TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 19 Mart 2024 Salı

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Sayfa: 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 | 32 | 33 | 34 | 35 | 36 | 37 | 38 | 39 | 40 | 41 | 42 | 43 | 44 | 45 | 46 | 47 | 48 | 49 | 50 | 51 | 52 | 53 | 54 | 55 | 56 | 57 | 58 | 59 | 60 | 61 | 62 | 63 | 64 | 65 | 66 | 67 | 68 | 69 | 70 | 71 | 72 | 73 | 74 | 75 | 76 | 77 | 78 | 79 | 80 | 81 | 82 | 83 | 84 | 85 | 86 | 87 | 88 | 89 | 90 | 91 | 92 | 93 | 94 | 95 | 96 | 97 | 98 | 99 | 100 | 101 | 102 | 103 | 104 | 105 | 106 | 107 | 108 | 109 | 110 | 111 | 112 | 113 | 114 | 115 | 116 | 117 | 118 | 119 | 120 | 121 | 122 | 123 | 124 | 125 | 126 | 127 | 128 | 129 | 130 | 131 | 132 | 133 | 134 | 135 | 136 | 137 | 138 | 139 | 140 | 141 | 142 | 143 | 144 | 145 | 146 | 147 | 148 | 149 | 150 | 151 | 152 | 153 | 154 | 155 | 156 | 157 | 158 | 159

HAFTANIN SORUSU   

Ruhsal bilgilere günlük yaşamımızda her koşulda uyabilmek için neler yapmalıyız?

         Öncelikle "ruhsal bilgi" dediğimiz şeyin yaşamdan kopuk bir bilgi olmadığını, bilhassa doğru ve mutlu bir yaşamın ta kendisi olduğunu anlamamız gerekiyor. Ruhsal bilgilere uymak demek aslında insana yakışan değerlere uymak demektir. Ahlaki olarak her daim doğruda durmak demektir. "Ruhsal Bilgi" dediğimiz şey aslında yaşamın kendisidir. Yaşamdan ayrı duran bir şey değildir, onu ayıran bizleriz. Aslında tüm yaşam ve şahit olduğumuz-olmadığımız olaylar, yüceliğin bilgisinin kusursuz işleyişinin bize hatırlatılmasıdır.

         Ruhsal bilgiyi en basit biçimde açıklamak gerekirse, ben beş temel esasın şemsiyesi altında toplanan değerler bütünü olarak tanımlıyorum. Yani;  1-İyilik  2-Doğruluk   3-Hizmet
4-Bilgi   5-Sevgi

         Peki bu değerler her gün...

devamı...   

HAFTANIN SORUSU   

İnsanın şuurlanma yolunda dünyada ulaşması gereken
durum nedir?  

         Spiritüel çalışmaların içinde olan bizler, tekâmülden, şuurlanmadan, dünya okulunu bitirmekten söz ederiz. Ruhsal bilgileri hafızamıza kaydetmekle dünyada ulaşılması gereken durumu kazandığımızı düşünürüz.

         Bu bilgileri çalışan bir topluluğa Ruhsal Sistem "Dünyadan yüce bir acıyla ayrılmayınız!" diyor. Yüce acı'nın nasıl bir acı olduğu hakkında düşünmemiz lazım. Bu büyük bir ikazdır ve tabii yalnız o topluluğa değil hepimizedir.

         Sözcüklerle oyalanıyoruz. Zamanın farklılaştığını, yeni bir zaman içinde olduğumuzu göremiyoruz. Hâlâ geçmişte kalan zamana ait düşünce ve duygularımızla yeni zaman bilgilerinin enerjisi içinde oturuyoruz. Başka bir ifadeyle mevsim değişmiş, bir önceki mevsimin giysileri ile ortada kalmanın sıkıntılarını hastalıklarını, çaresizliklerini yaşıyoruz. Yeni zaman O'na dönüş...

devamı...   

HAFTANIN SORUSU   

İnsanın kendisi ile ilgili gerçek sorumluluğu nedir, neleri kapsar?

