Affetmek Özgürleşmektir

           Daha önce yapmış olduğunuz anlam­sız, düşüncesizce ve acımasızca şeyler için kendinizi affe­din. İnsan olarak, hata yapmamızdan daha doğal bir şey olamaz. Sonrasında pişman olacağınız şeyler söyleyip yapmanız son derece normaldir. Ama gelişmeniz için bun­ları bir kenara bırakıp kendinizi affetmelisiniz. Kendinizi serbest bırakıp geleceğe doğru hareket etmelisiniz. Kendimizi affetmemek, yerimizde kalmak için kullandığımız bir mazerettir. Hepimizin hayatında başarısızlık­ları var; hepimiz hata yapıyoruz. Kendinizi yıpratmaktan vazgeçin. Kendinizi affedin. Peki, kendinizi neler için affedebilirsiniz? Yaptığınız ya da yapmadığınız bir şey için mi? Sahip olduğunuz ya da olmadığınız bir özelliğiniz için mi? Başkala­rının bazı davranışlarına tahammül ettiğiniz ya da boyun eğdiğiniz için mi? Hatalarınız ve başarısızlıklarınız için mi? Uğradığınız bir hak­sızlık için kendinize kızıyor musunuz? Başkaları hakkınızı yediyse de kendinizi affedin. Kendinizi affettikçe, üzerinizdeki gizli yükün kalktığını, hafiflediğinizi ve özgürleştiğinizi hissedeceksiniz.

           İnsanların hata yaptığını ve sizin de yapabileceğinizi kabul edin. Bir yönetici de her zaman doğru kararı veremez. Bir anne ya da babanın çocuğunu yetiştirdiği on sekiz yıl boyunca hata yapmamış olması düşünülebilir mi? Dünyanın en iyi kale­cileri inanılmaz goller yiyor. Takımlarının arkasında mil­yonlarca taraftarı var. Ama oturup yediği golün pişmanlı­ğını, üzüntüsünü ve suçluluğunu yeterince uzun süre korursa, daha fazla hata yapmaya ve daha basit goller ye­meye başlar. 24 saatin her dakikasını mantıklı ve duyarlı yaşaya­mazsın ki? Başkalarının sana yapma­sından korktuğun şeylerin daha kötüsünü sen kendine yapıyorsun. İnsanların sana saygı duymamasından, seni küçümsemesinden, adam yerine koymamasından korku­yorsun, sen kendini yerden yere vuruyorsun. İstedikle­rini önce sen kendine verebilirsin. Bunun için önce ken­dinle barışmalısın, kendini affetmelisin.

           Utanmayı ve kendini suçlamayı bırakmalısın. Kendini aşağı görmenin kime ne yararı olacak? Ken­dine kendi çocuğunmuş gibi davran. Her zaman yanında ol. Kendi kendini içeriden hançerleme. Mücadele dışarıda değil, mücadele içeride. Kendi yolundan çekil, gelişiminin ve ilerlemenin önünü tıkama. Hepimiz hata yaparız ve eğer başkalarının da hata yapabileceğini kabul edemiyorsanız, mutlu ve başarılı bir hayata aday değilsiniz. Tamamıyla ve içtenlikle affede bilmek sağlıklı bir kişiliğin göstergesidir. Sağlıksız kişiliğin göstergesi ise uzun süre kırgınlık taşımak ve affedememek­tir. Birçok insan, başlarına gelen nahoş olayları ve kırgın­lıkları bütün hayatları boyunca beraberinde taşır. Eğer duygularımızı ve bize ait olan sorumluluğu kabullenir ve bağışlarsak, o negatif çöplüğün zihnimizde birikmesine izin vermeyiz. Yani kızgınlık ve kini uzaklaştırırız. Böylece bü­tün potansiyelimizi yaşayabilmek için serbest kalırız.

           İlk olarak affetmemiz gereken insanlar anne ve baba­larımızdır. Çoğumuz bir yetişkin olsak da, hala derin­liklerimizde bize yaptıkları ya da yapmadıkları bir şey için anne babalarımıza karşı kızgınlık ve öfke duyarız. Çocuk­ken, anne babalarımızı tanrı olarak görürüz. Büyüdüğü­müzde, onların da birer insan olduğunu ve hata yapabile­ceklerini kabul etmekte zorlanırız.

           Başkalarını bağışlamazsak, onların bize acı çektirme­lerine izin vermiş oluruz. Kin ve kızgınlık, geleceğinizi şekil­lendirmek için gereken enerjiyi, umut ve isteğinizi tüketir. Affettiğiniz insanı sevmek zorunda değilsiniz. Bu onları ka­bul etmeniz ya da onlarla birlikte olmanız gerektiği anla­mına da gelmiyor. Onları affedip hayatınızın geri kalanına devam etmelisiniz. Kendinize yıkıcı eleştiri yapmayı bırakın. Kendinizi hiçbir şey için yıkıcı olarak eleştirmeyin ve başkasının hak­kınızda yıkıcı ya da olumsuz bir şey söylemesine izin vermeyin. Kendi kişiliğinizde ve hayatınızda gerçek olmasını istemediğiniz hiçbir şeyi kendinize söylemeyin.

03.01.2009 *ruhsalboyut.com*