LBL_YAZI
SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 28 Mart 2024 Perşembe

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI

Beynimiz ruhsal gelişimimize nasıl hizmet eder?

         Kadim Mısır'da üç kez bilgin veya üç kez yüce anlamına gelen Trismegistus olarak adlandırılan Hermes veya İdris peygamberin ölümsüz sözlerinde şöyle denmiştir:
        
"İnsanlar ölümlü tanrılardır. Tanrılar da ölümsüz insanlar... Eşyanın dışı, içi gibidir. İçle dış arasında hiçbir ayrılık yoktur. Küçük büyük gibidir. Küçükle büyük arasında hiçbir ayrılık yoktur. Evrende hiçbir şey ne iç, ne dış, ne küçük, ne büyüktür. Bir tek yasa ve o yasanın gördüğü tek bir iş vardır. Bu sözleri anlamını anlayan gerçeği görür. Kimi insanlar, bu anlayışları, olağanüstü çabaları ve yetkinlikleriyle öteki insanların göremediklerini görebilirler. Oysa nedenler nedeni daima gizlidir. Çünkü sonsuzluk, pek kısa bir son olan zaman ve gene pek kısa bir son olan mekân içinde anlaşılamaz ve anlatılamaz...

devamı...   
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI


Gerçek çalışma nedir, nefis
terbiye edilmeden yapılabilir mi?

Çalışma deneyimlemektir ve bütün çalışma ve deneyimlemeler insanın ilahi ve evrensel gelişimine katkıda bulunmalı ve desteklemelidir. Deneyimlemek için bilgi ve birikim gerekir. Bilgi deneyimlemek ve açığa çıkarılmak için vardır. Onun için hiçbir insan sırf bilgisi ile gelişemez, değişemez ve yenilenemez. Muhakkak efor sarf etmesi, mücadele göstermesi ve bilgisini çalışmasına katması gerekmektedir.
        
Hangi sahada olursa olsun yaptığımız çalışmaların başkaları tarafından da sürekli yapılarak tekrarlandığını, çalışmanın bir vesile, vasıta ve araç olduğunu, yalnız bizim çalışmadığımızı, aynı konularda başkalarının çalışmalar yaptığını gözlemlediğimizde, kendi çalışmalarımızla değerlerimizi, kalitemizi ve liyakatimizi oluşturduğumuzu anlarız.
        
Çalışmanın muhakkak bilgisi, bilinci ve farkındalığı olunmalıdır. İnsanın ne yaptığını, neden yaptığını ve niçin yaptığını bilmesi ve anlaması çok önemlidir...

devamı...   

TV 'DE NELER VAR?

TV'lerde ve Vizyonda


Konularımızla İlgili
Gösterim ve Yorumlar

Pİ'NİN YAŞAMI / LIFE OF PI

TÜR:

 

Dram, Fantezi, Macera

YÖNETMEN: Ang Lee

OYUNCULAR: Suraj Sharma, Irrfan Khan, Adil Hussain

ORJİNAL METİN: Yann Martel

SENARYO: David Magee

YIL: 2012

Kısa bir süre önce sinemalarda izlediğimiz Life of Pi, Hindistan'dan Kanada'ya göç ederken ailesini bir fırtınada kaybeden Pi'nin yaşam mücadelesini konu alan bir film. Görsel anlamda ve müzikleriyle izleyiciyi fazlasıyla memnun eden yapım aslında sadece bir hayatta kalma mücadelesi değil, Pi'nin ruhsal gelişim yolunu konu ediyor da diyebiliriz.

Yann Martel'in aynı isimli kitabından sinemaya uyarlanan eser, Pi'nin Hinduizm, Hıristiyanlık, Müslümanlık, Kabala gibi çeşitli dinlerle olan yakın ilişkisi ve gerçeği arayışını konu ediyor. Filmde sembolik bir anlatımla kutsal kitaplardan sahneler farklı biçimlerde yorumlanmış. Pi'nin bir sandalda orangutan, zebra, sırtlan ve kaplan ile baş başa kalması sadeleştirilmiş modern bir Nuh'un gemisi metaforu. Tanrı'ya isyan ettiği bir gece kopan fırtına sonrasında lemurlarla dolu ıssız bir adaya düşmesi ise Âdem'in yaratılış hikâyesini anımsatıyor...

devamı...   
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI

Yüksek benlik ile bütünleşmek bizde nasıl bir değişim oluşturur?

Yüksek benlikle bütünleşmenin bizde nasıl bir değişim oluşturacağını bugünden bilemeyiz. Beş yaşındaki çocuğun doktor veya cumhurbaşkanı olmanın nasıl bir sorumluluk olduğunu bilememesi gibi. Kaldı ki biz, dünya okulunu bitirip bizlere yardım için bedenli olarak tekrar aramıza dönmüş kişileri bile tanıyamayız. İnsanlık tarihi, yüksek görevlerle aramıza inen nice muhterem zata yapılan saygısızlıklar, nankörlükler, hatta cana kıymalarla doludur.
        