         İnsan sorumluluk alarak bilinçlenen bir varlıktır. Dünyasal işleyiş sorumluluklar üzerinden yürür. Mecburen yapılan işler bizim yüksek potansiyelimizi ortaya çıkarmaz. Çünkü mecburen yapılan işler sevgi içermez, üstünkörüdür, eksik kaldığı yerde vicdan azabı; zarar verdiği yerde korku ve korkunun kardeşleri olan yalan, ikilik, inkâr vs nice olumsuzluğu beraberinde sürükler. Kendimize olan saygımızı, sevgimizi yok eder. Düşük frekanslı varlıklara dönüşürüz. Gerçek, yüksek değerler kalbimizde bir rezonans ve uyanış yaratmaz.

         Dünyasal sorumluluklarımız doğru anlaşılıp görevler yerine getirildiğinde ruhsal gerçek üzerinden olan sorumluluklarımızı anlamaya başlarız. Öncelikli sorumluluğumuz gerçek dünya değerleri ile ilgilidir; bedenimiz, sağlığımız, ailemiz, işimiz, ülkemiz, dünyamız ve her şey ile ilgili halka halka genişleyen sorumlulukla-rımız vardır. Biz buna kısaca doğru ve yüksek yaşam biçimi diyebiliriz...

devamı...   

HAFTANIN SORUSU

Neden yalnız iyilik   düşünmeliyiz?

         Düşünceler ve duygular enerjidir. Beynimizdeki nöronal bağlantılar duygu ve düşüncelerin etkisiyle oluşur, eylemle pekişir. Bu hem ruhsal, hem biyo-kimyasal bir yasadır. Beynimizin nasıl çalıştığını ve yaşantımız üzerindeki hâkimiyetini tam olarak bilsek belki korkarız. Çünkü rastgele düşüncelerle beynimizi bizi felakete sürükleyen bir araca çeviriyoruz. Karanlık bir yolda nasıl kullanılacağını bilmediğiniz ve bu nedenle yanlış kullandığınız bir araçla yol aldığınızı düşünün. Bu gerçekte bir felakettir.

         Hâlbuki beynimiz, doğru kullanıldığında bizim yolumuzu aydınlatacak ve bizi üst enerji boyutuna taşıyacak aracımızdır. Beynimizi doğru kullanmak gönle ait esaslara bağlı olarak düşünmek, yani akıl yürütmektir. Böylece beynimize sevgi dediğimiz yüksek enerjiyi taşımış oluyoruz. Düşünmek yetmez eyleme çevirerek beyinde yeni ve yüksek bağlantılar, sevgi üreten bağlantılar yaratmak gerekir. Yüksek bağlantılar, daha önce oluşmuş yanlış bağlantıların...

devamı...   

HAFTANIN SORUSU

Beraberliğin birliğe dönüşmesi  
için gereken koşullar nelerdir?

         Birlik var olmamızın olmazsa olmaz koşuludur. Birlik, kendi içimizde bir olmanın ve O'nun Yolu'na girmenin tek kapısıdır. Birlik olmadıkça şuurca yükselmek, ruhumuza sahip çıkabilmek ve en önemlisi Dünyamızın değişen koşullarında ayakta kalmak mümkün değildir. Çünkü yaratılış nedenimiz Bütün içinde Bütünü tamamlamaktır.
 
         Mecburiyetle kurulan veya sürdürülen, dünyasal ortak çıkarlara dayalı beraberlikler birlik değildir. Birliği bilmediğimiz için pek çok beraberliği birlik olarak tanımlıyoruz.
 
         Birlik, yeni ve daha yüksek bir zamana, mekâna ve gerçekliğe ait bir yapının bilincidir. Birlik üst yapıda yer almak, gerçekler ve görevler konusunda çok geniş bir farkındalık alanı ve yeni güçler kazanmaktır. Yeni görüş, yeni bilgi, yeni anlayış, yeni güç ve yeni yapabilirlik yeni muktedir olma hali. Farklılaşan bir zaman kullanımı...

devamı...   
HAFTANIN SORUSU

Bilginin hakedilişi üzerine neler düşünebiliriz?

