz psikolojik, bedensel ve akıl işlevli hallerden sıyrılarak gönüle oradan da evrene doğru bir geçiş yapmaktır. İç yolculuk; Hissedilebilir, derinlik unsuru olan, algısal ve sezgisel bir açıklık, farklılıktır. Bu farklılığın farkı genellikle tarif edilemez ya da "huzur" olarak kendini gösterir. Her insan iç yolculuk yaşar ama önemli olan bilincinde yaşamak ve huzurda bulunuşu farkındalıkla oluşturmaktır.