TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 * RUHSAL BİLGİ SİTESİ * DOĞRU YAŞAM BİLGİLERİ *                                 *ARAMADIĞIMIZ  HAZİNEYİ  BULAMAYIZ.* SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 29 Nisan 2024 Pazartesi

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon

 

Ruhların Buluşması

 

           Meksika da Avrupalı bir grup Arkeolog, İnka medeniyetinin sırlarını araştırmaktadır. Çevreyi bilmediklerinden kendilerine Meksika yerlilerinden rehberler edinirler. Arkeologlar, İnka medeniyetini görüp incelemenin verdiği heyecanla oldukça hızlı yol alırlar. Dur durak bilmeyen ve kısa molalarla uzun süre vadilerden ve dağların eteklerinde ki patikalardan geçen ekip, İnka kalıntılarına yaklaşıp ta heyecanın doruğa eriştiği bir dağ havzasında, rehberlerin hiçbir neden yokken durması ile zorunlu mola vermek zorunda kalırlar.

 

           Arkeologlardan hiç kimse gereksiz yere saatler süren bu molaya bir anlam veremez. rehberler öyle, ruh gibi kımıldamadan durmaktadırlar. Neden sonra kafile tekrar rehberlerin kendi aralarında konuşup hareketlenmesi ile yola çıkar. Nihayet merakla ve coşku ile beklenen an gelmiştir. Ekip İnka kalıntılarını büyük bir zevk ve heyecanla incelemeye koyulur.

 

           Bir süre sonra heyecanı yatışan arkeologlardan biri rehberlere daha evvel İnka kalıntılarına o kadar az kalmışken neden orda saatlerce durup beklediklerini sorar. cevap oldukça şaşırtıcıdır; —Biz orda ruhlarımızı bekledik. Çünkü çok hızlı yol almıştık ve ruhlarımız geride kalmıştı. Ruhlarımızı tekrar kendimizde hissetmeden gidemezdik!

 

                                               ***** 


 

           Niçin Dünya'da yaşayan insanlar olarak hiç mutlu olamadığımızı, niçin riyakârlıkların, sahtekârlıkların, ikiyüzlülerin alıp başını gittiğini çok güzel özetliyor İnka'lı rehber. Çünkü ruhsuzuz. Çünkü birçoğumuz, zengin olmak için, para kazanmak için veya güç sahibi olmak için ya da makam, mevki, şan, şöhret için yaşadığımız Dünya'nın altını üstüne getiriyoruz. Çünkü bu aptal hayat içinde o kadar hızlı yol alıyoruz ki, ruhumuzu nerde bıraktığımızın bile farkında değiliz.

 

           Kendi cılız maddemizle, doğaya ve onun ruhuna savaş açmışız. Bir gün doğanın ve nimetlerinin biteceğini düşünmeden hoyratça ve azgın açgözlülükle önümüze gelen her şeye sırf zevkimiz ve lüksümüz için acımasızca saldırıyoruz. Üstelik neyi aradığımızı da tam bilmiyoruz.

 

           Herkes bir arayış içerisinde; sanıyoruz ki bahçeli bir evimiz olunca, yeni lüks bir spor araba alınca, ya da yükselen bir kariyerimiz olunca mutlu olacağız. Hâlbuki ruh verilmeyen isteklerimizin sonunun olmadığını ancak son nefeste anlamaktayız. Ruhsuz arzularımızın bitip tükenmeyeceğini çoğu kez iş işten geçince anlayabiliyoruz.

 

                                                *****

 

           Sadece arzular ve istekler mi? Sevgiler, aşklar da ruhsuz. Günde 5 defa sevip 3 defa âşık olanlara sık sık rastlanıyor artık. Ruhsuz kalplerimiz de doyumsuz. Bir yerlerde bir şeyleri unutmuşuz. Ama nasıl arayacağımızı da bilmiyoruz. İçimizde sürekli bir eksiklik duygusu ile yaşıyoruz. Tamamlanmayan, yerine gelmeyen ama adını koyamadığımız tarif edemediğimiz kopmalar var içimizde. Ya da yerine koyamadığımız parçalar.

 

           Hayat hızla akıp gidiyor, teknoloji baş döndürücü bir refah ve lüks sağlıyor hayatımıza. her şeyi makinelerin sırtına vurmuş, kendimizi de makineleştirmişiz iyice...

 

           Diyorum ki artık, ayağımızı gazdan çekip frene hafif hafif basmanın ve mola vermenin zamanı gelmedi mi? Bırak! ruhumuz yetişsin bize. Ruhumuzla buluşmak, ruhumuzla olmak için daha ne bekliyoruz!

 

D. Mehmet Yavuz

 

02.08.2008 *ruhsalboyut.com*

 

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.