TENKİT KENDİNE, BİLGİ EHLİNE, SEVGİ SEVENEDİR...

SAYFA 1 SAYFA 2 SAYFA 3 SAYFA 4 SAYFA 5 ARŞİV
  Bugün: 5 Mayıs 2024 Pazar

Bize Ulaşmak İçin
[email protected]
Yazdırılabilir Versiyon


HAFTANIN SORUSU
OKUYUCU YAZILARI


 

Yüce hayır nedir, nasıl işler?


 

Hayrın rahmeti bütün varlıkların üzerindedir. Görenin önünde, görmeyenin de önündedir. Onun için hayıra layık olmak insanın kendi elindedir. Yaşamda bilmese de, bilincinde olmasa da hayırlısını istemek, yukarıdan sürekli hayırı talep etmek önemlidir. Bu yüzden duanın önemi ve değeri tartışılamaz. İnsan her an ve zamanda dua halinde hayırlı olanı talep etmesi, hayır kapılarının açılmasına bir vesiledir. Yaşamın tahrik edici, özendirici ve talep ettirici olan ama hayırsız olabilecek çekim alanlarına kapılmamak gerekir. Ego ve nefsin okşanmak istediği, doymak bilmediği, zorluğun ve çelişkinin farkındalık yaratmadığı ortamlarda hayra ulaşmak, hayra layık olmak çok zordur. Ancak insana farkındalık yaratacak zorluklar, çileler ve sıkıntılar hayra layık olmada genellikle rahat ve lüks yaşamdan daha hayırlıdır. Onun için yapacağımız işlerde veya eylemlerde halkımız her zaman “Allah hayırlısını versin” diyerek hayırlı maksat yolunda hatırlatma, uyarma ve önerme işlevini, söylediğinin bilincinde olmasa da bilinçaltı potansiyeli ile yerine getirmektedir.

Yaşamın kendisi varlık için bir zaman aralığı içinde tezahür eden illüzyondur. Ebedi olarak sahip olunamayacak fani şeyler için kendini benliğini, şahsiyetini ve kişiliğini satmak, teslim olmak veya boyun eğmek insanı o yüce hayırdan uzaklaştırır. Kutsal kitaplar başta olmak üzere tebliğler ve öğretilerde insanın hayıra nasıl layık olabileceği ile ilgili bilgiler her insanın kendi anlayış düzeyine göre vardır. Bu yönde uyanmak, fark etmek ve yürümek yüce hayıra layık olmak demektir. Tekâmülü için ilahi ve evrensel olanın insandan istediği yaşam, hal ve davranış şekli er veya geç yüce hayıra layık kılacaktır. Yüce hayra layık olmak ilahi ve evrensel yardımı ve desteği hak etmek demektir. Bu durum aynı zamanda kurtuluş ve hakiki insan olma yolunda olunduğunun bir göstergesi olmaktadır.

Orhan Yarat – 24.10.2011 *ruhsalboyut.com*

 

 

O’nun hayrı her yerdedir ve her yerin ihtiyacına göre işleyendir. Yüce hayır, o yüce yere beklenenler için işleyendir.

         Bizler o yere, o Yüce yere beklenenler, O’nun sevgisiyle varettikleri olarak, hayrından varettiklerinin farkında olanlar olmalıyız. Ruhsal bilgilerin farkında olmak, bizleri o yönde hareket etmemiz adına sorumlu kılmadadır. Bu sorumluluk, sistemin bizler üzerinden beklentilerini açığa çıkartmadadır. Sorumluluğumuzun bütüne oluşunun bilinci, kendimizde açacağımız her durum üzerinden, işleyen sisteme katkımız olabileceğini düşündürtmelidir. Yüce hayır, bizlerin bu bilinç üzerindeki tutuşu üzerinden, adeta O’nun bizlere uzatmış olduğu elidir. Bu eli görmek ve bizden istenileni kavramak, O’nun emrini yerine getirmekle olacaktır. O’nun emri, bu yolda yürüyecek olan bizlerin görev addedeceği yegâne şeydir. İşte Yüce hayır, bizlerin bu yolda, her şeyin O’ndan olduğu bilinci ile tam bir teslimiyete girmemizi ve o teslimiyet üzerinden gelecek olanları yerine getirmemiz için bizlere bahşedilmiş armağanlardır.

         Yüce hayır, O’nun sistemini kavramaya başlamış olanlar üzerindeki yardımıdır. Yardım, bütünlük için O’nca öngörüleni yerine getirmektir. Yüce hayır, bütünün hizmetine de olan, bütünün hizmeti için kendini adamış her türlü varlık tarafından işletilen bir durumdur.                          

Tarık Öztürk - 24.10.2011 *ruhsalboyut.com*

 

 

 

Yüce hayır, şu anki şuur seviyemizde net olarak göremediğimiz eylemler ve yaşantılardır.

Yüce hayır, her şeyi herkesi severek, hiç bir ayırım yapmadan, sadece O’nun hoşnutluğu için çalışarak, yardım ederek, iyilik yaparak, karşılık beklemeden hizmet ederek işler.

