Bir Dost
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği
bir dostu olmalı insanın,
"Nereden çıktın bu vakitte" dememeli,
Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
"Gözünün dilini" bilmeli;
dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı
Arka bahçede varlığını sezdirmeden,
mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi
köklenmeli hayatında;
Sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin.
İhtiyaç duyduğunda gidip
müşfik gövdesine yaslanabilmeli,
kovuklarına saklanabilmelisin.
Kucaklamalı seni güvenli kolları,
dalları bitkin başına omuz,
yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı.
En mahrem sırlarını verebilmeli,
en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin;
Gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...
Onca dalkavuk arasında bir tek o,
sözünü edip bükmeden söylemeli,
yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Alkışlandığında değil sadece,
asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.
Övmeli Âlem içinde, baş başayken sövmeli
ve sen öyle güvenmelisin ki ona,
övdüğünde de sövdüğünde de...
bunun iyilikten olduğunu bilmelisin,
"hak ettim" diyebilmelisin.
Teklifsiz kefili olmalı hatalarının;
günahlarının yegane şahidi
Seni senden iyi bilen,
sana senden çok güvenen bir sırdaş
Gözbebekleri bulutlandığında
yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.
Ve sen ağladığında,
onun gözünden gelmeli yaş.
Can Dündar
25.08.2008 *ruhsalboyut.com*