         Önce hak sahibi olmanın koşullarını düşünmemiz gerekir. Gönül değerleriyle çalışmak hak sahibi olmanın tek şartıdır. Esasımız olan özümüzün değerleri bizim gönül değerlerimizdir. Özümüz O'nun bizi beklediği değerdir. Beş duyumuzu, gönlümüzü, kalbimizi, hissedebildiğimiz tüm varlığımızı özümüze çevirerek yaptığımız çalışmayla temizlenir ve yükseliriz. Eğer bu niyet ve azimle güne başlarsak ve kontrolümüzü kaybetmezsek her anımız bir çalışma olur. Bugün için bu kolay olmayabilir. Ancak önemli olan niyet ve gayrettir.

         Ruhsal bilgiler öncelikle çalışma ve temizlik bilgileridir. İç temizliği olmadan ruhsal bilgiler anlaşılmaz. Anlaşılmayan bilgi eyleme geçirilemediği için güç ortaya çıkmaz. Ancak bilgiyi bilmekle seçim özgürlüğümüz ortadan kalktığı için bilip de yapmayan, inkâr eden durumuna düştüğümüz için çok yönlü azaba uğrarız...

devamı...   
HAFTANIN SORUSU

İnanmakla yapmak arasındaki bağlantıyı nasıl açıklarız?

         İnanmak güç yaratır. Yaşamımız bu gücün azlığı veya çokluğuna göre şekillenir. Her ne kadar talih, kader vs gibi dışımızdaki bir takım nedenlerle açıklasak da yaşamımızı yöneten, inançlarımızın gücüne dayalı eylemlerimizdir. İnancımızın kaynağı genelde toplumsal değerlerdir. İnsanlar Yaratan'a ve iyilik, doğruluk, sevgi gibi ruhsal değerlere inandıklarını söyleyip dururlar ama yaşamlarını yöneten inançların ruhsal değerlerle ilişkisi yoktur.  Krishnamurti "Kimsenin Tanrı'dan korktuğu yok fakat insanlar geri kalan herkesin görüşlerinden korkuyor" diyor. Çünkü öyle eğitildik, başka türlü davrandığımızda yalnız kaldık. Bununla başa çıkamadık, çünkü gücümüzün kaynağı toplumsal onaydı.

         Ruhsal bilgilere kalben döndüğü-müzde huzurun tüm varlığımızda çok farklı bir sıcaklık halinde yayıldığını, kalbimizin ısındığını hissederiz. Çünkü kalben dönüş bir anda bize ruhsal inancın gerçek gücünü yaşatır. Ruhsal inancın gücü gerçektir, çünkü...

devamı...   
HAFTANIN SORUSU


İnancın sabır üzerindeki etkileri nelerdir?

         Sabır, bize negatif görünen olaylar karşısında sevgiyle, teslimiyetle, üzerimize düşeni yapamaya devam ettiğimiz bilinçli ve eylemli bir bekleyiş halidir. Sabır bir irade meselesidir ve o irade gücünü O'nun Gerçeğine olan inançtan alır. Çaresizlikten boyun eğme, eylemsiz bir bekleyiş sabır değildir. Çaresizlikten boyun eğdiğimizde içimiz öfke, bıkkınlık, üzüntü gibi olumsuz duygularla dolar. Bu duygular bizi Yaratan'dan uzak düşürür.

İnancımızın ruhsal gerçeklerle uyum içinde olmasıyla sabır kendiliğinden gerçekleşir. Ruhsal gerçekleri hissetmek ve anlamak için ruhsal bilgileri güvenle ve teslimiyetle yaşamalıyız ki uyum ortaya çıksın. Buna yaşayan inanç diyoruz. Çocuklar annelerine, babalarına veya öğretmenlerine güvenirler, onlar tarafından sevilip kollandıklarına inançları tamdır. Bu nedenle zorlandıkları, tereddüt ettikleri olaylar karşısında güvendikleri, inandıkları büyüklerinin öğütlerini anlamamış ...

devamı...   
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi  kişi ziyaret etti, Şu anda  kişi sitede.