LBL_YAZI
SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 4 Mayıs 2024 Cumartesi

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon



Dinlerin Birliği

 

Muhiddin-i  Arabi, bütün dinlerin Yaratan’dan geldiğine, ancak zamanın ihtiyaçlarına göre belirdiğine işaret ederek, hepsinin özde bir olduğunu söyler. Çünkü her biri Hakk’ın bir belirtisidir. Hepsinin hamuru Yaratan’ın, her şeyi Sevgisinden Vareden’in Sevgisiyle yoğrulmuştur. Böylece Muhiddin-i Arabi, kalbi ile her şeyi kucaklayarak der ki: “Kalbim her sureti alabilecek hale geldi. Onun için kâh ahular ortağıdır, kâh rahipler manastırıdır, kâh müminler evidir, kâh tavaf edenlerin kâbesidir, kâh Tevrat levhalarıdır. Benim dinim sevgi dinidir. Onun kervanı nereye yönelirse ben de beraberim ve dinim o dindir, imanım o imandır.”

Mevlâna’da bütün dinleri gaye bakımından bir görerek “Kur’an hak kelâmıdır ve Musa, İsa ve diğer peygamberler zamanında da Kur’an vardı, ama Arapça değildi” der.

Hakk’a inanmanın gerçek kanıtının O’nun kullarına kulluk etmek, küçülerek hizmet vermek olduğunu gören koca Yunus ise şöyle söyler: “Her kim sorar ise itikadın nedir Hakk’a? Öp gel elini ayağını, budur sualine cevap.” Demek ki ölçü, insanın ne söylediği değil, fakat ne yaptığıdır. Çünkü insan, gerçekte inandığı şeyleri uygular. Öyleyse kim ki doğruda ve iyide yürür, çalışarak bilgisini sürekli arttırır, herkesi sever ve hizmet eder; hiç duraksamadan ona gerçekte inanan, dindar biri diyebiliriz.

Gerçeği kendi dar kafasının sınırları içinde donduran ve dini şekilden ibaret görenlere ise dindar değil, dini dar demek daha doğru olsa gerek.


(Güncelleme: 11/01/2006)

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.