Geçmişi Geride Bırakmak

           Lisedeki bir öğretmen laboratuvara bir şişe süt ile gelir. Masasının tam köşesine herkesin görebileceği yere koyar. Öğrenciler süte bakıp dersle ne tür bir ilgisi olabileceğini merak eder. Birden bire öğretmen eliyle hızla iterek, süt dolu şişeyi lavobaya düşürüp şişeyi parçalar ve arkasından bağırır; 'Dökülen sütün arkasından ağlamayın!'.

 

           Bütün öğrencileri, geriye kalanları görmeleri için lavo­baya baktırır ve şunları söyler; 'İyi bakın, çünkü bu dersi hayatınızın sonuna kadar hatırlamanızı istiyorum. O süt gitti. Lavabodan aşağı gittiğini görüyorsunuz. Dünyadaki hiçbir yaygara ve telaş bir damlasını bile geri getirmeye­cek. Biraz dikkat edilseydi kurtarılabilirdi. Ama artık çok geç. Yapabileceğimiz tek şey unutup, bir sonraki deneye geçmekti.

 

           Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez, sade­ce bugünün gücünü tüketir. Ne kadar adil olmasa da, kızgın da olsan, pişman da olsan, utanıyor da olsan, olumsuzluklar seni alt etmek birlikte olduğun kişi seni terk edip gitse de, hayatına de­vam etmelisin. Bir şeyi kaybettiğin zaman elbette kendini kötü hissedeceksin, canın yanacak. İşini kaybettiğinde ya da birlikteliğin sona erdiğinde üzüleceksin, dünyan kara­racak ve kendini umutsuz hissettiğin anlar olacak. Ama bir noktadan sonra hayatına devam etmeye karar verme­lisin. Kendine acımayı bırakmalısın.

 

           İyi şeylerin seni beklediğine inanmalısın. Olumsuz duy­guların seni olduğun yerde tutmasına izin verme. Hayat bir kapıyı, başka ve daha büyük bir kapıyı açmadan kapatmaz. Sürekli olarak, 'neler yapabilirdim, hangi okula gire­bilirdim, şöyle olsaydı, ilişkim devam ediyor olsaydı, şu ya­tırımı yapabilseydim, bu kadar zaman kaybetmeseydim.' diyerek vazgeçme. Dünün üzüntülerinin yarının umutları­nı yok etmesine izin verme.

 

           Dün gitti, yarın gelmeyebilir. Geçmişin gitmesine izin verirsen, bugünü beklentiyle yaşarsan, karşına çok farklı yollar çıkacak. Ama bunları karşılaman için devam etmen gerekiyor. Bugünü yaşaman gerekiyor. Birkaç hayal kırıklı­ğının geleceğini mahvetmesine izin verme.

 

           Feci baş ağrılarına ve acılara sebebiyet veren yanlış se­çimler yapmış olabilirsiniz. Belki her şeyi berbat ettiğinizi, hayatınızı onarılmaz bir şekilde harap ettiğinizi düşünüyorsunuz. İflas eden bir işten veya başarısız bir ilişkiden dolayı kalbiniz kırılmış olabilir. Yıllar boyu o acıyı beraberinizde taşımayın. Reddedil­menin içinizi kemirmesine, geleceğinizi zehirlemesine izin vermeyin. Tam bulunduğunuz yerden başlayın. Değiştiremeyeceklerinize değil, değiştirebileceklerinize odaklanın. Biten bir şey için fazla bir şey yapamazsınız, ancak geri­de kalanlar için yapabileceğiniz çok şey vardır.

 

           Hepimiz hata yapmaya devam edeceğiz. Hepimiz insa­nız, hiçbirimiz mükemmel değiliz. Kendimizi affetmeyi öğ­renmeliyiz. Her şeyi düzeltemeyiz. Telafi edilemeyecek bir şeyi telafi etmeye çalışmayın. Silkinip kendinize gelin ve yolunuza devam edin. Geçmişte tutsak olarak yaşamayın. Hataları, pişmanlık­ları, hayal kırıklıkları ve yanlış seçimleri sırtınızda taşıma­yın. Evet, biliyorum, öyle olacağını bilseydin o yatırımı yap­mazdın. Biraz daha araştırmış olsaydın, öyle bir işe giriş­mezdin ya da o fırsatı kaçırmazdın. Belki de bir yıl önce dolandırıldın ve paranı alamadın. Geçmiş ders almak için vardır, bugünümüzü zehir etmesi, karamsarlığa itmesi için değil. Yerinde duran hayat değil, bizleriz.

 

Kendini Ateşle, Akis Kitap, Burhan Yörük, 2007

 

25.11.2007