Fahire Öztekin – 24.10.2011 *ruhsalboyut.com*

 

 

 

Hayrın dağıtıcısı yalnız O’dur. Hayra ancak doğruyu görmekle ulaşılır. Doğru ise ikiliklere son verilerek görülür. İkiliklere son vermek, kendimize yapacağımız en büyük iyiliktir.

Özü ve sözü bir olmak, gerçek bildiği ile eylemini bir etmek, tüm insanlarla kardeşliğini, birliğini yaşamak, tüm varlıklarla birliğini anlamak adım adım ikiliklerin yok oluşudur.

Sevgi her şeyi Yüce Hayra götüren enerjidir. Doğruyu görmek, doğruyu yaşamak O’nun yolunda olmak sevgiyle mümkündür.  

Hayrı kazanmak her realitede farklıdır. Henüz sevgi realitesine geçememiş olan bizler için hayrı kazanmak önce O’nun önünde haddini bilmekle başlar. İnanmadıkça haddimizi bilemeyiz.

Haddini bilen her zaman için huzurda olduğunu bilip saygı sınırları içinde yaşayan, O’nun Rızası’na uygun olduğunu düşündüğü işi O’nun adını anarak yapmakla hayrı kazanandır. Bu kazanç bizim yeni gerçekleri, daha üst hayırları görmemizi sağlar.

Hayrın üzerimizde işler durumda olması elbette ki bizim hayrı kazandıracak hâli devamlı sürdürmemizle mümkün olur. Bir yapıp bir yapmamak gerçekte hiç yapmamaktır.

O’nun Rızası’na uymayan hallerimizi, eksik yanlarımızı fark ettiğimizde bunları derhal düzeltmek Yüce Hayrı üzerimizde işler durumda tutmaktır. Sonraya bırakılan işten hayır gelmez.

Çalışmak kendimiz için yaptığımız işler değildir. O’nun Rızası için, hayır için yapılan işler çalışmaktır.

“Her şeyin kararını bilmek hayırların en büyüğüdür” denilmiştir. Şüphesiz bu bizim realitemize hitaptır. Yüce Sistem bize hayrın alfabesini öğretiyor. İnsanın önemli yanlışlarından biri de alfabeyi küçümsemesi, küçükleri yerine getirmeden büyükleri anlamak ve yapmak istemesidir.

Sevgili dostlar ve ben yani kendim anlamalıyız ki: büyük küçüğün içindedir, aslında küçük yoktur; küçük sandığımızın eyleminde olmazsak adım atmak asla mümkün olmaz. Yürüyüş bandındaki kişi nereye ulaşabilir ki? Bu esası anlamak her işin başıdır. Bu esas gücün büyüdüğü noktadır.

Hayır esasa hizmet edenlerin bulundukları seviyedir ve hayır, yalnızca O’nun önündeki kulluğunu bilenedir. Hayrı zamanında ve yerinde görmek ise bir kul borcudur.

Hayırda teslimiyet, rızalı olma, zamanı karşılama, irade vardır. İrade kendimize karşı güçlü olma ve saygıdır. Kendilerine karşı güçlü olmayanlar hayırda da birleşemezler.

Hayrı kazanmanın zorluğunu düşünenler, şunu da düşünmeliler ki hayırsızda olmak devamlı bir şuur kaybıdır. Bedenimizin devamlı kan kaybetmesinden hiçbir farkı yoktur.

“Hayır bilginin Yüce Kudretle birleşen en büyük armağanıdır. Kudretin değişmeyen tek unsuru teslimiyettir. Teslimiyetse, süreklilik arz eden doğru davranış”

Güney Haştemoğlu – 25.10.2011  *ruhsalboyut.com*





Yüce hayırlar insanlığın şuurlanmasına hizmet eden büyük hayırlardır. Hayır, bilinçlendirme değeri olan bilgilerden doğar ve o bilgilerin neticeleri olan eylemlerle soyuttan somuta geçer. Yeni bir değer yaratılmış olur. Bilgi güce dönüşmüş olur.

Bilinçlenmek O’nun bizim için planladığı amaca doğru yol almaktır. Yol almak sürekliliği temin etmektir. Bilinçlenme bitmeyecek olan bir süreçtir. 

Hayrın işleyişi, hakediş prensibine göre çalışır: Aldığımız kadar veririz ve verdiğimiz kadar alırız. Bu mükemmel bir işleyiştir. Kendimize saklama, biriktirme mümkün değildir. Bilgi kişisel değildir, bütüne aittir, bütün için verilmiştir. Sadece kullanabildiğimiz, değerlendirebildiğimiz kadarını paylaşmış oluruz. Değerlenen bilgi manevi zenginliğimizdir.

Altan Gürol  – 26.10.2011  *ruhsalboyut.com*




 

 

 

 

<< geri
Ana Sayfa | Hakkımızda | Ziyaretçi Defteri Bugüne kadar sitemizi 94522301 kişi ziyaret etti, Şu anda 976 kişi sitede.