Renk Solunumu
Renk solunumu da bir yöntemdir. Açık bir pencerenin önüne oturup gevşeyin ve ciğerlerinizdeki tüm havayı boşaltın. Sonra ihtiyaç duyduğunuz rengi zihninizde canlandırarak nefes alın. Nefesinizi belli bir sayıya kadar sayarak alın, bu belli sayıya kadar sayarken tutun ve aynı sayıya kadar sayarak geri verin. Herkes için ortak bir sayı önermek güçtür; kendinize uygun olan sayıyı bulmanız gerekir. Canlılık kazandıkça bu sayıyı artırabilirsiniz. Örneğin dörde kadar sayarken soluk alarak, dörde kadar tutarak ve dörde kadar soluk vererek başlanabilir.
Renk solunumu için en uygun zaman kahvaltıdan veya akşam yemeğinden önce veya sonradır; yatmadan önce yaptığınız son iş olmamalıdır. İlk üç ışının yeryüzünden solar pleksüse doğru aktığı tasavvur edilmelidir. Son üç ışın; mavi, çivit mavisi ve mor gökyüzünden aşağıya doğru teneffüs edilmelidir. Yeşil ışın, organizmaya yatay doğrultuda akar şekilde hayal edilebilir.
Bazı renk terapistleri, uygulanması gereken rengi hayallerinde canlandırıp, hastalığın merkezine doğru yönelttikleri duyarlı elleri dışında hiçbir cihaz kullanmazlar. Sol el hastalığın merkezine en yakın şakra üzerinde tutulurken, pozitif olan sağ el de solar pleksüs üzerine konur. Sağlığa etkisi dolayısıyla, bu merkez çok önemlidir. Sağ ya da pozitif elin solar pleksüs üzerine yerleştirilmesi ve zihinde şifa verici doğru ışının canlandırılması, ışının sinir sistemi boyunca akmasını sağlar. Şifacının sol eli devreyi tamamlar. Beş dakika kadar sonra sol el çekilip, şifacının gerekli gördüğü kadar süren tedavinin sonunda tekrar eski yerine konur. Sol el geri döndüğünde, negatif vibrasyonları kovmak için bir süpürme hareketi yapabilir. Bütün şifacılar ellerinizin sıcak olması ve tedaviye, rengi kısa bir süre omuriliğe doğru yönelterek son vermek gerektiğini unutmamanızı söyleyeceklerdir.
Yukarıdakinin daha kısa bir benzeri de, hastaya renk nakletmek için sadece ellerinin kullanıldığı renk pasıdır. Burada gene, "Bayan X'i inatçı baş ağrılarından kurtaracak ve ahengi yeniden kurmak için ona mavi ışın göndereceğim." gibi kelimelerle şifacının, hastayla ilgili maksadını kendi kendine doğrulaması gerekir. Bu maksada konsantre oluş, zihninde aktaracağı renk ışınını oluşturduktan sonra, hastanın başının üzerinde geniş, dairesel hareketler yapmak üzere ellerini bir araya getirir ve hastanın bedeninden aşağıya doğru (hastanın negatif tesirlerini) süpürür atar (dağıtıcı paslar).
Şifacıların çoğu, hastanın aldığı besinler arasında, ihtiyaç duyduğu renk ışının çeşidine bağlı olarak belirli yiyeceklerin bulunması gerektiğini savunurlar; Elbette, renk solunumunu ve manyetik tesirler yükselmiş su içilmesini de önerebilirler.
11.03.2008 *ruhsalboyut.com* |