Ancak bu konuda İlahi Sistemin, çocuklarına öğüt veren bilge ve müşfik bir ebeveyn gibi insana verdiği bilgiler üzerinde düşünebiliriz.
        
Düşünceler sezgiye açılır, doğru eylemler bilgiye, bilgi göreve, görevler güce, güç değişime, değişim sevgiye açılır. İnsanlık bu zincirin henüz "doğru eylem" halkasına bile geçememiştir. Bu nedenle verilen bilgileri bile anlamaz durumdadır...

devamı...   
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI


Gerçekten payımızı almak nedir, nasıl olur?

         Gerçekten hakkımız kadar payımızı alırız. Dünya yaşamımızda her "hak", o hak için tanınmış zaman içinde kazanılır. Her hakkın zamanı aynı değildir. Yaşamda kazanılacak olan bir Büyük Gerçektir ve yaşam zamanı o Gerçeğin kazanılması hak edilmesi için verilmiştir.
        
Her insan Gerçeği farklı yollardan bulur. Bu açıdan herkes eşit olanaklar içindedir. O'nun Adaleti bir anlamda da budur. Herkesin eşit olanaklar içinde olduğu gerçeğini anlamak zor gelebilir. Bizler, dünyada sahip olduğumuz koşullara nefsin talepleri, ihtirasları açısından baktığımız için O BÜYÜK ADALETİ göremiyoruz.
        
Aslında Büyük Gerçeği kazanma yolunda koşullarımızın eşit olduğunu görebilseydik, bütün şikâyetlerimiz, üzüntülerimiz biterdi, hükümlerimizden vazgeçer, zamanı O'nun Rızasına uygun olarak doğruda ve iyide bilgiyle ve sevgiyle kullanırdık...

devamı...   
HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI

DNA'nın ruhsallık açısından önemi nedir?

         Bildiğimiz veya bilip de fikrinde olduğumuz yaradılış, noktadan çıkan üç damla ile başlamıştır. Noktadan çıkan üç damla ışık, ateş ve ses unsurlarını taşımakta olup uzay zaman süreçlerinde bu üç damla ayrı ayrı ışık, ateş ve ses evrenlerini oluşturmuşlardır. Böylelikle uzay zaman süreçlerinde noktadan çıkan üç damlanın yaradılış prensiplerine göre, birin üçe üçün bire yansıması ile var oluş süreci başlamıştır. 
         Mevcudatın en küçük parçası serlerdir. Biri merkezde altı tanesi etrafında olmak üzere serlerden meydana gelen yapıya ise por denilmektedir. Porlardan biri merkezde altı tanesi etrafında olmak üzere meydana gelen yapıya ise, atom altı parçacığı olarak kuvant denilmektedir. Kuvantı meydana getiren porların özelliği ışık, ateş ve ses özelliklerini taşımalarıdır...

devamı...   



19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun

 

Bir gemi yanaştı Samsuna sabaha karşı

Selam durdu kayığı, çaparı, takası

Selam durdu tayfası

 

Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman

Duman değildi bu!

Memleketin uçup giden kaygılarıydı

 

Samsun limanına bu gemiden atılan

Demir değil

Sarılan anayurda

Kemal paşa'nın kollarıydı

 

Selam vererek Anadolu çocuklarına

Çıkarken yüce komutan

Karadeniz'in halini bir görmeliydiniz

Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar

Kalktı takalar

İzin verseydi Kemal Paşa

Ardından gürleyip giderlerdi

Erzurum'a kadar.

 

Cahit Külebi

HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI


"Doğruda ve iyide olmak O'nun lûtfuna ermektir" ifadesi ne anlatmaktadır? 

         Doğruda ve iyide olmak aslında ilahi ve evrensel bir temel ve esasın minyatür bir ifade ile dile getirilişidir. O'nun varlıklarını doğruda ve iyide olmasını arzu ettiğini derinliğine inmeden anlamaya çalışmak eksik, noksan ve yetersiz kalır.
        
O' neden varlıklarının doğruda ve iyide olmasını, rahmet ve lütfü için bir vesile ve amaç kabul etmiştir? Hâlbuki her şeyin iyi ve doğru olacağı bir ortamda, doğru ve iyiyi nasıl anlayacak ve algılayacağız?
        
Tekâmül için bilgi, bilinç ve farkındalık kavramlarını oluşturmamız gerekmektedir. Bunun için tezat ve çelişkilerin olduğu yaşam ortamlarına ihtiyacımız vardır. Nitekim O'nun murat ettiği sistem, nizam ve düzenler içinde, O' tekâmül etmemizin gereğini, zaruretini ve önemini biz varlıklarına duyumlayarak, tezat ve çelişkiler ortamı olan dünyayı ve dünya yaşamını vasıta kılmıştır...

devamı...   
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.